Yorum yapmayı unutmayın birtanelerim,
İyi okumalaar 🥰Giray
"Bana yaşadıklarımı unutturur musun?"
Bir anlık cesaretle dediğim cümleden sonra idrak etmek istermiş gibi kaşlarını çatıp kafasını hafif çevirdi. Çenemi okşayan eli hareketini kestiğinde ciddi bir tavır takınacağını anlayıp gerilmiştim.
"Ne demek istiyorsun sen?"
Tek bir cümlesiyle yerle bir olan surat ifadesi takınarak omzundan kalkıp kucağında oturur pozisyona geldim. Gözleriyle hareketlerimi takip etti. Ağzımdan çıkacak lafı bekliyordu. Ama bu şekilde bakarsa konuşamazdım ki.
Gözlerimi ellerime indirip parmaklarımla oynamaya başladım.
"Beni sevmeni istiyorum"
Yüzüne bakacak cesaretim olmadığı için başım eğik bir şekilde devam ettim. Bir yandan sesimin titremesine engel olmaya çalışarak.
"İçimdeki bu sevgisizlik çok fazla ve canımı yakıyor Araz. Ben birçok şeye hasret kaldım. Gökyüzüne, yemek yemeye, sevgiye... Senin ilgini istiyorum. Biliyorum bu tarz şeylere olan tavrını. Ama deneyebiliriz. Lütfen"
Sonlara doğru sesim yüz ifadesinden dolayı giderek kısılmıştı. Derin bir nefes alıp bir eliyle şakaklarını sıktı. Pimi çekilmiş bomba gibiydi. Ve yine zarar görecek olan kişi bendim.
Yanımızdaki arabada bile kendi cinsiyle ilişkisi olan bir çift görünce sinirlenen bir adamdan bahsediyorduk.
Kalbim stresten hızlanmaya başlamıştı. Eğerki reddedilirsem bir daha ne yüzüne bakabilirdim ne de yanında kalmaya devam edebilirdim.
Elini çekip gözlerime baktığında bakışlarımı kaçırmıştım.Birşeyler düşünüyordu. Stresten parmak uçlarıma doğru inen soğukluğu azaltmak için ellerimi yumruk yaptım.
Daha öncesinde hayatımda sadece bir kişi olmuştu. Benden 2 yaş büyüktü. Yinede geriye dönüp anılarımıza bakınca herşey rüya gibi güzeldi. Araz'ın aksine hiç sinirli çıkışları yoktu. Her neyse, güzeldi ve bitti. O odaya kapatıldığında tek umudum babam ve onun beni bulmasıydı. Ancak yıllarca orada kalmıştım. Kimsesiz.
Şimdi araz oradan çıkınca gördüğüm ilk kişi diye böyle duygular o yüzden beslemedim. Poyraz yerine araz olsaydı o yıllarda beni öyle bırakmazdı. Arardı. Evet davranışları biraz daha kaba ve sinirli olabilirdi. Ama yinede sanki o da boş değil gibi hissediyordum.
Ben dizlerinin üstünde kendi düşüncelerime dalıp cevap vermesin beklerken, hiç birsey demeden ayağa kalmak için belimden tuttu. Bu kadar beklememin sonucu bu muydu yani?
Yüzsüzlük yapıp sıkıca boynuna sarıldığımda hayal kırıklığının verdiği his ile boğazım düğümlendi.
"Araz yapma sende bir şeyler hissediyorsun. Uzaklaşma benden lütfen"
Kollarımı çözmem için bileklerimi tuttu.
"Giray" dediğinde kafamı hayır anlamında salladım. Tek kelimesinden bile olumsuz düşündüğü o kadar barizdi ki. Bunu kabullenmek istemiyordum.
Göz yaşlarım çıplak omzuna düşerken burnumu çekip hıçkırıklarımı tutamamıştım. "Sa-sana ihtiyacım var"
"Giray bırakıp bi' dinler misin?"
Bıkkın bir ses tonunda söylediği cümle ile bazı şeyleri kabullenmiştim. Mesela yine istenmediğimi yine sevilmeye layık olmadığımı. O odadan hiçbirseyim sağlam çıkamazken sadece kalbimi ayakta tutabilmiştim. O da şuan paramparça olmuştu zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANOREKSİYA - GAY
FanfictionKimin gücü yeterdi 37 kilo olan bir gence nefes almayı öğretmeye?