Bölüm 11

812 51 3
                                    

@keta1997, thank you for your permission!

Not: Hikayenin yazarı Keta, bu bölümün başına bir teşekkür ve bilgilendirme türünde bir not yazmış. Onu her şeyiyle sizinle paylaşayım:

(Öncelikle geç güncelleme için özür dilemek istiyorum. Gerçekten yazmaya zamanım yoktu, İngilizce yazmak benim için gerçekten zor, bunu biliyorsun, haha.. Ayrıca, hayran kurgumu okuyan herkese çok teşekkür ettiğimi söylemek istiyorum. Yorumlarınızı görüdüğümde, ve görmenin değerini anlatamam ama ağzım tüm gün açık kalıyor. Bu gerçekten benim için hayal gibi ve nasıl mutlu olduğumu ve gurur duyduğumu açıklamaya kelimeler bulamıyorum. Küçük ülkemde ilk İngilizce yazan kişi gibiyim ve çok fazla okuyucusu var ve hayran kurgu ve ah aman tanrım bu inanılmaz. Akinator (bu siteyi kesinlikle bilmelisin) adımı tahmin edince ve "Keta Bagashvili Sister Fanfiction'ın Yazarı"  deyince şoktaydım. Hayallerimde bile buna sahip değildim,  Sister 7 dile çevriliyor ve bu benim için çok şey ifade ediyor ve ben bana güven vermek için size sormak istiyorum ve eğer kendi diline çevirmek istiyorsan sadece soruyorum. Ayrıca, bazılarınız eğer twitter, fb veya instagram'ım oldup olmadığını sorarsa. Evet, var ve benimle iletişim kurup daha fazlasını yaparsanız çok mutlu olurum.

Facebook hesabım: www.facebook.com/keta.bagashvili1

Twitter: @baghashvili

Instagram: ketagramm

Tekrar teşekkür ederim ve sizi seviyorum gençler.xx şimdi bölümün keyfini çıkarın)

-

Etrafımda olan her şeyi düşünmeye ihtiyacım vardı. En az bir ay içinde tüm hayatım değişmişti. Chicago'dan İngiltere'ye taşınmıştım. Orada yuvamı, okulumu ve arkadaşlarımı bırakmıştım ama abimle bir araya geldim, onu geçen yıl deli gibi özlemiştim. Sonra Ben'in benim için zamanı olmadığını keşfettim,  demek istediğim benim için hiç zamanı yoktu. Onun milyoner olduğunu ve saray gibi bir eve sahip olduğunu öğrenmiştim. Daha sonra o, en iyi arkadaşım Claire'ın burada olmasına ihtiyacım olduğuna karar vermişti ve Calire, benimle yaşamak için Londra'ya gelmişti. Sonra kahrolası partiye gitmiştim ve tanıştım..şey.. kıvırcık saçlı çocuk aklımdan çıkmadıktan sonra ilk gün onu gördüm. Dün olmasına rağmen benimkilerinin üzerinde onun dudaklarını hala hissedebiliyordum. Çevremde onun kokusunu hissedebiliyordum ve gözlerimi kapattığımda, hiçbir şey yok ama onun mükemmel yüzü var.

Yarın üniversitede de ilk günümdü, konularımı sevek miydim yoksa benim için zor mu olacaktı? Profesörleri sevecekmiydim ya da siktir, onlar beni sevecekler miydi? Yeni insanlarla tanışacaktım, yeni arkadaşlarım olacaktı ve partiye gitmeye zamanım olmayacaktı. Harry ile asla, hiç karşılaşmayacaktım ve bu çok iyiydi. Benim için iyi olduğunu bilsem bile, onu öptüğümde hala beni durdurduğu için ona sinirliydim. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum, asla erkeklerle hayatımda çok vahim olmamıştım. Tek Bob'u öpmüştüm, ki o benim yaklaşık bir yıl boyunca erkek arkadaşımdı ama sonra beni aldattı, Ben öğrendi ve Bob boku yedi. Bayağı zor zamanlardı. 

"Zamanım yok, üzgünüm" 

"Gönderme butonu"na bastım ve bir salak gibi gülümsedim. Şey gibi hissediyordum... kendimden gurur duyar gibi. Adımımın doğru olduğuna %100 emindim. Ondan kurtulmak zorundaydım. 

"İznin için sormadım. Hazırlan, seni yedi de alırım." 

Bu mesajı okuyunca, panik oldum. Ya Ben onu görürse? Abim beni öldürürdü, beni kesinlikle öldürürdü. Önceki gece, Harry beni evin gerisine taşıdığında, ona yanlış adres vermiştim.  Ben'in beni geç saatte yabancı bir çocukla eve gelirken görmemesi için buradan sadece bir kaç sokak uzaktı.Doğru yapmıştım, Harry gerçekte nerede yaşadığımı bilmiyordu. Ama, Harry oraya geldiğinde dışarı çıkmayacaktım, beni aramaya başlayacaktı ve eğer benim gerçek adresimi bulursa, ben ölüydüm. 

Onu geri cevaplamadım. Tüm öğleden sonramı Jake ve onun hakkında Claire'ı dinliyerek harcıyordum. Jake çok farklı bakıyordu, henüz Harry kadar farksız. Onun hakkında konşurken gözleri parlıyordu. Jake, Claire ile çok tatlıydı ve Harry'nin aksine Claire'dan gerçekten hoşlanıyor gibi bakıyordu. Tanrım, o cildimi emdi ve sonra beni öpmeyi reddetti. Ne düşünmeliydim? O beni sever veya tek beni yatağında mı isterdi? Bunun hakkında garip bir düşünceydi, Chicago'da her şey çok farklıydı. Evet, okulda pislik erkeklere sahiptim ama hiçbiri Harry gibi değildi. Harry çok farklıydı, herkesten çok kahrolası farklıydı. Saat altıda takrar panik yapmaya başladım. 

"Bugün hiçbir kelime söylemiyorsun, neler oluyor? Sinirli görünüyorsun-" dedi bir film izlerken ve patlamış mısır yerken. 

"Um, özel bir şey"- uzaklara baktım. 

"Siz seks mi yaptınız?" Ses tonu sakindi, bu soru için çok sakindi. 

"Ne? Kim hakkında konuşuyorsun?" Bilmiyormuş gibi sordum ama kimin hakkında konuştuğunu biliyordum. 

"Hmm.. Cesaret etme ve Harry hakkında tüm gün düşünmediğine yalan söyleme."-  yüksek sesle güldü ve yanaklarım kızardı. 

"Hayır, yapmadık." Bütün gün onu düşündüğümü inkar etmedim. 

"Neden yapmadınız?" 

"Onunla buluşmadık bile, birbirimizden hoşlanmadık, biz hiçbir şeyiz.."- dedim sinirle. 

"Tamam o zaman"- dedi ve bir film izlemeye devam etti. 

"Planlar değişti, 30 dakika içinde seni alırım, hazır ol" 

"Ah lanet tanrım! Claire yarım et bana!" 

Gülmeye başladı ve biliyordum o zaten mesajı kimin gönderdiğini biliyordu. 

"Kaç dakikamız var?"- gülümsedi. 

"20."- dedim, son 10 dakikaya Harry'nin geleceği yere gitmek için ihtiyacım vardı. 

"Tamam, profesyonel için bu yeterli."- dedi  gururlu gülümsemesi ile ve dolabını açtı.

Yirmi dakika içinde kısa mavi bir elbise giyiyordum. Etek yarıya kadar aşağı inip durdu benim şeylerim, ve küçük incilerle damlıyordu. Hafif makyaj yaptım ve saçlarımın uçları lüle lüleydi. 

"Ama eğer Ben.."- Soruyu sormaya çalıştım, ama zeten Claire'a bir kaç kez sormuştum ve çenemi kapadı.

"O burada olmadığını bilmeyecek,söz veriyorum. Sadece geri geldiğinde içeri gelmene yardım etmemi söyle."- Bana biraz sarıldı ve dışarı çıktım. 

"Evimin" (Harry'ye göre benim) evimin önünde onun arabasını gördüğümde kalbim daha hızlı ve daha hızlı atmaya başladı. Pencereden dışarı baktı ve bana yarım-saniyelik-gülüş verdi. 

"Orada sonsuza kadar kalacak mısın?"- diye sordu. 

Yanıt vermedim, kapıyı açtım ve oraya sessizce oturdum. 

"Nereye götürüyorsun beni?"- diye sordum, sesimi sakin tutmaya çalıştım. 

"Şey, bir yere, bence beğeneceksin."- dedi yüzündeki sinsi gülümsemeyle. 

"Ah"- tüm diyebileceğim buydu.

"Kissing Clup (Öpüşme Kulübü) denir."- dedi ve bana baktı. 

Ne hakkında konuştuğunu anlamam benim için bir kaç dakika sürdü. Kissing Club'ın ne olduğunu tahmin ettiğimde kalbimin atışı belirgin şekilde arttı. Bu kulüp tüm dünya üzerinde biliniyordu. Bu striptizin barından daha değerli, erkekler öpüşmede kazanmak için sürtükleri alıyorlardı. Sadece sürtükler oradaydı, benim gibi kızlar değil.. 

"Lanet arabayı durdur, hemen şimdi!!"- diye çığlık attım ve tekrar onun güzel gülüşünü duydum.

-

En kısa zamanda yeni bölümü çevireceğim, hatta şimdi başlıyorum çünkü bu bölüm oldukça geç geldi. Yeni bölümde muhtemelen yarın görüşürüz! ^^

Sister | (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin