Idol ⨈ Choi San

Bölüm 5: New York

Bugün günlerden 23 Nisan'dı ve 2 gün sonra abimin doğum günüydü. Abim her ne kadar doğum günü kutlamalarından nefret etse de onunla birlikte doğum gününü kutlamak istiyordum. Yarışmaya başladıktan sonra 5 ay boyunca onunla görüşemeyecektim ve debut yaptıktan sonra da programımızın ne kadar dolu olabileceğini kestiremiyordum. Bu yüzden onunla daha fazla anı biriktirmek istiyordum.

Abim RunningMan ve MyLittleOldBoy gibi programlarının çekimlerinden kalan boş zamanlarında hep Amerika'ya gidiyordu ve korona yüzünden uzun zamandır gidememişti. Her an yana gelişimizde orasının ne kadar inanılmaz olduğunu anlatır ve ne kadar özlediğini söyleyerek başımı şişirdiği için gerekli yerlerden izinler alarak onu Amerika'ya götürmeye karar vermiştim. Amerika'ya gitmeden önce şirketle ilgili belgeleri tamamlamak için şu an masamda oturmuş önümdeki kağıtlara bakıyordum.

Parti 2 gün sonraydı ve bu gece New York'a uçuş vardı. Uçuş 10 saatten fazla sürdüğü için ve araya da dinlenmek için zaman bıraktığımda 2 gün yeter de artardı bizim için.

Sandalyemde otururken elimdeki kalemi dişliyordum. Eksik bir şeyler var gibi duruyordu ama ne? Çalan telefonum ile düşüncelerimden sıyrıldım ve masada telefonumu aramaya başladım. Etrafta o kadar çok kağıt ve kalem vardı ki hepsinin altına tek tek bakmam uzun sürmüştü. Telefonumu sonunda bulduğumda açamadan arama sonlandırıldı. Cevapsız aramaya baktığımda San'ın aradığını gördüm. Onu aramak için isminin üzerine basacağım sırada ekranda San ile olan ikimizin resmi çıkmıştı. Aramayı açıp konuşmayı hoparlöre aldım ve telefonu masama koyarak işime döndüm.

"Merhaba Aera. Müsaitsin değil mi yanlış bir zamanda aramadım?"

"Hayır müsaitim sadece şirkete teslim etmem gereken birkaç kâğıdı dolduruyordum. Nasılsın, neredesin?"

"Şirketteyim provalarımıza ara verdik ve uzun zamandır seninle konuşmadığım için sesini duymak istedim." Arkadan gelen birkaç tıkırtı sonrası kapının kapanma sesini duydum. Büyük ihtimalle telefon konuşması duyulmasın diye kapısını kapatmıştı.

"Çok tatlısın San. Seni arayamadığım için üzgünüm bir yandan seçmelerle bir yandan yeni şarkıyla ve abimin partisi ile uğraşırıyorum o yüzden aramak için boş zamanım olmuyor."

"Ne kadar meşgul olduğunu tahmin edebiliyorum. İkinci seçmen nasıldı? Mesajda bana çok şey anlatamadın senin için nasıl geçtiğini dinlemek istiyorum."

"Seçmeler iyiydi. Bu sefer vokal ve rap yaptım sana söylemiştim zaten. Biliyor musun oradaki yöneticilerden birisi bana Main rapper olacaksın galiba dedi. Ama bunu istemiyorum allrounder olmak istiyorum ve bu yarışmada her pozisyonu yapabildiğimi göstermek istiyorum." Sesime bu konuya ne kadar canımın sıkıldığı yansımıştı.

"Aera buna canının sıkıldığını anlayabiliyorum şu anda ama lütfen böyle yapma. Her pozisyonda yetenekli olduğunu zaten çoktan kanıtladım Aera." Görmeyeceğini bilmeme rağmen omzumu silktim.

"Olsun yine de rapper olmak istemiyorum."

"Main rapper olmak kötü bir şey değil aslında senin şarkı boyunca sadece rap yaptığını görmek güzel olabilirdi."

"Bilmiyorum hem bu kadar erken konuşmamalıyız. Daha ikinci seçmeyi geçip geçmediğimi öğrenmedim belki de geçememişimdir."

"Bu kadar karamsar olma ne kadar iyi olduğunu ikimiz de biliyoruz gerçekten aynı şeyleri sana bir daha söylemek istemiyorum kendine güvenir misin artık ?" Kıkırdadım ve elimdeki kalemi bırakıp telefonu elime aldım.

"Beni bırakalım da senden konuşalım. Kingdom nasıl gidiyor? Performanslarınızı ağzım açık izliyorum hepiniz harikaydınız."

"Emin misin bundan? Yarışma başlangıcından beri sadece iKON ve BTOB sunbaeleri övüyorsun hem yayındaki tepkilerini izledim. Bizim için bile öyle tepkiler vermedin"