İlk işim olarak garsonluk yapmanın çok zor olacağını cidden düşünmemiştim ama şu raddede kahve makinasını çalıştırmayı deniyorken cidden bunalmış hissediyordum. Sanırım hesaplamadığım dayımın kafesinde çalışmanın ne kadar zor olacağıydı. Hissetiğim her şeyden uzaklaşmak için İzmir'den uzaklaşmak pek işime yaramış gibi hissetirmiyordu artık. Ellerimi tezgaha dayayıp renkli lokumları izledim boş gözlerle.
'Tatlı şeyleri yemeği sevdiğin için sana aldım'
Düşünmemek için zihnimi bir köşeye bırakıp hayatıma devam edebilecek olsam, hiç teredütsüz yapardım şuan. Dayımın gür sesi düşüncelerimi bölüyorken kaynayan kahveyi kapattım. Bardağa doldurup lokumları kenarlarına bıraktım. Bütün servisi hazırlayıp hızlı adımlarla çıktım mutfaktan. Göğsümdeki gerginliğin tek sebebi düşüncelerim değildi biliyordum. Bir yerde çalışmam gerekmesi ve cidden sosyofobimi kontrol etmeye çalışması hiç kolay değildi. Sıradan bir yaz değildi benim için biliyordum. Yaşanan bir sürü değişiklikler elbetteki hayatın her yerinde olan şeylerdi. Ama o kahveleri servis ediyorken birazdan cidden hayatımdaki çoğu şeyin değişeceğini ve yeni bir evreye gireceğimi hiç düşünmemiştim eminim ki.
YOU ARE READING
painting a dream
Romancehayatımın çoğunu oluşturan, küçüklüğümden beri istediğim hayal ettiğim her şeyi bana yaşatan, yaşadığım her şeye rağmen yanımda olup ailem olan iki insana.. en çok da küçüklüğüme