Gün doğumunun eşsiz renklerinin karşısında, uyuyan arkadaşlarımı ve Zyphir'i uyandırmamak için özenle yavaş ilerliyor, sessizlik için elimdeki her alternatifi kullanıyordum.
Su kıyısında kurduğumuz kamp alanı, bana çok huzur veriyordu. Uzun zamandır yollardaydık ve benim ruhumu büktüğüm ilk seferimde Aida'nın bizi çağırdığı yere Kuzey Safir Mağaralarına gidiyorduk. Ayrıldığımız kamptaki insanların tarım işleri körleşmeye başladığından, toprak verimini arttırmaları için elimdeki gücü gitmeden önce kullanmıştım.
"Şimdi biz nereye gidiyorduk birisi tekrar açıklasın bana." Dedi Jimin hyung ve koluma hafifçe yumruk vurmuştu. Ben olanları düşünürken benim dikkatimi dağıttığı için ona gülerek konuştum.
"Kuzey Safir Mağaralarına gidiyoruz hyung çünkü Aida adlı ruh, hepimizin orada aradığımız şeyleri bulacağımızı söyledi." Dediğimde tek kaşını kaldırmaya çalışıp yapamadığında sitemle söylenip, cebinde taşıdığı acil durum taşını Namjoon hyungun kafasına atmıştı. Onun nasıl yaptığına anlam veremediğini fısıldayıp, bana döndü.
Taehyung'un Namjoon hyungla dalga geçtiğini gördüğümde, sırıtmadan edememiştim. Önümde sallanan tombik parmaklı elle gözlerimi kaçırarak Jimin hyunga baktığımda, sorar gözlerle konuştu.
"Ne gibi şeyler ? Yakut Mağarası mı artık ne zıkkımsa bana biley taşı verecek mi ? Gittiğimiz hiç bir yontmacıda güzel biley taşı bulamadık resmen." Hyungumla, konuşacağım sırada Jin hyung araya girmişti.
Aslında Jimin hyung haklıydı, Kuzey sınırlarına gireli üç gün oluyor ve biz beş gündür yollardaydız. Üç gündür bakmadığımız yontmacı kalmamıştı ama hâlâ düzgün biley taşı bulamamıştık.
"Somut şeyler değil Jimin, bu soyut. Kuzey Safir Mağaraları insanın en derin sorunlarını çözecek cevapları verir yani en azından öyle biliniyor ki bunun hakkında bir efsane bile var." Jin hyung yanıma gelip su kıyısına karşı oturduğunda, onun yanına da Namjoon hyung oturup, Koya'nın uç kısımını suya batırıp çıkararak oynadığı sırada onun sesini duydum.
"Koruyucu efsanesini mi diyorsun ? Efsaneye göre koruyucular Avatar'dan daha güçlüdür tüm elementleri değil sadece üç elementi bükebilirler. İki element somut dört elementten ikisidir, kalan tek elementte soyut yani ruhtur. Yıl boyunca en az bir kere koruyucuların ruhlarını bükerek astral boyutta dünyayı dolaştığı, kötü ruhlara kendini kaptıran insanları kurtarabilmek için kötü ruhları bükerek yok ettiği söylenir. Dünyada onlar hakkında sadece bu efsaneye sahibiz. Benim bildiklerim de buraya kadar." Açıklamada bulunduğunda homurtulu onaylar almıştı bizden.
Taehyung da Jimin hyungun yanına oturduğunda, kafama dank eden bilgilerle gözlerim büyümüştü.
"Bir dakika.." Sakin kalmaya çabalayarak düşüncelerimi toplamaya çabaladım.
Bir anda ayağa kalktığımda hepsi bana dönmüştü. O kadar fazla heyecanlanmıştım ki, kendime bile nasıl açıklayacağımı bilemezken bağırmaya başlamıştım.
"HYUNG O ANLATTIĞIN BEN! BENİ ANLATTIN BİRAZ ÖNCE! İKİ ELEMENT BÜKÜYORUM VE BEŞ GÜN ÖNCE RUH BÜKTÜM, GÖZLERİM DEĞİŞTİ HÂLÂ DÜZELMEDİLER AMA BOŞVER! HYUNG BEN- ben.. ben koruyucu muyum ? Ama.. ama ben yapamam ben." Konuşurken geri adımlar atmaya başladığımda, çok sevinmemin hemen ardından gelen sorumluluk hissi bana ağır gelmişti.
Çok büyük değil miydi ? Yapabilir miydim ki..
Jimin hyungun sert küfrünü duyduğumda, muhtemelen daha yeni uyandığı için esneyen Zyphir'in sesi de duyduğumda gözlerim dalmıştı.
Ben küçüklüğümden beri bu güçlerle yaşıyorum ama tüm dünyayı ilgilendiren güçlerim olduğunu bilmiyordum. Aida.. bana bunu anlatacaktı, koruyucu derken bundan bahsediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Custodiae 🌊 🔥✓
FanficBir su bükücü ve ateş bükücünün yolu yamyam kampında kesişir. (。•̀ᴗ-)✧ Yazar X bxb Semetae Yan shipler; Yoonmin Namjin