helenden

4 2 19
                                    

"Helen (Yunanca: Ἑλένη, Latin alfabesi ile: Helénē) veya Truvalı Helen,Argoslu Helen, Spartalı Helen ya da Latincede Helena; Yunan mitolojisine göre dünyanın en güzel kadınıdır. Zeus ile Leda veya Nemesis'in kızı olduğuna inanılan bu kadın; Sapartalı Menalos ile evlenmiştir. Troylu Paris tarafından kaçırılması, Truva Savaşı'nın en ciddi nedenidir."

Okuduğu satırlar ile bakışlarımı ona çevirdim. Fırat sıkılmış durduğumu görünce telefonunu kapatıp cebine koydu.

- İsminin hikayesini hiç okumadın mı?

Etraftaki insanları izliyorken parmaklarımla oturduğum yerdeki çimenleri yoluyordum tek tek.

- Biliyorum mitolojiyi severim zaten.

Sesimdeki bıkkınlık enerjisini kırsada pes etmiyordu. Okul çıkışı Konak sahilde buluşacaktık Ateş ve Toprak ile. Onların ekstra iki dersi daha olduğundan ben önceden çıkıp gitmiştim ama Fırat daha okulun ilk gününden peşimi bırakmamıştı. Yaklaşıp bir saatir de konu açmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.

- Helen'in güzelliği, artistlerin onu resmetmesi üzerine ilham olmuştur ve sıklıkla ideal insan güzelliği olarak görülmüştür biliyor muydu-

- Fırat.

İsmini söylemem ile durmuştu sonunda. Derin bir nefes bıraktım ve ciddiyetle yüzüne baktım.

- Ne yapıyorsun şuan?

Kendisinin de yüzündeki enerji geri düşüyorken oturduğumu yerde bana daha düzgün döndü.

- Çabalıyorum.

Göğsüme bir ağırlık çöküyorken ağlamaktan korkuyordum çok.

- Neden?

Bana bedeni daha yaklaşıyorken çimleri olan elimi uzanıp tuttu.

- Seni geri kazanabilmek için.

Söylediği ile yüzümde acı bir gülümseme oluşuyorken kafamı çevirip biraz insanlara baktım. Aldığım her nefes sanki ciğerime batıyor gibiydi.

- Yapma.

Kelimeyi anca söylemiştim ki eli bianda yanağıma gelip yüzümü yüzüne çevirdi. Baya ciddi duruyordu.

- Helen.. çok üzgünüm ama yapma böyle eskisi gibi olamaz mıyız?

Elini yüzümden çekmeden yüzümdeki tebesümü büyülttüm.

- Nasıl eskisi? Lisenin başından beri güya arkadaş olduğun insanı üç ay görmezden geldiğin gibi bir eskisi mi yoksa sana aşık olduğumu itiraf ettikten sonra duygularımla oynayarak bana ümit verip ilgi için kullandığın eskisi mi?

Yüzümdeki elini tutup çektim hala bırakmadan ciddi bir ifade ile konuşmaya çalıştım.

- O eski Helen öldü.

Yüzü baya bozuluyorken bakışlarımı çevirdim. Diyecek bir cümlem yoktu. Cidden çok sevmiştim onu ve cidden onu iyi biri yapabileceğime inanmıştım.

- Aşığım sana.

Duyduğum iki kelime ile ışık hızında Fırat'ın yüzüne dönüyorken kaşlarım çatıldı baya gergin şekilde.

- Ne!?

Sesimdeki öfke onu biraz durdursada tekrar etti.

- Aşığım sana diyorum.

Yüzüme bile bakmıyor sadece ellerimize bakıyordu. Sinirli şekilde gülmeye başladım. Cidden gerilmiştim.

- Sen mi bana aşıksın?

painting a dreamWhere stories live. Discover now