Bölüm 14

645 48 2
                                    

@keta1997, thank you for your permission! 

-

Ben ona yaklaşırken, güzel gözleri bana baktı ve dudaklarını hemen bir sırıtmaya çevirdi. Hipnoz edici yeşil gözleri parmaklarım üzerinde durdu ve dolgunlukları arasında pembe dilini ortadan kaldırdı. 

"Merhaba Kathy."

"Burada ne arıyorsun?" Oyuncu ruh halinde olduğunu aldırmadım ve sert bir ton ile bu sözcükleri söyledim.

"Zaten söyledim." Gözlerini yuvarladı, "Seni almak için buradayım." Garip bir tarzdı ama hoş olmaya çalışıyordu, neredeyse gülüyordum fakat sonra kendimi durdurdum. O bir pislikti ve onunla ilişki kurmayacaktım. Kızları sadece seks yapmak için kullanıyordu, asla bana ciddi bakmayacaktı, o bir pislikti, o lanet olasıca çekici bir pislikti, ve artık sadece ona bakamıyordum. O çok güzeldi... Neyin beni daha çok çıldırttığını bilmiyordum, onun güçlü çenesi ya da uzun, yağsız, kaslı bedeni mi... ya da belki bronzlaşmış teni ve derin yeşil gözleri, etine dolgun dudakları. 
"Seni terk edecek, o bunu hep yapar, kızları becerir ve sonra onları terk eder. O oynuyor, kahrolası herkesle oynuyor. Ondan uzak dur." 

Annabel'in sesi zihnime girdi ve hemen kahrolası bir şekilde nasıl da seksi olduğu hakkında düşünmeyi kestim.

"Hey." Arkamda Niall'ın sesini duydum ve arkamı döndüm.

"Hey." Gülümsedim.

"Ee, nasıl üniversitemizi beğendin mi?"

"Güzel, beğendim." Tekrar gülümsedim. Niall çok hoş biriydi, benimle bazı dersleri vardı ve çok konuşkandı. Bana üniversiteyi gösterip arkadaşları ile tanıştırmıştı. 

"Beğendiğine sevindim. Götürülmeye ihtiyacın var mı ya da-" diye sordu güzel yüzündeki utangaç gülümsemesiyle, çok içtendi, mavi gözleri okyanus gibiydi..

"Onu siktiğimin evine götümek için buradayım." Arkamda Harry'nin sert sesini duydum ve onu göremememe rağmen Niall'a nasıl baktığını biliyordum.

"Sadece ona sordum." dedi Niall. 

"Öyleyse ona artık siktiğimin bir şey sorma." Harry yanımda durdu. İlk gün bir kavgaya hiç ihtiyacım yoktu. 

"Üzgünüm Niall, gitmem lazım, yarın görüşürüz ve götürme teklifin için teşekkür ederim." Ona gülümsedim ve sonra Harry'ye baktım. 

"Hadi gidelim şimdi." dedim ve ona bakmadan arabaya bindim.

"Kimdi bu sikik?" diye sordu arabasını hareket ettirmeye başladığında.

"Bu seni ilgilendirmez." Bağırdım.

"Biliyorsun ki o Tanrının cezası sarışın hakkında siktiğimin bilgilerini elde edebilirim ve sana son kez soruyorum, kimdi o?" Ses tonu sakinleşmeye doğru değişmişti. Ruh hali nasıl bu kadar hızlı değişebiliyordu?

"Arkadaşım." diye yavaşça yanıtladım.

"Evet, tabii." İğneleyici tonu beni kızdırdı. "Ondan hoşlandın mı?" Bana baktı.

"Onunla yalnızca bugün tanıştım." 

"Beni de tanımıyorsun ama bu beni öpmeni durdurmuyor." Yarımca güldü.

Cevaplamadım. O haklıydı,  bu şuana dek yaptığım en aptalca şeydi. O anda fazlasıyla kontrol edilemez olmuştum. 

"Beni eve götür," dedim ona bakmadan. 

"Hayır." 

"Ne?" Ona baktım. "Bu sana kalmadı. Beni eve götür dedim sana."

"Ah evet bana kaldı ve sana hayır dedim, benimle geliyorsun ve beraber öğle yemeği yiyoruz." dedi, sanki zaten bu karalaştırılmış da ben unutmuşum ve o da bana hatırlatıyormuş gibi. 

Sister | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin