4

117 17 55
                                    

Media; Ateş & Elvin

-

Gözyaşlarımı elimin tersiyle silip yolda yürümeye devam ettim. Ateş bir an olsun aklımdan gitmemişti. Dakikalardır belki de saatlerdir onu düşünüyordum..

Onunla her şeyden çok imkansızdık ve ben bu imkansızdan vazgeçemiyordum. Her geçen gün ona dahada çok bağlanıyordum. Neden Ateş diye sorsalar birden fazla cevabım vardı.

Ateş'i ilk gördüğümde onun benim için yaratılmış olduğuna inandım. O çok farklı bir insandı benim gözümde. Ona her baktığımda mutluluğu, özgürlüğü, aşkı tadıyordum. Tüm yaşadığım o kötü anıları bir anlığına hafızamdan silmeme neden oluyordu.

Hiçbir şey yapmadığı halde bana iyi geliyordu. Bilmiyorum belki bu delice bir şeydi ama o bana sevmeyi öğretmişti..

Ondan vazgeçmek sanki hayattan eksilip gitmek gibiydi.. Hiçbir kuvvet onu benden vazgeçiremezdi ama onunda beni sevmesini bekleyemezdim.

Gözyaşlarım tekrar aktığında ne kadar çaresiz bir insan olduğumu düşündüm. Hayatımın her anında gözyaşları akıtmaktan sıkılmıştım. İnsanlar mutluluktan ağlarken, ben hep acıdan ağlıyordum.

Mutluluk benden çok uzak bir kavramdı. Bir anlığına bile mutlu olsam o günü her zaman bir damla gözyaşıyla bitiriyordum. Sanırım benim hayatımın kuralı, düzeni buydu. Mutlu olmayı hak etmiyordum..

Yolda öylece yürümeye devam ettim. Nereye gittiğimi dahi bilmiyordum. O sıra tanıdık bir ses beni yolun ortasında durdurdu.

"Elvin!" Bu ses babama aitti.. Korkudan arkama dahi dönememiştim. İşte şimdi sonum gelmişti benim..

Bileğimi hızla kavradı ve beni kendine çevirdi. Gözleri resmen alev topuna dönmüş gibiydi.

"Senin bu saatte buralarda ne işin var!" Cevap bile veremiyordum. Ona karşı ne zaman bir cevap versem dahada çok sinirleniyordu..

"Okula gidiyorum diye sokaklarda gezip tozuyorsun değil mi!" Bileğimi dahada çok sıkarak çekiştirmeye başladı.

"Cevap ver bana!" Diye bağırdı suratıma.

"B-baba öyle bir şey yok.." Sesim korkudan o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile zor duymuştum kendimi.

"Yalan konuşma Elvin!" Gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldüğün de babam kaşlarını çattı.

"Elvin yemin ediyorum seni bir kaşık suda boğarım!" O an babamın arkasında Lena belirdi. Ona öylece bakarken babam tekrar konuştu!

"Nereye bakıyorsun!" Sözleriyle arkasına döndü.

"Lena git burdan!" Babam öfkeli yüzünü tekrar bana çevirmişti.

"Lena kim? Yine ne boklar karıştırıyorsun sen!" Lena hızla yanıma gelmişti.

"Elvin sen karışma!" Diye bağırdı Lena..

-

Kaşlarım çatık bir şekilde Elvinin babasına baktım. Elvin kadar bende bu adamdan nefret ediyordum. Kızın tüm hayatını mahveden o insandı!

"Bizi rahat bırak!" Bağırarak bileğimi onun elinden kurtardım. Babası dahada çok öfkelenmişti.

"Sen bana bir de sesini mi yükseltiyorsun!" Üzerime doğru yürüdüğünde konuşmaya başladım.

"Sana bizi rahat bırak dedim pislik adam!" Elvinin babası birden suratıma sert bir tokat attı. Yere yığıldığımda ayağa kalkmaya çalıştım ama babası karnıma doğru tekmeler atmaya başlamıştı.

Loss of Memory | Johnny Depp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin