XXIV

83 39 20
                                    

                     Dört ay sonra

Bugün, Nehir'le Kerim'in düğünü için hazırlanmaya başlarken telefonumun çalmasıyla dikkatim dağılmıştı. Makyaj masasından kalkıp yatağın üzerindeki telefonu cevapladım. Arayan Emir'di.

"Merhaba Mira, nasılsın bugün?"

Utanmadan aramaya devam etmesi sinirlerimi bozuyor.

İstemsiz bir, "İyiyim.." dedikten sonra konuşmasını bekledim. Aylardır konuşmuyordum onunla, birden arayınca ne söyleyeceğimi bilemedim.

"Akşam seni almaya geleyim mi, düğüne beraber gideriz."

Kısa bir süre düşündüm. Cevabımı sabırla bekliyordu. Reddetsem kendimi kötü hissedecektim, o yüzden kabul ettim, sonra telefonu kapattım ve tekrar makyaj yapmaya geri döndüm.

Neden kabul ettim ki? Ayrılışımızın üstünden aylar geçmesine rağmen neden ona karşı duygusuz olamıyorum?

Akşam olmasına iki saat vardı. Makyajımın sonlarına yaklaşmışken kapı çalındı. Kapıya doğru adımladım. Açar açmaz karşımda Emir'i gördüm.

Emir:
"Sen düğün için hazırlanmışsın bile.."

İçeri davet ettim. O da bunu bekliyormuş gibi hemen salona doğru gitti. Ardından hayretle içeri girişini izledim. Yanına geldiğimde sanki çok umrumdaymış gibi, "Emir, akşama az kaldı ve sen hâlâ giyinmemişsin!" 

Nihayet gözlerini Mira'nın üzerinden çekmeyi başaran Emir, karşısındaki kadına cevap verdi.

"Düğüne on beş dakika kala giyerim. "

"Nasıl biliyorsan öyle yap, karışmıyorum.."

Elbisemin kırışmamasına dikkat ederek dağıttığım etrafı toparlamaya başladım. Yardım etmek yerine bana bakmayı sürdüren Emir, "Boşver, sonra toplarsın... Üzerindekiler sana çok yakışmış.."

"Dağınıklıktan hoşlanmıyorum, iltifat için de teşekkürler.."

"Görmeyeli çok değişmişsin Mira, bana karşı soğuk davranıyorsun."

"Artık gidelim mi, düğün yeri şehirden uzakta geç kalmayalım.."

Bu sözlerim Emir'in üzerine bir sıkıntı oluşturmuştu. Gerçekten de ona karşı soğuk davranıyordum, çünkü geçmişte yaşananlar beni hâlâ etkiliyordu. Ama bu gece, Kerim ve Nehir'in mutlu gününde tüm bu hislerimi bir kenara bırakmalıydım.

Birlikte düğün mekanına doğru yola çıktık. Arabada ikimizde konuşmuyorduk. İçimdeki karmaşık duyguları bir türlü kontrol edemiyordum.

Düğün mekanına vardığımızda, Kerim ve Nehir'in mutluluğu etrafa yayılmıştı. Herkes dans ediyor, gülüyor ve eğleniyordu. Emir ve ben de aralarına karıştık, ama nedenini  bir türlü anlamadığım sıkıntı geçmiyordu.

Düğünün ilerleyen saatlerinde, Emir yanıma yaklaştı. "Mira, benimle dans eder misin?" diye sordu.

Bunu beklemiyordum ve bir ân tereddüt ettim. Ama sonra, geçmişi geride bırakmanın ve yeni başlangıçlara şans vermeye karar vermenin zamanının geldiğini düşündüm.

"Tamam, dans edelim." dedim ve Emir'in teklifini kabul ettim.

Dans ederken, Emir'in gözlerinde samimi bir ifade gördüm. Belki de gerçekten değişmişti ve bu geceye farklı bir ruh haliyle gelmişti. İçimdeki duygusal karmaşa yavaşça yerini huzura bıraktı. Tekrar eski günlerimizi hatırladım.

Düğünün geri kalanında bir şey olmadı, sıradan bir düğün günüydü.

Düğünün sonunda, Emir ve ben yorgun bir şekilde mekandan ayrıldık. Arabaya binerken, Emir bana döndü ve gülümsedi. "Bugün yanımda kalır mısın, sana çok önemli bir şey söyleyeceğim.." dedi. O kadar sevimli görünüyordu ki reddetmedim.

Geceyle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin