Tatlı Arkadaşlık Masalı

6

But i fell in love with a war

-NE YAPTIN SEN!?

Uzay göz yaşlarına boğulur ve Arese gelişi güzel vurmaya başlar

-NEDEN? NEDEN? NEDEN? neden....

Vuruşları tüm olayın şoku ve hızla tükenen enerjisi zayıflamaya başlar

-Benden intikam almak için başka bir yolun yokmuydu? Neden öldürdün onu? O sadece benim kıskançlığımın kurbanıydı. 8 yıldır bu haldeydi. Daha çok gençti....

Ares yüzünü bozmadan cevaplar

-Onun enerjisiyle enerjini katlayıp istediğini yapıyordun, zaten ona canlıymış gibi davranmıyordun. O senin için basit bir jeneratördü. Gücünü yeniliyordu , bazende artırıyordu aksi halde ölü diriltme , zihinleri bu kadar fazla manipule edemezdin. Ben oyuncağını aldım, eşit olmamız lazımdı

Uzay yeniden bağırmaya başlar

-APTAL HERİF! Başka yolunu bula bilirdin! Ben.....ben  ondan asla özür dileme şansım bile olmadı.....Bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacağım?

Ares sakince cevaplar

-Olması gereken oldu. Onu değilde kendi başına gelecekleri düşün. Hem vicdan azabındanda korkma bir mitden başka birşey değil. Bir katilin gerçekten vicdan azabı duyduğunu görmedim

Ölü beden bir anda yavaş-yavaş toza dönüşürken, Uzay güçleriyle onu bir arada tutmaya çalışıyordu fakat önceden Edanın yanındayken fazla enerji tüketmişdi, şimdiyse acizce çabalıyordu fakat sonuç sadece hüsrandı. O gitti.

Ares Uzayın hiç bu kadar sesli ağladığını görmemişti

-Özür dilerim! Özür dilerim! Benim yüzümden öldün. Hepsi benim suçum ve benim söyleme şansım bile olmadı. Sen bana iyi davranan tek kişiydin bense seni kullandım. Özür dilerim. Senin sevgine layık olmadığımı biliyordum ancak sen değil ben cezalandırılmalıydım. Seni seviyordum ben.

Ares irkilir

-Senin cezalandırılmayacağını kim söyledi? Şimdi sıra sende. Güçlerini bloke edeceğim

-Yapamazsın

Uzay sessizce cevaplar. Artık yüksek sesle konuşacak gücü dahi kalmamıştı.

- Bende öyle sanıyordum. Ancak herşeyin bir bedeli var ve seni bloke etmenin bedelide kendi enerjim.

Ares yıllardır sakladığı enerjisini kullanacaktı. Uzayın enerji seviyesi kadar enerjiyi feda etmeliydi.

-Önceyse yaptığın herşeyi düzletmek. Ugh yaptıklarını düzeltmek bana ne kadar kayıba sebep olacak haberin varmı?

Uzay yerde öylesine duruyordu. Artık hiçbir şey umrunda değildi. Bir rüyadan uyanmış gibiydi. Kasabada, kasabalılarda gözüne hiçmiş gibi geldi. Güçleride umrunda değildi. Ares isterse onuda öldüre bilirdi.

Ares odaklanır. Gücünün büyük bir kısmını insanların hafızasından Uzayı tamamen silmeye, kasabayı düzeltmeye harcar. Nefes-nefese kalmıştı

-Uzun zamandır çalışmayınca paslanmışım. Şimdi gelelim sana

Uzay dirense bile zorla onu ayağa kaldırır ve enerjisiyle onunkini nötrler.

-İşte bu kadar. Ha unutmadan artık evinde değilsin. Bu odadan çıkınca kendini bir şehir evinde bulacaksın. Bana ayit orda artık kimsesiz yaşamaya başlarsın. Benim halletmem gerekenler var. Bir ara sana uğrarım.  Hoşçakal Yıldız Işığım

Ares Uzayı odadan çıkarıp bir eve bırakır ve sonra kayb olur.

Uzay sadece yeni ortamı inceler. Alıştığının aksine hızlı, sesli ve yorucu gözüküyordu.

Uzay sadece evin içinde kendini bir yere atar. Yaşamak için ne bir gücü ne de isteği vardı