IV

115 51 77
                                    

Aniden ayağı kalkıp kapıya doğru bakıyordu:
"Buldular bizi!" Dedi.
...

Yine şizofrene bağladı bu. Olmadık sesler duyuyor herhalde!
"Kim buldu, polisler mi?" Diye sordum dışarıdan gelen seslerden bir şey anlaşılması mümkün değil.

"Sessiz ol, sakın ses çıkarma!" Her bir kelimeyi vurgulayarak söylüyordu.

Kapıyı üstüme kitleyip gitti. Birkaç dakika kulağımı kapıya dayayıp sesleri dinlemeye çalıştım ama hiçbir şey duyamadım. Gidip pencereyi açtım. Şimdi sesler az da olsa anlaşılıyordu.

Dışarıda karmaşa vardı. Polis arabalarının sirenleri yükseliyordu. Kalbim hızla atmaya başlarken derin nefesler alıyordum.

Heyecanlanmıştım demek beni buldular. Sonunda esaret dolu günlerim bitiyor, şükürler olsun!

Dışarıda köpeklerin havlaması daha da arttı. Pencereden bakınca katilin ormana doğru gittiğini gördüm. Kaçıyordu şerefsiz.

Birden, kapının hemen yanından yükselen bir patlama sesi duydum. Camlar titredi ve tozlar havada uçuştu. Şok içindeyken, kapının hemen yanında yer açıldı ve bir el içeriye uzandı. Panikle geri çekildim ve kapıya doğru sıçradım. El, bir polis memuruna aitti ve kısa bir süre sonra diğerleri de içeri girdi. Yanında biri daha vardı.

Gözlerim korkuyla dolu olarak bu kişiye baktım. Bana doğru koşmaya başladı. Tanıdık yüzü gördüğümde rahatladım, yakın arkadaşım Nehir'di bu.

Nehir, nefes nefese kalmış bir şekilde, "Hemen buradan çıkmalıyız Mira!" dedi.

Beni kapının yanından çekerek kaçış yoluna doğru yönlendirdi. Kapıdan dışarı çıktığımızda, polislerin bize doğru hızla yaklaştı.

"İyi misiniz hanımefendi?"

Soruya cevap vermek yerine "Katil ormana doğru gitti. Kaçıyor, lütfen yakalayın onu!"dedim elimle orayı işaret ederek.

Birkaç polis ormana doğru koşmaya başladı. Diğerleri bizimle kaldılar.

"İyi misin Mira? Beni çok korkuttun. Sana kötü bir şey yapmadı değil mi?"

"İyim" dedim. Berbat bir durumda olmama rağmen.

Polisler bize bakmayı sürdürüyorlarken onlara doğru yaklaştık.

Polis arabalarına binip şehir merkezine doğru yol aldık.

Umarım polisler kaçan katili yakalamışlardır diye düşündüm. Yol bir türlü bitmek bilmedi, pencereden dışarı bakmaya başlarken gördüğüm bu doğa harikası yeşil yeri, geceleri nasıl da korkunç bir yere dönüştüğüne hayret ettim. Ve bu ormanı koşarak kaçtığım günleri şimdi arabadan hızla geçerek izliyordum.

Şehir merkezine vardığımızda, polisler bizi güvenli bir yere götürdüler. Nehir ve ben, polis karakolunda ifade vermek için beklerken, olayın şokunu üzerimizden atmaya çalışıyorduk.

İçimde hâlâ bir korku ve endişe vardı, ancak polislerin güvende olduğumuza dair sözleri beni biraz rahatlattı.

Bir süre sonra, bizi sorgulamak üzere içeri aldılar. Detaylı bir şekilde ne olduğunu anlattık, katilin ormana doğru kaçtığını ve polislerin onu takip ettiğini söyledik.

İfademizi aldıktan sonra, bize bir süreliğine koruma sağlayacaklarını ve olayın soruşturmasının devam edeceğini söylediler.

Nehir ve ben, bir odaya yerleştirildik ve beklemeye başladık. İçimde bitmek bilmeyen bir tedirginlik var. Nehir'in yanındayken az da olsa korkum hafiflemişti. Birlikte yaşadığımız bu korku dolu anıları paylaşmak, birbirimize destek olmamız gerekiyordu.

Geceyle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin