Bölüm 20

303 23 7
                                    

@keta1997, thank you for your permission!
--

Katherine'in Ağzından

"Onu tanımıyorum." dedi ve kapıyı kapattı. Benimle dalga mı geçiyordu? Telefonum çalmaya başladığında, kapıyı tekrar çalıp ona onunla ilgili düşündüğüm her şeyi söylemek üzereydim. Arayan Claire'ydi. Açmamaya karar verdim ama Harry'nin kapısını çalmamaya da direndim. Kapısını çalmak yerine taksi yakaladım.

Claire eve dönerken beni hep aradı ama açmadım. Şu anda onunla konuşmak istemiyordum. Neden Harry bana karşı çok kabaydı? Geçen gece beni büyük bir tutkuyla öpmüştü ve şimdi kapıyı yüzüme kapatıp içeri bile girmeme izin vermiyordu. Bir şey mi yapmıştım? Neden böyle davranıyordu? Nasıl bu kadar hızlı değişebiliyordu?
Ama doğrusu, onun beni içeriye girmeme izin vermemesinden çok, buraya geldiğim için kendime kızgındım. Neden buraya geldim ki? İçten içe sırf onu görmek, onunla konuşmak ve benim hakkımda ne hissettiğini öğrenmek için geldiğimi biliyordum ve ah, öğrenmiştim. Hiçbir şey hissetmiyordu, yani her şey bitmişti, bana daha da yaklaşmasına izin vermeyecektim. Claire'ye, Jack'in arkadaşlarıyla takılmamı teklif etmemesini de söyleyecektim. Hepsi aynıydı. 

"Ondan uzak dur." Annabel bana söylemişti ama onu dinlememiştim. Kötü çocuğu değiştiririm diye düşünmüştüm, çok çocukça bu Katherine. Bu gerçek dünya. Uyanmalısın.
Yatak odamın kapısını açarken "Daha fazla Harry yok" dedim zihnime.
"Katherine!" Claire bağırdı. "Neredeydin? Elli dakikadır sana ulaşmaya çalışıyorum."
"Üzgünüm, duymamışım." dedim ve yatağa uzandım.
"Cidden mi? İyi olur çünkü Ben evde olmadığını biliyor ve muhtemelen geri geldiğinde seni öldürecek."
Claire'nin dediğini anlamam sadece bir saniye aldı.
"NE?" Panik yapmıştım.
Claire "Elimden geleni yaptım ama tarif edilebilir gibi değildi. Gitmesi gerektiğini söyledi ama dakikalar içinde gelecek, kısaca sıradaki yalanını hazırla, tatlım." deyip odayı terk etti. Beni nasıl şu anda bırakabilmişti? Ne ara bu kadar vahim durumda olmuştum? Aramalarını umursamadığımı ve sinirli olduğunu biliyordum ama şimdi gidemezdi, yardım etmeliydi.
Günün kalanı Ben'i bekleyerek geçti ama Ben geri dönmedi. Umarım hiç gelmezdi, onunla yüz yüze gelmekten çok korkuyordum. Sıradaki cezası ne olacaktı? Bir hafta boyunca beni evde kilit altında tutacaktır belki.
"Katherine!" Sesini duydum ve bacaklarım titremeye başladı. Odamın kapısını açtı ve hemen ayağa kalktım. 
"Hey," dedim gergince. 

"Kahrolası neredeydin?!" Sesi evde yankılandı. 
"Be-ben Niall'laydım." Benim sorunum neydi? Neden Niall'ı dile getirmiştim?

"Ne? Niall da kim?"

"O benim arkadaşım.. Demek istediğim.. Evet, o benim arkadaşım ve şey, biz kütüphanedeydik." 

"Hangi kitabı aldın?" Ben çok zekiydi, Tanrım.
"Hiçbir şey almadım."
"O ne aldı?"
"Yaşamak Zamanı Ölmek Zamanı, Erich Maria Remarque'dan. Mutlu musun?!" diye bağırdım.
"Çıkıyor musunuz?"
"Senin derdin ne Ben? Arkadaş edinmeye iznim yok mu? Ve evet, ondan hoşlanıyorum ama onu daha birkaç gündür tanıyorum ve ben fahişe de-"
"Cümleni bitireyim deme. Niall salağı hakkında bilgiler edineceğim ve.." bir an için durdu. "Bunu daha sonra görüşeceğiz." dedi.
"Yapma."diye yalvardım.
"Neden? Sana bir kötülük mü yaptı? Yemin ederim onu öldürürüm!" 

"Kes şunu, tamam mı? O hoş biri; sürekli gülümsüyor, sıkı çalışıyor, bana karşı hep tatlı, iyi davranıyor ve beni gülümsetiyor!" 

"Saçma sapan bir inek öğrenci mi?" diye sordu ve ardından hemen ekledi. "O çocuğu." 
"Onun hakkında böyle konuşmayı kes!" diye bağırdım. Ben şu anda ne kadar da pislikti; daha ilk günden tenimi emen Harry aksine, bana hoş davranmak dışında hiçbir şey yapmamış Niall hakkında panikliyordu.. Eğer hayatımda Harry adında kötü bir çocuk olduğunu bilseydi değişirdi(?)
"Bunun hakkında konuşacağız, şu an o ruh halinde değilim." 

"Elbette değilsin! En son benimle vakit geçirdiğin zamanı hatırlatır mısın?" diye bağırdım ve bana karanlık gözlerindeki büyük öfkeyle baktı. 
"Lanet çeneni kapat, Katherine. Kontrolümü kaybetmeme neden olma." diye uyardı beni.

"Yoksa ne olur? Bay Kral yine ne yapar? Beni Chicago'ya geri mi yollar?" dedim alaylı bir şekilde ve güldüm.
"Lanet çeneni kapat dedim Katherine!" Yüzüme tokat atmak için sağ elini havaya kaldırdı ama sonra durdu.
"Siktir!" Canavar sesiyle bağırdı ve odamdan çıktı. 
O gözden kaybolurken yere düştüm ve hıçkırmaya başladım, gözlerimden kaçan gözyaşlarımı tutmaya çalıştım ama her zamanki gibi, başarısız oldum. Yatağıma tırmandım ve yastığımın iç kısmına ağladım. Hıçkırıklarım ve ağlamalarım kötüye gitti. Yuvarlandım ve duvara baktım. Penceremin dışında esen rüzgarın sesini dinledim, kısa zamanda uykuya daldım. Çok fazla hatırlamıyorum, ama penceremin açılış sesini duyarken neredeyse uyuyordum, ve rüzgar esintisi içeri girdi, odamı sonbaharın buz gibi soğuğu kapladı.
"Clarie?" Gözlerimi açtım ve adını seslendim ama kimse cevap vermedi.
"Claire?"Adını tekrar seslendim.
Cevap yoktu.
Soğuk, bir yılan gibi omurgamdan yukarı çıktı. Bu korku muydu odadaki sıcaklık mı bilmiyorum, belki de her ikisidir. Korktum, kafayı kaldırdım ve odaya göz gezdirdim.

Harry'nin Ağzından

"Peki planın ne?" diye sordu Louis.
"Basit; bana aşık olacak, onu becereceğim ve abisinin kollarında ağlarken onu bırakacağım."Güldüm ve şişeden biramı içtim. 
"Nasıl kendine aşık edeceksin? Sen çok rezaletsin, adamım. Aşk ilişkileri üzerinde hiç deneyimin yok." dedi Zayn.
"Pislikleşme,  beni o kadar deli gibi sevecek ki her an beni düşünecek ve onu becermem için yalvaracak." 
"Sende bir fotoğrafı var mı?" diye sordu Louis. 
"Neden olsun ki?" Gözlerimi yuvarladım.
"Sadece nasıl göründüğüne bakacaktım, serseri." 
"Onu gördün, Annabel sürtük gibi davrandığında onunla birlikte Zayn'in evindeydik." dedim düşünmeden ve sonra ekledim: "Kusura bakma."
"Siktir, o çok ateşli... göğüslerini gördün mü?" diye sordu Zayn, Louis'e. Nedense nefes alışverişlerim arttı ve nabzımı duydum.
"Evet hatırlıyorum, seksiydi, senden sonra onu halledebilir miyim?" diye şaka yaptı  Louis ve saniyeler içinde ayaklarımın üzerindeydim.
"Bir pisliksin." dedim kaba bir sesle ve kahrolası odayı terk ettim. Öfkemin içimde ne kadar yükseldiğini hissedebiliyordum ve burada bu sahneyi canladırmak istemiyordum. Neden buna böyle bir tepki verdiysem. 
Siktir, siktir.
Kotumun cebinden telefonumu aldım ve bir mesaj yazdım.
"Uyanık mısın?" 
Yazıp Kathy'e yolladım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 01, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sister | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin