LEYÂL

3. Güç Güce Karşı

3. Güç Güce Karşı

şarkı seçemedim bu seferlik :)
vote verir ve yorum yaparsanız sevinirim,
insana yazma hevesi veriyorlar <3

☽

Uzaklardan duyulan adım sesleri,
kıyametin olacaktı belli.

Vurup geçen fırtınalar seni etkiledi,
kalbini ve vicdanını çalıp gitti.

Baş başa kaldığın ruhun anladı derdini,
aynayla bakıştın ve dedin ki:

Açtığın mezarları doldurmadığın sürece,
son bulmaz içindeki intikam zehri.

Milan'ın bana uzattığı ele baktıktan sonra sonunda elimi uzatmayı akıl edebilmiştim. Kendi ellerime büyük derdim fakat Milan'ınki cidden büyüktü. Eli büyük olanın, kafamı belli etmeden iki yana salladım. Fesatlığım başa belaydı.

"Ben de memnun oldum," dedim gözlerine bakarken. Ortam biraz gergindi sanki.

Boğazını hafifçe temizledi ve el temasımızla beraber gözlerimizin de temasını kesti. Sonunda.
Geniş deri koltuklardan tekli olana oturdu ve bana da oturmam için işaret verdi.

Tam karşısındaki diğer tekliye oturdum. Ceketimi düzelttim ve bacağımı diğer bacağımın üstüne attım. Barın gözüktüğü cama baktım bir kere daha. Aynı dans eden kalabalıktı. Çalan hareketli şarkı gram duyulmuyordu ve burdan bakınca deli gibi duruyorlardı. Bakışlarımı Milan'a çevirdim. Beni ne için çağırdığını ölesiye merak ediyordum. Fakat kendisi ağzını açıp konuşmak yerine gözlerimin içine bakmaya devam ediyordu. Ben de karşılık veriyordum. Sigma kuralı uygulayıp ilk gözünü kaçıran sen olma mı oynuyorduk? Akın, Berkant ve İri Kaan ayakta durmuş onlar da bize bakıyordu.

"Daha ne kadar bakışacağız Akel?" diye sordum sinir bozucu sessizliğe son verirken, gözleri belli uzaklıktan bakıldığında mavi gibi durmuyordu.

Dudağının kenarı yukarı kıvrılmıştı. Ufak bir gamzesi mi vardı onun? Evet, göz savaşını kaybedip dudağına bakmıştım maalesef. Sorumu es geçti. "Akel?" diye sordu alaycı bir tavırla. "Soyadımla mı sesleneceksin bana Kor?"

Kaşlarımı çattım. "Hoşuna gitmedi sanırım," dedim aynı alaycı tavrı sürdürerek. "Yeni tanıştığım insanlara soyadlarıyla seslenirim."

İçimden Milan dediğimi bilmese de olurdu.

Tekrar gülmüş fakat gülüşünü saklamak için kafasını önüne eğmişti. Siktir, cidden gamzesi vardı iki yanağında. Ayrıca eğleniyor muydu benimle? Birden Akınların olduğu tarafa baktı. "Dışarı çıksanıza siz," dedi hâlâ ayakta bekleyen üçlüye. Akın bana baktı ve kafamı salladım.

Üçü de odayı terk ettiğinde baş başa kalmıştık. Gerilmiş miydim ben? Saçmalama istersen Feriha.

"Bak sen şu işe," dedi baş parmağını çenesine sürterken. Bakışları kapanan kapının ardından tekrar yüzüme dönmüştü. "İsmimi söyleyeceğin günleri sabırsızlıkla bekliyorum şimdiden."