15. bölüm

1.8K 121 22
                                    

2 YIL SONRA

İki yıldır dağlardayım ailemi sevdiklerimi çok özlemiştim ben düşüncelere tam dalmıştım ki telefonum çaldı. 

- Anka son görevin artık eve dönüyorsun.

- dinliyorum yarbayım 

- Anka efsane timi çıktıkları görevde esir düştüler onları kurtar ve evine geri dön!

- Yerleri belli mi komutanım 

- Koordinatları atıyorum yara almadan dönmeye çalış Anka.

- Emredersiniz komutanım.

Tam iyiler mi diye soracağım an telefonu yüzüme kapatmıştı. Albay kapattıktan hemen sonra koordinatlar gelmişti. Koordinatlara baktığımda Vahşi kod adlı teröristin kampıydı son olarak patlatacağım kamp olduğu için sevinmiştim ama Vahşinin yaptığı işkenceleri biliyordum Efsane timi için endişeleniyordum.

kampla benim olduğum mağara ve kamp arasında 2 kilometre vardı. Hızlıca hazırlandım ve yola çıktım.  Yarım saat sonra kampa ulaşmıştım. kapıda iki tane nöbetçi vardı.  ve nöbet tutan şerefsizlerden biri benim olduğum tarafa doğru gelmeye başladı. Biraz daha ilerlediğinde çevik ve sessiz bir şekilde kadının boynunu kırdım. O şerefsizi büyük bir kayanın arkasına koydum ve diğer şerefsizin yanına gittim. 

"ses nerden gelmiş dilan"

"bir şey yok yanlış duyduk her halde"  dediğime inanmış gibi önüne döndü.

Şükür ki kolay bir şekilde bu şerefsizlerin arasına sızmıştım.

2 Gün Sonra

Bu öldürdüğüm şerefsiz kampın en güvenilir  adamlarından biriymiş. Timin esir tutulduğu mağarayı bulmuştum. Kampın düzenini de ezberlemiştim bugün timi kurtarıp kampı patlatacaktım. Saat şu anda 19.30 du ben gece yarısın da bütün kamp alev alacaktı. 

4.30 Saat Sonra

Şuan saat 23.30 du ve ben bütün belgeleri toplayıp askerlerin yanına gittim bütün kamp şuan uyuyordu ve bir daha uyanacaklarını da sanmıyorum. neyse askerlerin olduğu mağaraya gittim ve askerlerin ellerini çözdüm. hepsi bana nefretle bakarken timin gevezesi konuştu.

" ihanet mi ediyorsun. doğru sizin gibi şerefsizlerin yapabileceği tek şey ya" 

Bir şey demeden timin komutanına döndüm. 

"Siz doğu tarafından çıkın 1 km boyunca ilerleyin benim kısa bir işim var sonra yanınıza geleceğim."

"Neden sana güvenelim" dedi timden biri. onu umursamadan komutandan bir cevap verelim sana güvenmemiz için kodu söyle."

"kızıl elma" diğerleri rahat bir nefes verdiler ve dediğimi yaptılar. Bende son kez bombaları kontrol ettim ve kamptan ayrıldım timi gördüğümde yanlarına gittim ve kampı patlattım. 1 km ileride bizi bekleyen helikopterin yanına gittik ve bindik.

Kimseden çıt çıkmıyordu. Birkaç saat sonra karargaha geldik. Helikopter karargaha indiğinde ilk tim indi ben en sona inmiştim.  Albayın karşısına geçtim ve tekmil verdim

"Binbaşı Lavinya Gece Savaş. görev başarıyla tamamlanmıştır komutanım.

" Tamam Gece üniformanı giy ve odama gel." dedi ve time döndü.

"Sizde revire gidip yaralarınıza baktırdıktan sonra 1 hafta izinlisiniz." dedi ve gitti.

Hızlıca odama gittim üniformamı giyip albayın odasına gittim ve nöbetçi ere  albayın müsait olup olmadığını sordum. er müsait olduğunu söyleyince kapıyı çaldım. İçerden gir sesini duyduğumda odaya girdim ve tekmil verdim.

"Binbaşı Lavinya Gece Savaş\Emret komutanım."

"Rahat asker otur." tabi ki de oturmadım bu oyuna bir kez kanmıştım ve aklımdan hiç silinmeyecek bir ceza almıştım. Albay hafif sırıtmıştı ama hemen geri ciddi haline geri dönmüştü.

"Otur asker bu bir emirdir." Ne demişler emir demiri keser.

"Emredersiniz komutanım." dedim ve oturdum.

"Gece timinle beraber tayininiz çıktı asker." Dedi ve bana zarfı uzattı. Zarfı açtığımda çok mutlu olmuştum. Timle tayinimiz Mardin'e çıkmıştı. Albayın konuşması ile albaya dikkatimi verdim.

"1 ay izinlisin asker istediğin zaman gide bilirsin."

"Tamam albayım" dedim ve izin isteyip albayın yanından ayrıldım ve buradaki odama geçtim. burada bir kaç parça eşyam vardı onları topladım ve timin dinlenme odasına gittim.

odaya girdiğimde tim buradaydı. Hasan görmüştü ayağa kalktı hazır ola geçti ve dikkat diye bağırdı. Tim ayağa kalkıp hazır ola geçtiler beni gördüklerine şaşırmışlardı. 

"Rahat" dememle timin en küçüğü olan hasan hemen gelip bana sarıldı. bir anada komutanım diye bağırıp ağlamaya başladı. Diğerleri de dayanamamış olacak ki bana gelip sarıldılar.

Ne kadar öyle durduk bilmiyorum ama en sonunda bana daraltı geldi ve bağırdım.

"Ayrılın lan daraldım." dememle hepsi benden ayrılmıştı. 

"Tayinimiz çıktı gençler. Mardin'e gidiyoruz. eşyalarınızı toplayın yarın yola çıkarız." kendimi odadaki koltuğa attım telefonumu açtığımda sayamayacağım kadar arama ve bir o kadar mesaj vardı. Hande hanımı aradım ikinci çalışta telefon  açıldı. 

"Alo kızım"

"Merhaba hande hanım"

"Merhaba kızım."

"Şey hande hanım ben sizi akşam müsait olursanız yemeğe gelmeyi düşünüyorum."

"Gel tabi kızım müsaitiz"

"Tamam o zaman Hande Hanım akşam 19.00 da orda olurum."

"Tamam kızım akşam görüşürüz."

"Görüşürüz Hande Hanım." Saate baktığımda 15.00 dü daha dört saat vardı. Şu an çok uykum vardı. İki üç saat uyusam iyi olacak oturduğum koltukta Buğra oturuyordu. Buğranın bacağına kafamı koydum ve gözlerimi kapattım. Tim benim ailemdi biraz daha düşündükten sonra uyku tüm bedenimi esir almıştı. Şu hayatta en güvendiğim hatta en değer verdiklerim timimdi. Bir süre sonra uyku bütün bedenimi esir aldı.

 3 Saat Sonra

 Saat şu anda 18.00 dı bir yarım saat sonra çıkardım bozkurtların evi ve karargah arasında yarım saatti. Bir yarım saat de telefonda takıldıktan sonra bozkurtların evine gitmek için ayağa kalktım.  Ayağa kalkmamla tim bana döndü.  

"Bozkurtların evine gidiyorum" dedim ve bir şey demelerine müsade etmeden yanlarından ayrıldım.  Karargahın bahçesine çıktım ve motoruma doğru ilerledim. Bahçedeki birçok kişinin bakışları üstümdeydi. Bakanları umursamadan motoruma bindim ve çalıştırıp karargahtan çıktım.  bir yarım saat sonunda bozkurtların evine gelebilmiştim. Kapıdaki koruma beni durdurdu.

"Kimsiniz hanımefendi?"

"Gece Savaş" dediğimde kapıyı açtı motoru park edip kapıyı çaldım çok sürmeden saniyeler içerisinde kapı sultan teyze tarafından açıldı. İçeri geçtim ve sultan teyzeye sarıldım. o sırada sultan teyze konuşmaya başladı.

"sen iki yıldır neredesin deli kız seni çok özledik."

"Bende sizi özledim sultanım. Hande hanım gil salonda her halde."

"Evet deli kız." sultan teyzeyi onaylayıp salona geçtim. Salona girip salondakilere baktım en son gördüğüm kişiyle gözümün önü karardı en son o şahsiyetin adımı bağırmasıyla kendimi  bıraktım.


Bölüm Sonu

Sizce gece kimi gördü?

LAVİNİA GECE(düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin