YİRMİ DÖRT

13.3K 424 93
                                    

Melis| konum📍

Uras| Melis

Uras| Allah'ım şükürler olsun

Uras| çok özledim seni

Uras| Melis

Uras| güzelim

Uras| görüldü atma lütfen

Uras| Melis??

***

Uyandığımda dinlenmem gerekirken sanki üstümden tır geçmişti. Söylene söylene koltuktan kalktım ve önüme gelen saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım. O salak arkadaşlarım yüzünden bu koltukta uyumuştum! Her yerim tutulmuştu resmen ve bu benim sinirli olmam için yeterli bir sebepti. Oturma odasından çıktım ve banyoya ilerledim. Saçımı tepeden gelişi güzel topladım ve yüzüme bir kaç kez su vurdum. Azda olsa kendime geldiğimde banyodan çıktım. Mutfağa girip kendime bir bardak su dolurdum ve tek solukta içtim. Gerçekten de susamıştım. Evden hiç ses gelmiyor olması gözümden kaçmamıştı. Bardağı masaya bıraktım ve odama doğru ilerledim. Kapıyı açtığımda Beril'i görmeyi beklemiyordum. Beni görmesi ile elinde tuttuğu şeyi arkasına doğru sakladı.

"Melis," dedi panikle. "Sen uyandın mı?" Paniklemiş haline kaşlarımı çattım. Arkasına sakladığı şeyde neyin nesiydi? Kaşımla arkasına gizlediği şeyi işaret ettim.

"Arkanda ne var?" Omuz silkti ve inledi. "Hiç! Ne olacak arkamda?" Yanına doğru ilerledim ve arkasında tuttuğu telefon ile kaşlarımı çattım.

Eski telefonum.

Bakışları dolan gözlerime kaydı. "Melis..." Elini bana doğru uzattığı an geri çekildim. Bakışlarım telefonum da ve Beril de gidip gelirken yutkundum.

"Ne yapıyordu o telefon ile Beril?" Gözleri tek dolan ben değildim. Cevap vermediğin de öne atıldım ve elinde sıkıca tuttuğu telefonu aldım. Uras'a buranın konumunu atmıştı. Uras'ın mesajlarına bakmaya gücüm yoktu ama son mesajında oyalandı gözlerim.

Uras| seni kaybetmekten korkuyorum.

Başımı iki yana salladım. "Beril!" Çığlığım ile Beril sıçradı. "Beril, bana bunu yapmadım de," dediğim de dolan gözlerini bana çevirdi.

"Melis, seni böyle görmeye dayanamıyorum. Her geçen gün daha da kötüleşiyor olmana dayanamıyorum. Canım yanıyor, canım! En yakın arkadaşımın her geçen gün daha da boka dönmesini kaldıramıyorum! Senin bir ailenin yok, bizden başka. Ben seni yeri geldi kardeşim, yeri geldi ablam gibi gördüm. Ben seninle büyüdüm. Beraber büyüdük ve her zaman diliminde seni kaybediyor oluşum beni mahvediyor! Korkularınla yüzleş istiyorum. O herifle yüzleş istiyorum! Ben eski seni istiyorum tamam mı? Ben senin kötülüğünü istemiyorum. Ben seni istiyorum seni! Eski Melis'i istiyorum. Hayat enerjisi ile dolu, deli, manyak, enerjik ve mutlu kızı geri istiyorum. Ruhsuz, saf, duygusuz ve bir o kadar ölü olan bu kızı değil. O çocuk buraya gelecek ve sen korkuların ile yüzleşeceksin. Kaç aydır şu telefonu açıp da ona ne olduğunu merak etmedin. Hiç mi demedin o nasıl diye!" Tek nefeste söyledikleri ile yere çöküp ağlamaya başladım.

"Yerimizi söyleme demiştim! Bu evin kapısından içeri adımımı atmadan senden bir söz istemiştim. Sen bana burayı demeyeceğine dair bana yemin ettin Berril! Onu karşıma alıp yüzleşmek istemiyorum. Onu görmek, sesini duymak istemiyorum! O benim için artık bir hiç anlıyor musun? O benim için bir hiç! Anla artık bunu şu kalın kafana sok! Özel hayatım sizi ilgilendirmesin. Korkup açamadığım o telefonu açmış ve yetmezmiş gibi birde yerimizi atmışsın. Ben ne yapacağım biliyor musun?" Ayağa kalktım ve sertçe gözlerine baktım. "Gidiyorum. Hiç kimsenin olmadığı bir yere. Sen beni kazanayım derken komple kaybettin." Elimde tuttuğum telefonu sıkarak odadan ayrıldım. Beril'in arkamdan bağırmasını umursamadan evden kapıyı çarparak çıktım.

SEVSENE BENİ! | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin