10

190 21 25
                                    

Midoriya aldığı kitabı yerine geri bıraktı. Yeşil kapaklı kitabın üzerindeki yazıyı okudu. 'Home' Ne kadar saçma sapan isimli kitaplar çıkarıyorlardı ki bu dönemde? Kocaman kütüphanede okuyabileceği adam akıllı bir kitap bile bulamıyordu. Üstelik projesine yardım edecek bir kitapta yoktu. Bulunduğu rafı terk edip biraz da dergi bölümünde oyalanmaya karar verdi. Elini attığı son dergi de "Üreme ve üremenin faydaları" olunca binbir şekle girip hızla dergiyi bulduğu yere geri tıktı.

Sıkıntıdan yanaklarını şişirerek rafların arasında oyalanıyordu ki gözü üst raflardaki bir kitaba takıldı. 'Soul Shuffle' İlginç bir ismi vardı bu yüzden merak etmişti. Kitap en üstün bir altındaki raftaydı bu yüzden kırmızı ayakkabılarının ucunda parmak uçlarına yükselip kitabı almak için rafa doğru eğildi.

Kitabın köşesinden tuttu ve tam yakalamıştı ki ensesinde hissettiği nefesle titredi. Sıcak nefes ensesine vurup kulağının yanını sıyırınca irkilerek elini ensesine atma dürtüsünü bastırdı.

Parmaklarının yanında tanıdık parmaklar belirince arkasındakinin kim olduğunu anlayarak rahat bir nefes verdi. Parmak uçlarında arkasını dönerek çocukla dip dibe gelmemek için rafa biraz daha yaklaştı.

"K-kacchan? Burda ne yapıyorsun?" diye fısıldadı.  Katsuki ve kütüphane? İnsanların yanında aktivite yapmaktan nefret eden çocuğu buraya gelip bunca insanla ders çalışırken hayal edemiyordu.

"Mesajını gördüm." dedi sarışın çocuk telefonunu cebinden çıkarıp elinde sallarken.

Izuku sanki çok mantıklı bir bahaneymiş gibi söylenilen lafa gülmekle ağlamak arasında kaldı.

"Kacchan, buraya geleceğini tahmin etmemiştim."

Ders çalıştığını ve kütüphanede olduğunu belirten bir mesaja bu kadar hızlı gelmesini beklemiyordu sarışının.

Katsuki kafasını iki yana da çevirip biri var mı diye kontrol etti. Boş olduğunu görüp çocuğa bir adım yaklaştı.

"Çalışarak beni geçebileceğini falan düşünmüyorsundur umarım?" dedi yarım ağız bir sırıtışla. Izuku gözlerini devirdi.

"Seni nasıl geçebilirim ki(!)"

Sarışın gülümseyip "Aynen öyle." dedi ve çillinin saçlarını karıştırdı. Izuku ciyaklayarak bozulmak üzere olan saçlarına parmaklarını atıp çocuğun elini hızla saçlarından uzaklaştırdı ve darmadağın olmuş bukleleri taramaya çalıştı.

Katsuki çocuğu ani bir hamleyle belinden tutup kendine yapıştırdı. Dudaklarına yapıştığı sırada Midoriya'nın gözleri kocaman açıldı. Kacchan şuan ne yaptığını zannediyordu? Kocaman kütüphanenin ortasında onu öpmek mi?

Çocuğun omuzlarına ellerini koyup itlemeye çalıştı ama nafile. Üzerine daha çok yaslanan beden ile rafla adeta bütünleşmişti. Bir bacağını kırıp iki bacağının arasına giren dizle dudaklarını hala hunharca sömüren dudakların arasına istemeden kısık bir inilti bıraktı.

Kurtulmak için çocuğu bir iki kere daha itlemeyi denedi ama öyle bir tutuyordu ki belinden!

Nihayet kurtulamayacağını anladı. Hala dudaklarını koparırcasına emen dudaklara aynı şekilde karşılık verirken bacaklarının arasındaki diz ve çocuğun baskının altında ezilen gövdesinin etkisiyle başı dönüyordu.

Bakugou öpüşmelerinin arasına dilini kattığında Izuku çocuğun amacını anlayarak dudaklarını çocuğun dudaklarının arasından kaydırdı.

"Kacchan! Neredeyiz unuttun mu?" diye fısıldadı.

Sarışın çocuğun dediğini takmayarak bir kez daha dudaklarını esir aldığında Izuku bu sefer karşılık vermedi.

Last Chance || 🄱🄰🄺🅄🄳🄴🄺🅄  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin