Sister | (Türkçe)

Bölüm 7

@keta1997, thank you for your permission!

-

Her şeyin üzerinde düşünmek için bir dakikaya ihtiyacım vardı, bunlar saniyeler içinde olmuştu. Onun adının Jake olduğunu ve Claire ile de flört ettiğini düşünüyordum, ama işler kesinlikle farklı görünüyordu. Onun bana yaptıklarından sonra etrafında nasıl hareket etmeliydim, emin değildim. Ben korkuyorum, bilirsin? Ben gerçekten korkuyorum ve onunla takılmak istemiyordum. 

"Merhaba, Katherinne." Onun sesini duydum ve ona bakmamama rağmen sinsi gülümsemesini hissedebildim.

Başımı yukarı kaldırdım ve ona, gözlerinin içine baktım. Bunu neden yaptım bilmiyordum bile, ben sadece... Sadece o inanılmaz yüzle tekrar tanışmak istemiştim.

"Sanırım, ben Jack'i bulmaya gitmeliyim."- Claire güldü. Neden güldü? Bekle, bekle hayır, bu oluyor olamaz, o beni onunla yalnız mı bırakıyor? Claire onun bana dün ne yaptığını biliyor mu? Ah tanırm...

Claire saniyeler içinde kayboldu ve ev insanlarla dolu olsa bile onunla yalnız duruyordum. Endişeyle etrafıma baktım, böylece benimle konuşmaya başlayamadı. Oturma odasının yarısı bardaklarla dolu uzun bir masa tarafından devralınmıştı. Sarhoş kızlar masalarda dans ediyor ve erkekler onlara ıslık çalıyorlardı. Eğğ, sadece eğğğ!

"Bir içki alacak mısın?"- Kibar soru tarzıyla sessizliğimizi bozdu ama ben hiç içmezdim.

"Hayır, teşekkürler."- diye kısaca yanıtladım, onunla nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum, hiçbir şey hatırlamıyormuş gibi mi? Bu gerçekten en aptalca fikirdi, çünkü ben hatırlıyordum, her şeyi hatırlıyordum.

"Tamam o zaman."- dedi bana ve yuvarlak masanın etrafında oturan kız ve erkek grubuna doğru yürüdü..

İşte şimdi çok kızdım, ama nedenini bilmiyordum. Onunla konuşmak istememiştim ama o benden uzağa giderken beni umursamıyormuş gibi hissettim. Benim lanet yanlışım neydi? Adını 10 dakika önce bilmediğim halde nasıl benim umurumda olabilirdi? Çok şaşkın hissediyordum, aynı zamanda sinirli, heyecanlı ve kızgın. O beni bu insanlarla yalnız bırakmıştı, burada kimseyi tanımıyordum ve çok rahatsız hissediyordum, Claire'ı bulmaya gitsem daha iyi olurdu. Başka bir odaya doğru döndüğümde, gözlerim Harry de durdu. Sarışın kızların arasında oturuyordu, kim giyiyor...uhm, sadece sütyen ve külot gibi mi?! Harry gülüyor ve gözlerini yuvarlıyordu..

Harika. Onlarla iyi vakit geçiriyordu. Odadan dışarı çıktım, çünkü o ağır havayı daha uzun soluyamıyordum. Tahminimce yaklaşık 20 dakikada evin etrafını dolaşmıştım ve Claire'ı bulamamıştım, henüz.

Üst kata çıkmaya karar verdim ve orada biraz dinlenmem gerekiyordu, tüm bu müzik sadece başımı çok şiddetli ağrıtmıştı. Bir kapıyı açtım ve yatakta birbirlerini öpen bir çift gördüm. Bu..bu çok edepsizdi, bilirsin? Özür diledim ve hemen kapıyı kapattım. Upss..

Tanrıya şükürler olsun ki diğer oda boştu, kapıyı kapattım ve yatağın kenarına oturdum. Çok üzgün, çok sinirli ve aynı anda umutsuzdum. Başka bir şeyler düşünmeye çalıştım ama başka bir şeye odaklanamadım...ama...

Tandık bir ses ve ayak kayışlarının sesini duydum, hemen ayağa kalktım, zihnimde kelimeleri bir araya koymaya çalıştım. 

"Ne.. Sen burada ne halt ediyorsun?" Sesi yüksekti ve sol eliyle arkasında birini saklamaya çalışırken yüzünde öfkeyi görebildim. Çok rahatsız hissediyordum ve..

"Üzgünüm.. Ben..ben sadece."- Cümleye devam edemedim, küçük çantamı kaptım ve bu odadan çıkmak için ona doğru ilerledim, ama ona yaklaştığımda, kolumun üzerindeki eliyle beni durdurdu.

"Sen.."- kıza döndü. "Defol."- dedi sakince ve kız anında başını sallayarak kayboldu. 

"Ben çok üzgünüm, bunu istemedim.."- diye başladım ama beni durdurdu. 

"Sen seksi görünüyorsun." dedi arsız sırıtmasıyla. Ne demem gerektiğini bilmiyordum, ona teşekkür ederim mi demeliydim ya da bana artık bu tür şeyler söylememesini mi söylemeliydim? Buna alışık değildim, gerçekten.. bunun çocukça ve komik olduğunu biliyordum ama bu tür bir durumun içinde nasıl hareket edeceğimle ilgili lanet bir fikre sahip değildim, bu yüzden hiçbir şey dememeyi seçtim.

"Ben bile yarın nasıl seksi olacağını tahmin edemem."- sırıttı. 

"Yarın buraya gelmeyeceğim."dedim düşünmeden. 

"Evet, gelmeyeceksin." dedi arsız sırıtmasıyla.

Bir an için, sadece orada birbirmizin gözlerinin içine bakarak durduk. Sadece hiç durmaması ve birisine bakmaması gerekiyordu, gerçekten birisine bakmamalı, ve "Kahrolası gözleri çok güzel." diye düşünmeliydi. Eğer böyle düşünen sadece bensem, bilmiyorum ama kahrolası o çok güzeldi. Ortam sessizdi, o konuşana dek.

"Biliyorum, seksi görünüyorum, ama sakin olmalısın, bunu biliyorsun, değil mi?" gülümsedi ve yakınıma geldi. 

Göğsümde garip bir duygu hissettim.  Ah, tanrım.