5

332 44 126
                                    

ÖNEMLİİ!

Bundan sonraki bölümlerde en sonda küçük instagram kısımları olacak ve karakterler orada goygoy yapacak, hep depresif olmasın birazda gevşeyelim diye böyle bir şey düşündüm konuyla bağlantılı  fotoğraflar koyacağım hep

bir deee aranızda katsuki'yi öldürmek isteyenler görüyorum genel olarak öldürmek ve adam etmek arasında ikilemde kalınmış katsuki'nin adam olmasına daha çok var o yüzden bir süre daha kendi ne hissettiğini bilmediği için deku'ya kötü davranacak  ama siz yine de onu öldürmeyin

iyi okumalar oy ve yorum atmayı unutmayınn 🤍

___

Soğuk, yüzyıllardan beri süregelen direnç kaynağı. İnsanı kendine getirmesiyle bilinir. Özellikle de bu gibi durumlarda.

Genç çocuk ellerini yavaşça musluğun altına koyduğunda hissettiği soğuklukla derin bir nefes aldı. İmkanı olsa bütün kafasını musluğun altına sokabilirdi. Vücudunda akan kan hiç bu kadar ona ihanet etmemiş, hiç bu kadar farklı yönlere akmamıştı. Ellerini birkaç saniye tuttuktan sonra geri kalan vücudunun aksine biraz serinlemişlerdi.

Arkasındaki beden sayesinde sırtından akan terler keşke soğuk olsaydı.

"K-kacchan burda ne yapıyorsun?"

Pekala, olayı özetleyelim. Midoriya yarın ki sınava hazırlanırken notları yetiştirememiş ve epey geçe kalmıştı. Kafasını içine düştüğü kağıtlardan kaldırdığında saatin neredeyse gece yarısını bulduğunu farketmiş ve guruldayan midesi eşliğinde mutfağın yolunu tutmuştu. Buraya kadar her şey normaldi, beklemediği şey ise Bakugou'nun da ondan beş dakika sonra mutfağa girmesi ve kendi yaptığı sandviçe göz dikmesiydi.

"Sanki sana açıklamam gerekiyormuş gibi.."

Çocuğun verdiği küstah yanıtla Midoriya tezgahtaki sandviç tabağını aldı ve masanın en uzak köşesine sarışından uzak bir sandalye çekerek oturdu. Sandviçinden bir ısırık almadan önce sertçe tabağı masaya vurmayı ve gözlerini devirmeyi de unutmamıştı.

"Tamam, özürlü beynin ilk söylediğimde algılamamış olabilir ama açım. Bana da bir sandviç hazırla."

Midoriya az kalsın sinirden dilini ısıracaktı. Öfkelenmemek için ağzındaki lokmayı bitirdi ve ona kadar saydı.

"Peki bunu neden yapayım?"

Sarışın sanki cevabını çoktan bildiği bir soru soruyormuş gibi sırıttı.

"Ben istiyorum çünkü?"

Midoriya tabağını eline alıp aniden mutfağın kapısına adımladı. Sarışın ondan hızlı davranıp kapının pervazına kolunu koyduğunda altından geçmeye çalıştı. Sarışın bu seferde kolunu aşağı indirip kaçmak üzere olan çocuğun belinden tutarak kollarını ona doladı.

"Tamam, tamam. Lanet olası sandviçimi kendim yaparım. Sadece benimle otur şuraya."

Midoriya sinirli bir nefes verdi. Ama bir şey demedi. İtiraf etmek istemese de merak ediyordu. Aklında soru işaretleri vardı.

Birkaç gündür Kacchan oldukça garip davranıyordu. Aralarındaki anlaşma o gün bittiğinden beri Izuku kendini çok daha iyi hissediyordu. Sürekli bu ne olduğu bilinmez durumda kalmak onu oldukça yıpratmış aklına bir çok kez acaba bu gerçek mi yoksa sadece tensel bir çekim mi sorusunu getirmişti.

Yine de içten içe biliyordu ki Katsuki hayatının her alanında vardı, her anında, her anısında, her hayalinde, her yaşında, her özel anında (belki doğum günleri hariç) vardı. İçten içe biliyordu ki yıllardır hissettiği şey basit bir hayranlık duygusundan çok fazlasıydı.

Last Chance || 🄱🄰🄺🅄🄳🄴🄺🅄  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin