9

1 0 0
                                    

Hiç uyumadım,alarm çalınca da kalktım,işe gitmek için.Kovuldum muhtemelen,ama konuşmak için gitmem gerekiyor.Bu işi çok zor buldum.Gittim kafeye.Patronun yanına gittim.
-"Merhaba Esin.Dün ulaşamadık sana,iyi misin?"
-"Evet müdürüm,dün beklemediğim bir durum oldu,aramaya fırsatım olmadı.Özür dilemek için gelmiştim."
-"Gelemeyecek kadar zor bir durum olduğunda haber vermen gerekiyor,şimdi işine dönebilirsin."
-"Teşekkürler."
Çıktım hemen odadan.Hemen taktım önlüğü.Birkaç saat sonra içeri Kaan girdi.Göz teması kurmadım.Kasada başka biri vardı zaten.Ben sadece kahvesini hazırladım.Bir süre sonra da molaya çıktım.Ben sigaramı içiyorken Kaan geldi.
-"Meraba."
Kafa salladım.
-"Özür dilerim,gerçekten.Neden yaptım bilmiyorum,arkadaş olmak istiyorum sadece."
-"Hoşuma gitmeyeceğini biliyor olman gerekiyordu.Ağlıyordum Kaan,sana ihtiyacım vardı buna değil."
Yaklaştı bana biraz daha.
"Küsme lütfen."
-"Bilmiyorum,küs değilim.Yalnız kalmak istiyorum."
-"Soğuk da olma."
-"Kaan gerçekten sırası değil."
Birden Gökhan geldi ve tuttu Kaan'ı.
-"Çekil!."
Kaan ittirdi Gökhan'ı.Şok olmuştu görünce,bana baktı.İçeri girdim kavgalarını izlemek istemiyorum.Ne yapmaya çalışıyor bu?İşime döndüm.Patron geldi yanıma.
-"Evet efendim?"
-"İzinlisin bugün,git dinlen biraz."
Bu ne ya!Gökhan'ın kesinlikle bir alakası var burayla.Önlüğü çıkardığım gibi arkaya gittim.Kaan oturuyordu.Ön kapıdan çıktım.Gökhan arabanın önündeydi.Görünce,yaklaşınca kötü oluyordum ona.
-"Bin arabaya konuşacağız."
-"Burda söyle."
-"Esin arabaya bin."
-"Burda konuşacağız."
-"O çocuk neden yaklaşıyor sana?"
-"Sanane."
-"İstemiyorum."
-"Kim olarak?"
-"Ne demek kim olarak?"
-"Gökhan,yokum ben,alışsan iyi olur.Gerçi zaten sen istedin değil mi?Ben alışmalıyım."
-"Esin,yapma."
-"Sen istedin bunu Gökhan!Her an gitti mi korkusuyla yaşamak istemiyorum ben.Bırakılmak istemiyorum artık.Seninle tanıştığımdan beri bu kadar değersiz hissetmemiştim."
-"Esin,yapma."
-"Açıklama bile yapmıyorsun,bu işe de beni sen soktun değil mi?Ondan böyle davranıyorlar bana!Gökhan,istemiyorum.Anladın mı?Seni çok seviyorum,maalesef seviyorum.Ama artık hissetmiyorum,anlıyor musun?Beni sevdiğini hissetmiyorum.Bırakıp gittin beni ya!Ben o gece ne kadar vicdan azabı çektim gitmeye kalkıştığım için biliyor musun!Seni kırmaktan ne kadar korktum!Ben seni kaybetmekten çok korkuyorum.Senin umrunda değil."
Sarıldı bana.İtemedim.
-"Seni çok seviyorum,hayatımın sonuna kadar da seveceğim."
-"Bana zarar veriyorsun."
Yürüyerek gideceğim eve,döndüm arkamı,kalırsam inanırım.
-"Gel buraya.Bırakayım."
-"Bırakacak mısın?"
-"Ne?"
Yanlış anladım,aniden söyledim düşünmeden.Beni bırakacak sandım.
-"Yürüyeceğim."
-"Bırakmam."gülümsedi.
Yürüdüm,arkama baktım.Bekliyordu.Gidemiyorum.Lanet olsun gidemiyorum.Özledim ben,istemiyorum.Kalakaldım yerimde.Bir yaş aktı gözümden.Yanıma yaklaşmış fark etmedim.Gelip sarıldı bana.Çok sıkı sarıldı.Hüngür hüngür ağladım ben de.
-"Hayatımdaki en değer verdiğim şeysin.Duydun mu?İstemezsen uzak dururum senden,ama hep yanında olacağım."
-"Güvenmiyorum sana."
-"Esin..."
-"Dayanamıyorum.Çöp gibi hissediyorum kendimi."
-"Zorunda kaldım."
-"Tek bir kelime bile etmedin bana, hemde büyük bir kavganın ardından."
-"Eve gidip konuşalım mı?"
-"Benim evime gidelim."
-"Senin evin benim."
-"Beni evsiz bıraktın."
-"Kendimi kaybedecektim."
-"Ne?"
-"Gel evimize gidelim,sonra istersen bırakırım seni."
Yürüdüm arabaya.Bindik ama konuşmadan gittik.Gökhan'ın yüzündeki sert ifade beni korkutuyor.Çok hızlı kullanıyordu arabayı.Geldik sonunda,indik ve çıktık yukarı.Oturdum koltuğa.Karşıma oturdu.
-"Konuşsana.Anlatsana Gökhan!"
-"Ben senin hep yanında olacağım."
-"İnanmıyorum sana."
-"Bırakmadım seni."
-"Bıraktın."
-"Ayrılmayacağız."
-"Biz ayrıldık bile."
İçimde bir sey çıt etti bunu söylerken.Yaklaştı bana.
-"Yapma."
-"Gökhan ben böyle devam edemem.Benim kendimi düşünmem gerekiyor.Sen sürekli bırakıp gidiyorsun beni.Ben yalnız kalmak istemiyorum.İlerde evleneceğiz sen beni o zaman da bırakacaksın aylarca.Ben ne zaman gelir, gelir mi düşüncesiyle yaşamak istemiyorum.Ben zaten böyle bi aileden geliyorum,beni zaten babam da annem de hayatım boyunca hep yalnız bıraktı.Aynı şeyi şimdi de sen yapıyorsun ben artık terk edilmek istemiyorum ya.Gerekirse hayatımın sonuna kadar yalnız kalırım sevmem kimseyi,ama sevip de her sabah gitmiş misin diye korkarak uyanmak istemiyorum.Bu üzüntüyü sürekli yaşama korkusu istemiyorum ben çok yoruldum...Önce Kumsal geldi,öyle bıraktın beni mahvoldum.Sonra tekrar bırakmak istedin ben geldim yanına zorla.Şimdi,habersiz gittin.Aylarca.Ben böyle bi hayat yaşamak istemiyorum.Ya başımıza ne gelecekse gelsin ben seninle her şeyi yaşamaya hazır değil miyim?Korkmadığımı daha nasıl kanıtlamam lazım sen neden böyle yapıyorsun ya!Tehlikeye gireceksek beraber gireriz,üzüleceksek beraber üzülürüz ben seninle ölmeye hazırdım ya."
Ayağa kalktı.
-"Ben seni bırakmadım.Ben...Ben eğer kalsaydım,kendimi kaybedecektim.İntikam almak istedim,yüzüne bakamıyordum.Delirmek üzereydim belli etmemeye çalıştım sana.Sana asla zarar vermem ama kendime verebilirdim.Kaybettim kendimi.O gün o kavgadan sonra,duramadım Esin yerimde.O or0$pu çocuklarını öldürmek istedim.Senin beni o halde görmeni istemedim.Ben zorundalıktan gittim.Anladın mı?Gitmeseydim asıl o zaman ayrılırdın benden."
Duyduklarım beni çok korkuttu.Türlü türlü sorular vardı kafamda.
-"Ne değişti şimdi?"
Tek kelime etmedi.
-"Gökhan sen ne yaptın?!"
Korkuyordum.Çok gerildi yüzüme bakamıyordu.
-"Gitmeseydim burda canavara dönüşecektim,o zaman giderdin."
Ağlıyordum sessizce.
-"Sen ne yaptın?"
-"Sana vurdular,senden...senden bebeği aldılar.Canını acıttılar."
-"Ne yaptın?"
"İntikam aldım."
Yapmış olamaz.Çok gerginim.O daha da gergin.Gözlerine baktım.
-"Seni çok seviyorum,kılına zarar veremezler artık.Yanlarına bırakamazdım."
-"Ben...ben böyle bir şey istemedim."
-"Ben istedim,Esin.Ben istedim.Kimsenin sana zarar vermesine tahammül edemiyorum.Delirmek üzereydim!Bana yaptıkları şeyi ben kaldırabilirim.Ama sana yaptıklarını...Sen unutsan da ben unutamam.Unutamadım...Yanlarına bırakıp devam etmeye çalıştım.Ama hayır yapadım Esin.Önce sana belli etmedim kendi kendimi yedim bitirdim.Gün geçtikçe kontrol edemedim öfkemi,sana vazo fırlattım.Kolunu sıktım.Korktun benden.Güvenemedim kendime.Eğer gitmeseydim,seni sonsuza dek kaybedecektim çünkü ben ben değildim."
-"Sen beni seviyor musun?"
-"O ne demek?Çok seviyorum,her şeyden çok seviyorum senin için karşıma alamayacağım biri yok."
-"Gökhan sen beni takıntı haline getirmişsin sen...Senin psikolojin normal değil.Sen beni sevmiyorsun benim senin olduğum fikrini seviyorsun.Sen beni sevseydin,kin tutacağına sana en çok ihtiyacım olduğu zaman yanımda kalırdın.İntikam uğruna beni harcadın."
-"Seni seviyorum,takıntı kısmında haklılık payın var ama bir daha asla seni sevmediğimi söyleme.Köpek gibi seviyorum ama seni kaybetmemek için kendimi
düşünmek zorundaydım.Esin ben sana belli etmemeye çalıştım ama sabrım tükendi ben öfkemi kontrol edemiyordum.Yüzüne bakmakta zorlanıyordum seni ağlatanlar bir yerlerde hala geziyorken.Ben bunu yapmasaydım önce kendimi,sonra seni kaybedecektim.Karar senin.Ben seni bırakmam."
Ne yaptın diye sormaya korkuyordum.Ayağa kalkıp yatak odasına gittim.Kendimi iyi hissetmiyorum,ilaçlarımı almak için çekmeceyi açtım.Aman tanrım!
-"ESİN!Noldu!"
İstemeden bi çığlık attım ve geri çekildim.
-"İ-ilaçlarım...Nerde?"
Çekmecede bir silah vardı.Ne diyeceğini bilemedi.Alt çekmeceyi açtı.
-"Burda."
Kendi çıkarıp verdi bana.
-"İçi boş."
Bir şey demedim.
-"Korkma."
-"Ben...Eve gidiyorum."
-"Düşünmeden koydum oraya özür dilerim.Korkma."
-"Gitmek istiyorum."
Küçük adımlarla gittim kapıya.
-"Esin dur."
Baktım,bir şey söylemedi.Yüzü ekşidi.Ağır ağır yaklaştı bana.
-"Eve gidip uyumak istiyorum."
Yüzünün buruşturup bana geliyordu.Konuşamıyor gibiydi.Gözüm tişörtüne takıldı.
-"Gökhan!"
Elini beline koydu.
-"Gökhan kan!"
-"Bir şey yok güzelim bakma."
-"Gökhan belin kanıyo!"
-"Bir şey yok."
Yanına koşup tuttum.Koltuğa bıraktı kendini.Tişörtünü kaldırdım.Kanlar içinde kocaman bir yara vardı ve görmemle ağlamaya başlamam bir oldu.
-"Korkma bir şey yok."
Hemen telefonu aldım ve ambulansı aradım.O sırada içerden tişört getirdim.Yaranın üstüne bastırdım.Canı acıyordu tişört yaraya temas ettikçe.Çok kötü oldu içim ama belli etmemekte çalışıyordum.
-"Ne yapmam gerekiyor?"
-"İyiyim korkma bir şey yok."
Çok kan vardı.Elini tuttum.Ağladım.Git gide kötüleşiyordu.
-"Ya hayır!Çok kan var!Gökhan bana bak aç gözünü lütfen!Hayır olmaz hayır!"
-"Özür dilerim.Affet beni."
-"Özür yok,bana bak kapatma gözünü.Affettim sevgilim bana bak!Lütfen bir şey olmasın sana nolur korkuyorum kapatma gözünü!"
Kucağımda gözleri kapanıyor.Çok korkuyorum.
-"Gökhan kapatma!Nolur hadi dayan ambulans gelecek!"
-"Seni cok seviyorum."
-"Konuşma zorlama kendini!"
Kapı çaldı hemen koşup açtım.İçeri girdiler ve sedyeyle aldılar Gökhan'ı.Ben de peşlerinden gittim ambulansa girdim.
Bir şeylere bağladılar Gökhan'ı.Hafif bi hareketle elime dokundu.Elini tuttum ben de.Ama,bunu düşünmekten bile rahatsız oluyorum ama...İçimden gelerek yapmadım bunu,ihtiyacı olduğu için yaptım.Tişörtünün altındaki yaraya bakamıyordum.Sonunda geldik hastaneye.Gökhan uyuyordu.Hemşirelerle konuşmaya çalıştım.
-"Neden uyuyor?İyileşecek mi?"
-"Doktorlar ilgileniyor bir şey söyleyemem şuanlık."
-İçeri girebilir miyim?"
-"Hayır,şu an değil."
Geçtim oturdum.Onu izledim,düşündüm.Haklı olabilir miydi?Kendini de bir noktada düşünmesi gerekiyordu.En azından gittikten sonda haber verebilirdi...

KİBRİT 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin