XVI

56 39 17
                                    

Şehire geldiklerinde evlerine dağıldılar. Mira ve Nehir bir kalmaya devam edeceklerken, Emir ise tek başına otele geri dönecekti.

Mira, Emir'in otelde kalma sebebini merak etse de sormaya çekiniyordu. Nehir yeni eve adapte süreci kısa sürdü. Geldiğinin ikinci günü tüm komşularla tanışmış, hepsiyle arkadaş olmuştu.

Yine normal geçen bir günün akşamında kapı çalındı. Kızlar korku içinde kaldılar. Sonunda cesaret edip birlikte kapıyı açmaya gittiler. Karşılarında gülümseyen Emir'i görünce rahat bir nefes aldılar.

Kızlar, Emir'in karşısında şaşkınlıkla durdular. "Emir seni gördüğüme hiç bu kadar sevineceğimi düşünemezdim!"

Emir, gülerek cevap verdi, "Beni görmek sana iyi geliyorsa sonsuza kadar yanında kalabilirim!" Dedi.

Nehir imayla Mira'ya baktı. Mira gülmemek için başını önüne eğdi.

Emir, kızlara bakarak, "Sizi korkuttum galiba?" Dedi.

Mira ve Nehir, korksalarda söylemediler. Bir yalan bulup geçiştirdiler.

Emir'in geliş sebebini merak ediyorlardı. Nehir dayanamayıp sordu:
"Nereye böyle?"

Emir'in kıyafetlerini kastediyordu. Üzerinde siyah gömlek ve siyah bir kumaş pantolon olmasına rağmen oldukça yakışıklı görünüyordu. Taramış oldupu saçlarını rüzgar az da olsa dağıtmıştı.

Emir, Nehir'in sorusunu cevaplamadı, ve lafı dolandırmadan geliş sebebini açıkladı.
"Bu gece Mira ile dışarı çıksak senin için sıkıntı olur mu Nehir?"

Nehir, sanki hiç manyak bir katil tarafından kaçırılmamış gibi gayet sakin bir ses tonuyla, "Tabii ki olmaz Emir, siz gidin ben de biraz tv izlerim. Siz keyfinize bakın beni düşünmeyin lütfen.. Gelmeseniz de olur yani.."

Sesinde içtenlik ve samimiyet vardı. Emir, Mira'nın cevabını bekliyordu.
"Sen ne diyorsun Mira, bu akşam yemeğinde beraber vakit geçirelim mi?"

Mira mutluluğunu gizleme gereği duymadan, heyecanla, "Evet!" Dedi.

Nehir, Mira'yı mutlu görünce seni gidi seni der gibi başını salladı. Ardından Emir ve Mira'yı başbaşa bırakıp salona tv izlemeye gitti.

Emir, Mira'nın cevabını duyduğunda içten bir gülümsemeyle karşılık verdi. "Harika! O zaman ben seni bekliyorum.."

Mira, heyecanla hazırlanmaya başladı ve Emir de içeri girip salonda tv izleyen Nehir'le koyu bir sohbete daldı.

Bir saat sonra Mira, oldukça güzel bir elbiseyle yanlarına geldiğinde Emir'in gözleri parladı. Nehir arkadaşının güzelliğine bir maşallah çekti.

Emir, Mira'nın güzelliği karşısında etkilenmiş bir şekilde ona bakarken, Nehir gülerek, "Nazar değmesin çok yakıştınız!" dedi.

Mira ve Emir, birlikte restorana gitmek için yola çıktılar. Arabada hafif bir müzik çalmaya başladı.

Emir gözlerini Mira'dan alamıyordu. Restorana vardıklarında romantik bir masa ayarlanmıştı ve ikisi de yemeklerini keyifle yerken birbirlerine gülümseyerek bakıyorlardı.

Yemek sonrası, Mira ve Emir birlikte şehirde biraz dolaşmaya karar verdiler. El ele tutuşarak sokaklarda gezdiler.

Mira'dan
Elimi mi tutmuştu yoksa ben bir rüyada falan mıydım? Allahım lütfen rüya olmasın.. lütfen.. lütfen..

Emir, Mira'nın kısık sesle bir şeyler mırıldandığını duymuştu.

"Kendi kendine mi konuşuyorsun?"

Mira kötü bir şekilde yakalanmış gibi, "Evet kendi kendimle konuşuyordum.. Bu bir rüya mı yoksa gerçek mi merak ediyorum? Rüyaysa hiç uyanmak istemiyorum."

Emir, Mira'nın söylediklerine kahkaha attı. Niye güldüğünü anlamayan Mira, "Ne oldu komik bir şey mi söyledim?"diye sordu.

Emir ciddiyetini korumaya çalışarak, "Mira üzgünüm ama rüyadasın.. hatta birazdan Nehir gelip seni uyandıracak ve uyandığında burada değil, yatağında olucaksın.."

"Nehir beni uyandırmasa olmaz mı, ben bu rüyanın devamını çok merak ediyorum.."dedi.

"Rüyanın devamını merak ettiğine emin misin, gerçekten bu rüya devam etsin istiyor musun?" diye sordu Emir.

Mira hiç tereddüt etmeden başını evet anlamında salladı.

Emir, Mira'ya yaklaşıp aradaki mesafeyi azalttığında kalp atışları hızlandı. Bu ân hiç bitmemesi için gözlerini kapattı.

Geceyle DansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin