Ertesi gün benim için çok farklıydı,her şey aynıydı aslında,ama fotoğrafın gitmiş olması kafamda çok şeyi değiştirdi.Nedense içimde beni hala sevdiğine dair bir his uyandırdı,fotoğrafın gitmiş olması bunu kanıtlamaz ama yine de sadece bir his.Ezgiyi aradım.
-"Efendimm."
-"Alışverişe çıkalım mı?Çok sıkıldım."
-"Tamam,benim şimdi bi müşterim var,1 saate biter işim."
-"Tamam ararsın."
Mutfağa gittim.Dolabı açtım,hiçbir şey yok neredeyse.Elma vardı bir tane,yarısı çürük.Kestim çürük kısmını ve yedim.Bilgisayarımı açtım.Sonra da Kutay'ı aradım.
-"Alo,Kutay şey soracaktım ya,Gökhan İtalya'da hangi şehirde kalıyordu eskiden?"
-"Milano galiba."
-"Tamam teşekkür ederim."
İtalya ne şartlarda vize veriyor,biletler ne kadar yakın tarihe alınıyor onlara baktım.Sonuçta kavga ettiğimiz günün ertesi günü gidemez herhalde.O kadar kolay değildir.Milano'yu araştırdım,Türkler nerelerde çoğunlukla yaşıyor,aklıma ne geliyorsa araştırdım.Elde var sıfır.Kayda değer hiçbir şey bulamadım,anladığım tek şey öyle tek gecede bilet alıp gidemediğin.
Ezgi aradı.
-"Bitti işim,Kutayı çağırdım o baksın stüdyoya,gelir 10 dakikaya arabayı getirsin almaya gelirim seni."
-"Tamam bekliyorum."
Yarım saate geldi Ezgi.
-"Naber?"
-"İyi aynı,sen nasılsın?"
-"Yoruldum ya,sabah bir adam geldi,3 saat sürdü dövme,ve daha hepsi bitmedi."
-"Ne istedi o kadar büyük?"
-"Kanat dövmesi sırtına,çok detaylıydı,biraz da sert biriydi,beğenmeyecek diye ödüm koptu.Kutay olsa ona yaptıracaktım da,evde yatıyormuş."
-"Sen daha iyi yapıyormuşsun,Gökhan öyle diyordu."
-"Beni övdüğü tek konu zaten,ama bir zahmet yapayım,15 yaşından beri yapıyorum."
-"Şu ilerdeki eczanede dursana,bi işim var."
-"Noldu?"
-"Ağrı kesici almam lazım."
-"Neren ağrıyor?"
-"Başım ağrıyo arada,onun için."
Durdu ben de alıp geldim.
-"Bir şey soracağım."
-"Sor."
-"Arada bir şeyler kullandığın oluyo mu?Yanlış anlama yargılamak için değil,kolay şeyler yaşamadın son bir yılda.Merak ettim sadece."
Gülümsedim.
-"Hayır bu sefer yapmayacağım.Gökhan geldiğinde beni yeniden öyle görsün istemiyorum."
Bir şey sormak istiyormuş da soramıyormuş gibi baktı.
-"Gökhan'la tanışmadan önce hafif şeyler kullanıyordum bazen,ot hap falan.Gökhan Kumsal'a gidince...Ben de çok hatırlamıyorum.Daha farklı şeyler denedim.Ama sonra dokunmadım bir daha,Gökhan doktora falan götürüyordu sürekli zaten,hem Gökhan çok kızıyordu.Merak etmeyin şimdi öyle şeyler yapmıyorum.Sigara sadece."
-"Merak etme seni yargılamıyorum,senin başına gelen şeylerin yarısını bile yaşamadım,anlamam imkansız."
Alışveriş merkezine doğru sürdü.
-"Ezgi."
-"Noldu."
-"Gökhan'a bi hediye almak istiyorum,ne alabilirim?"
-"Nasıl yani?Bir şey mi buldun?Geliyor mu?"
-"Hayır,hiçbir şey bulmadım.Sadece içimden bir ses geri geleceğini söylüyor."
-"Ben de buna inanıyorum.Ben nerden bileyim Gökhan'a hiç hediye almayı düşünmedik ki!Doğum gününde bile kabul etmez o hediyeyi.Tabi sen verirsen başka."
-"Gökhan'ı tanımıyorum ki sizin kadar,yani hobilerini,yeteneklerini.Çok az şey biliyorum ama şaşırtıyor hep beni.Mesela İtalyanca bildiği hiç aklıma gelmezdi."
-"Aa şey,Gökhan DJ'liğe merak salmıştı bi ara.Sever baya,yapıyo da bir şeyler."
-"Bu çocuk bana niye hiç söylemiyo böyle şeyleri,ben sadece keman çaldığını biliyorum.Bir de yemek yapmayı seviyor,o kadar."
-"Bize de anlatmıyor ki,denk gelmiştik birkaç defa,çaldı o da."
İnip girdik avmye.Bir mağazaya soktu Ezgi beni.Bir ç sürü kıyafetle yanıma geldi,aralarından bazılarını bana verdi.Deneme kabinlerine gittik.Bir sürü kıyafet denedi,hepsi de gerçekten çok güzel oldu.Her yeni kıyafette bacakları kalın diye söyleniyordu,ama gerçekten çok güzel ve kıvrımlı gözüktüğünü neden fark edemiyor anlamıyorum.Kilosu da normal,zayıf olmayan herkes kendini çok şişman görüyor.Şişman olunca ne oluyor ki,önemli olan sağlık değil mi?Beli ine,kıvrımlı.Tanrıça gibi bir fiziğe sahip.Zayıf olsa şuankinin yarısı kadar bile seksi olmaz.
-"Esin,bu bana olmadı ya,çok yapıştı belime oturmadı.Anlamadım ki belimizin kaç cm olması lazım bu elbiseye girebilmek için...Aslında,sen denesene."
Kısa çiçekli bir elbise.
-"Bana olmaz ki."
-"Neden olmasın?"
-"Deseni falan,ne bileyim ben giymiyorum pek böyle şeyler biliyorsun."
-"Sen dene yine de.Belki seversin."
Girdim ve denedim.Aynaya bakmadan çıktım.
-"Çok güzel oldu,senin hatların ne kadar güzelleşmiş.Çok güzelsin Esin."
-"Sanki,ne bileyim ben böyle şeyleri pek giymiyorum."
Aynaya döndüm.Gerçekten farklı biri gibiydim,beyaz çiçekli bir elbisede içinde iyi hissedeceğimi hiç düşünmemiştim.Satın almaya karar verdim.
-"Gökhan sever böyle şeyleri."
-"Neden?"
-"Gelince giy,görürsün."
-"Ben hiç açık renkli,böyle tatlı şeyler giymem ki."
-"Al bunu çok yakıştı."
-"Gökhan gelmezse?"
-"Gelecek,inan bana."
Saatlerce gezdik,birkaç şey daha aldık,ben Gökhan için kaliteli bir kulaklık aldım,birkaç tane de tişört ve pantolon aldım onun için,geldiğinde temiz ve yeni kıyafetler giysin diye.Sonra da yemek yedik ve Ezgi beni eve bıraktı.
-"İçeri gelsene."
-"Ev arkadaşın rahatsız olmasın?"
-"Yoktur ki o,arada bi uğruyor."
-"Kutay beni öldürecek bugün stüdyo ful ondaydı."
-"Bir şey olmaz gel."
İçeri geçtik.
-"Hep Gökhan'ı konuşuyoruz biraz da sen anlat."
-"Neyi anlatayım ki görüyorsun her şeyi."
-"Nasıl tanıştınız,ne zamandır birliktesiniz?"
-"Konserde tanıştık,çok bir olayı yok öyle.Ben daha 18 yaşındaydım o zaman ama neredeyse 1 yıl sonra sevgili olduk,3 yıl bitecek birkaç aya."
-"Siz aynı evde mi yaşıyorsunuz hala anlamadım."
-"Yok ben ablamla yaşıyorum Kutay babasıyla.Ama ikimiz de stüdyodayız çoğunlukla bazen orda kalıyoruz.Kutay da şu sıralar bi garip davranıyor,onun da canı çok sıkkın Gökhan'ın gidişine."
-"Haberi olmaması çok garip,biz ukraynadayken bile her gün kesin konuşuyorlardı Gökhan'la.Nasıl gidiyor Kutay'la kıskanç falan mı?"
-"Ben daha kıskançtım,ama şu an neredeyse bütün arkadaşlarımız ortak,her gün beraberiz,benim yakın arkadaşlarım Kutay'la çok yakın olmasa da sürekli görüyorlar tanıyorlar.Herkes bizi beraber biliyor kıskanacak bir şey kalmadı."
-"O da doğru,çok eğlencelisiniz beraber."
-"Eğlenmediğim biriyle olamam ki ben.Ama Kutay'ın çok kötü bi huyu var değiştiremedim yıllardır.Çok değil ama arada giydiklerime karışıyor."
-"Hiç de öyle biri gibi değil aslında."
-"Ankaralı,böyle bi tık yöresel bir tarafı var da göstermiyor."
Art arta kapı çaldı.Ezgiyle birbirimize baktık,Sinem daha yeni gitti,birini de beklemiyoruz.Açtım kapıyı.
-"Esin telefonuna neden bakmıyorsun?"
-"Kaan?"
-"Ne Kaan?"
içeri girdi hızlıca.
-"M-Meraba?"
-"Merhaba?"
Ezgi şaşkın gözlerle baktı bana.Kafa salladım bilmiyorum der gibi.
-"Yanlış bir zamanda mı geldim?"
-"Yok yok,ben kalkacaktım birazdan zaten.Hatta şimdi kalkayım."
Ayağa kalkıp kapıya doğru yürüdü,hızlıca yanına gittim.
-"Gerçekten haberim yoktu geleceğinden, öyle sık sık gelmiyor sana denk geldi."
-"Şşt sakin ol,biliyorum.Yanlış anlamadım merak etme."
-"Teşekkür ederim."
-"Geç içeri hadi çocuk endişeli görünüyor."
-"Tamam,görüşürüz."
-"Görüşürüz."
Kaan'ın yanına geçtim.
-"Noldu?"
-"Aradım seni kaç defa,açmadın.Moralin falan da bozuk,Sinem de yok.Bir şey oldu sandım."
-"Dışardaydım görmedim.Noldu neden aradın?"
-"Sınıfta kalabilirsin finallerin çok kötü,ödevlerin de çoğunu yapmadın.Onu söylemek için aramıştım."
-"Off doğru,unuttum tamamen."
-"Ne oldu bir şey mi buldun?Hem sen,makyaj mı yaptın?"
-"Hep yapıyorum."
-"Farklı bir şey var yüzünde de çözemedim."
-"Bir şey bulmadım ama fark ettim."
-"Ne?"
-"Gökhan'ın evinde,buzdolabında fotoğrafımız vardı,gitmiş."
-"Yeni mi gitti?"
-"Bilmiyorum,ama daha önce fark etmiş olmamam çok garip."
-"Ne yani?Buralarda mı?"
-"Belki,ama değilse bile,fotoğraf yok.Yani beni unutmak istemiyor.Belki gitmesinin sebebi ettiğimiz kavga değildir."
-"Kafam karıştı,o zaman sana neden haber vermesin ki?"
-"Ben de gelmeyeyim diye."
-"Gelmeni neden istemesin?"
-"O konular farklı,geçmişte bir şeyler oldu.Bazen Gökhan'ın bir yerlere gitmesi gerekiyor,ben de yalvararak gidiyordum onunla ama olanlardan sonra....Yok yani,hayatta izin vermez gelmeme."
-"Ne oldu ki?"
-"Boşver."
-"Bence üzerine çok düşünüyorsun ve içini rahatlatmak için farklı şeyler bulduğunu sanıyorsun,daha önce kaç sevgilin oldu?"
-"Çok."
-"E biliyor olman lazım o zaman,bu kadar saf olma,kaçı gidince geri döndü?"
-"Onlar böyle değildi!Zaten lisedeydim,canım sıkıldığı için takılıyordum herkesle,psikolojim düzgün değildi.Bırakan onlar değil bendim çoğunlukla.Gökhan öyle değil.Onla tanıştıktan sonra..."
-"O senin değiştiğin kadar değişti mi acaba."
-"Değişmeye ihtiyacı yoktu."
-"Esin kendini Gökhan'ın döndüğü senaryoya çok hazırlamışsın,bütün bu hediyeler,hazırlık.Ne yapsan Gökhan döndüğünde diye düşünerek yapıyorsun.Dönmediği senaryoyu neden hesaba katmıyorsun?"
-"O dönmezse ben bulacağım çünkü."
-"Nasıl bulacaksın?Yurt dışına gitmiş diyorsun.Belli parası da var,istemezse bulamazsın."
-"Bulurum!"
-"İnatlaşma küçük çocuk gibi benimle,ikimiz de haklı olduğumu biliyoruz.Gelmez demiyorum,gelmeyebilir diyorum."
Gözlerim doldu.Elimi sigaraya attım ve yaktım.
-"Kırmak istemedim,gerçekleri gör istedim."
-"Gelmezse,bulamazsam kendi bilir.Ben bekleyeceğim.Gelirse ve beklemediğimi görürse...O zaman biter her şey."
-"Ne saçmalık bu!Gidiyor ve beklemedin diye kızacak mı!Kendi oralarda kimlerle takılıyordur diye düşünmüyor musun hiç?"
-"Ne demeye çalışıyorsun?"
-"Anladın beni."
-"O benden başka kimseye dokunmaz."
-"Sonuçta o da bir erkek.Ayrıca iyi görünüyor ve farkında.O birine bakmazsa başkası ona bakar.Tabi böyle olmayadabilir.Belki gerçekten dediğin gibi olacak.Kendini her ihtimale hazırla.Kaç gün oldu gideli?"
-"38."
Telefonuma bir mesaj geldi.Annemden.
-"Kardeşin hasta,harçlıklarını göndermeyeceğim.Masraflarını karşılayamıyoruz."
-"Kimden?"
-"Annem."
-"Annen mi?"
-"Ne diyor?"
-"Boşver."
Şimdi sıçtım.
-"Ne oldu niye gerildin bir anda?"
Kendimi Kaan'a fazla mı açıyorum?Anlatmalı mıyım bunu acaba...
-"Annemle aram pek iyi değil de,görüşmüyoruz.Harçlıklarımı göndermeyecekmiş."
-"Neden?"
-"Kardeşim var Can, o hastaymış."
-"Neyi varmış?"
"Bilmiyorum."
-"Götüreyim mi yanlarına seni?"
-"Ne?Hayır.Can'ı bana yaklaştırmıyorlardı bile."
-"Neden?"
-"İşte şey, madde kullanıyordum arada,sigara alkol falan da vardı.Görmesin diye yani."
-"Nasıl yani biliyorlar mıydı kullandığını?"
-"Evet."
-"Bir şey yapmıyorlar mıydı?"
-"Ağır şeyler değildi,öyle bağımlılık gibi değildi yani annemin çok umrunda değilim zaten onun için Can görmediği sürece istediğim şeyi yapabilirim."
-"Kaç yaşında ki?"
-"Bilmiyorum da okula başlamıştır herhalde."
-"E ne yapacaksın?"
-"Beni hala yurtdışında sanıyor muhtemelen.İş bulurum hallederim bir şekilde."
"Yardım edeyim mi?"
-"Teşekkür ederim ama hep senden yardım alamam değil mi?Bunu kendim halletmek istiyorum."
-"Sen bilirsin."
-"Hep bana soruyorsun kendin anlat aileni."
-"Benim,annemle babam Antalya'da.Öyle çok bir şey yok normal bir ailenin normal bir çocuğuyum işte.Ablam var bir tane,bir de köpeğim var Şanslı.Sevgilim vardı Antalya'da buraya gelmeden birkaç gün önce ayrıldı benden.Bu kadar çok düz bir hayatım var."
-"Neden ayrıldı?"
-"Bilmem,çok vakit ayırmadığım içindir.Çok umursamadım açıkçası o ayrılmasa ben ayrılırdım."
-"Anladım."
-"Gökhan'ın ailesi nasıl?"
-"O...Dedimya birbirimizin ailesiydik.O kadar."
-"Bu paranın kaynağını anlamaya çalışıyorum sadece."
-"Aslında öyle lüks şeylere takıntılı biri değil,öyle yerlere gitmez zengin zevkleri yoktur.Nerden çıkarttın ki zengin olduğunu?"
-"Değil mi?"
-"Öyle ama nasıl anladın?Parasından bahsetmez bilmezsen anlayamazsın."
-"Sen sevgilisi olduğun için öyle,sana belli etmiyor.Bi kere arabası çok pahalı,onu geçtim.Dışardan giyim kuşamının pahalı markalar olmasına gerek yok.Senle yan yana yürürken şişiriyor kendini ben burdayım kızıma dokunmayın der gibi."
-"Onun karakteri öyle parayla ilgisi yok.Eminim beş kuruşsuz kalsa dışardan yine aynı özgüvenle gözükür.Hem senin de araban pahalı,sen de zenginsin o zaman?"
-"Yani,kötü değilim ama zengin de değilim.Ayrıca benimki Gökhanınki kadar pahalı değil."
-"Anlamıyorum ki arabadan."
-"İş bulman için yardım istemediğine kararlı mısın?"
-"Evet,zaten bir ay daha halledebilirim şuan, bir ay içinde iş bulsam yeter çok harcamıyorum zaten."
-"İyi misin,gerçekten?"
Gülümsedim.
-"Ne kadar iyi olabilirim ki içimdeki bu boşlukla?Şu durumda olabileceğim en iyi haldeyim."
-"Gökhan çok şanslı,senin yerinde başkası olsa çoktan unutmuştu."
-"Ben daha şanslıyım.Gökhan'ın yerinde başkası olsa,oldu da...Beni o halden bu hale getiremezdi.Emin ol ben daha şanslıyım."
-"Sen burdasın,o nerede?"
-"Gelince benden ayrılacak olması beni korkutmuyor.Düzgün bir biçimde ayrılabiliriz,elbette ki çok üzülürüm çaresiz kalırım.Ama en azından Gökhan'ın bunu istediğini bilmiş olurum."
-"Bilmiyorum Esin,bu kafa yapın,düşüncelerin, o kadar saf ki...Çok safsın ve Gökhan yanlış bir şey yaparsa her an kendini kaybedebilirsin."
-"Gerçekten anlam veremiyorum gitmesine,ben Gökhan'a sahip olduğum her şeyi verdim.Hayatta olmam onun eseri.Ondan başkasını yaklaştırmadım ben bu kadar yakınıma.Tanısan bilirsin dışardan göründüğü gibi biri olmadığını.Onu tek bir an bile yalnız bırakmadım ben,sadece benim yaşadıklarım değil onun yaşadıkları da çok zor ve hala devam ediyor sorunları.Her şeyi yapabilirim ben onun için.Ama bu yokluk fazla uzadı...Döndüğünde ben aynı kalmamış olabilirim bundan korkuyorum."
-"Değişirsen eğer,bu senin değil Gökhan'ın eseri olacak.Döndüğünde seni değiştiğin için suçlayamaz"
-"O suçlamaz.Ama ben kendimi suçlayabilirim.Ona hislerim değişirse birçok şey için sebebim kalmayabilir."
-"O ne demek?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİBRİT 2
RomanceKin hayattaki en tehlikeli duygu.Büyüdükçe diğer bütün duyguları yutuyor.Özellikle de Gökhan için.Peki ya bu kin onu uçuruma sürüklerse?Her şeyini kaybetmeyi göze alabilir mi? KİBRİT KİTABININ DEVAM KİTABIDIR. -"Ayrılacaksın sanmıştım."dedi.Ne zaman...