4

350 51 138
                                    

Kirpiklerini kırpıştırdı. Bir şey sürekli olarak çenesini gıdıklıyordu. Rahatsız edici şeyi uzaklaştırmak için kaşlarını çatarak parmaklarıyla çenesini kaşıdı. Ne zamandan beri bir köpeği vardı ki?

Gözlerini yavaşça araladığında gördüğü şey ıslak küçük bir burun ya da upuzun tüyler değildi belki ama ona yakın bir şeydi. Uzun kıvırcık buklelerden birinin çenesine adeta yapışmış gıdıklıyor oluşuna huysuz bir homurdanmayla yanıt verdi. Şimdi uykusu oldukça açılmış üstelik kolu uyuşmuştu.

Kolunun üzerinde yatmakta olan ağırlığa baktığında huzurla uyuduğunu gördü. Yeşil bukleleri beyaz yastığa ve Katsuki'nin omzuna dağılmış iki kolunu kıvırarak yan bir şekilde kafasını göğsüne yaslayarak uyuyordu yeşil saçlı.

Bu manzara hakkında ne düşüneceğini bilemeden uyuşan kolunu hareket ettirdi ve çocuğun uyanmasına sebep oldu. Yeşil gözler titreşerek açıldığında gördüğü suratı bu kadar yakınında beklemiyor olacak ki kızardı.

"H-hey, günaydın."

Katsuki kafasını salladı ve kolunu çocuğun altından çekti. Oturur pozisyona geçip ayaklarını yere bastığında esneyerek ona gülümseyen bir inek olduğunun farkında değildi.

"İstediğin oldu mu?" diye sordu neredeyse kızgın çıkmayan bir sesle. Neredeyse. Yine de Izuku çocuğun sesinin tonundan rahatsız olmuştu. Sesinde biraz şey vardı sanki, iğneleme?

"Oldu." dedi sakince. Kolunu bükerek avucunun içini kulağına yasladı ve hala yatakta oturan çocuğa bir bakış attı.

"Teşekkür ederim Kacchan." dedi.

Katsuki kafası karışmış bir şekilde yatağında yatan oğlana baktı.

"Ne için?"

"Beni sevmeyi denediğin için."

Katsuki yutkundu. Hızla yataktan kalkarak lavaboya doğru ilerledi.

"Tıchk, ne sikimse."

Izuku göz devirdi, klasik bir Kacchan hareketi. Cevap vermek istemediği şeyleri görmezden gelir.

Kendini geri yatağa bıraktı ve birkaç dakika uzandıktan sonra Kacchan'ın işinin uzun süreceğini anlayıp (galiba çok utanmıştı) yataktan kalktı. En azından sabah kalktığında yanlız değildi.

Oraya buraya dağılan çamaşırlarını alarak üzerine geçirdi ve Kacchan'ın masada duran parfümünden birkaç fıs ödünç aldı.

"Kacchan?" diyerek su sesi gelen banyo kapısını tıklattı.

"Ben çıkıyorum." dedi tekrardan. Çocuğun onu duymadığından haberi yoktu.

Gözlerini devirdi. Artık Katsuki'den bir şeyler beklemeyi bırakmıştı. "Tam da böyle olmasını bekliyordum." diye mırıldandı odanın kapısını arkasından çekmeden önce.

Katsuki ise birkaç saniye sonra duştan çıktı. Beline sardığı havluyla uğraşırken kafası hala öne eğik bir şekilde kapıyı açtı.

"Anlaşmamız hala devam-"

Ve yukarı baktığında gördüğü şey dağınık çarşaflar, açık bir parfüm kapağı ve bomboş bir odaydı. Kendi sorusunu kendi cevaplamıştı.

---

"Hey! Hadi dostum bunlardan yemelisin!"

"Kaminari çocuk istemiyorum diyor. Israr etmesene."

Sarışın çocuk göz devirdi. Yaklaşık 35 dakikadır oldukça inatçı olan bir sarı kafaya elindeki şekerlerden yedirmeye çalışıyordu.

"İyi tamam be." diyerek yanında oturan mor saçlı kıza küskün bir bakış attı. Jirou kulaklıklarından birini ona uzatarak tehtid ettiğinde tiz bir çığlık atarak Bakugou'dan bir yumruk kazandı ve böylece yanağını ovuşturarak festivalin sonuna kadar uslu kaldı.

Last Chance || 🄱🄰🄺🅄🄳🄴🄺🅄  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin