"beni yokluğun ile sınama."
📍
Gözlerimi açtığımda ilk gördüğüm yer beyaz bir tavandı. Dolmuş gözlerim etrafı bulanık görürken, kuruyan dudağımı ıslattım. Hastanede olduğumı idrak edince gözlerimi yumdum. Canım yanıyordu, hemde fazlasıyla. Lal'in bana durduk yere bulaşması ve o gerizekalıdan dayak yemiş olmam zoruma gidiyordu. Arkadaşları ile gelmesi ise komikti. Sadece arkadaşları varken bana bulaşabilirdi zaten. Çevresine güvenen aptal kız tipi...
Gözümü açtım ve koluma takılan seruma baktım. Hatırladığım kadarıyla sağlık ekipleri gelip beni almıştı. Uras'ın benimle birlikte geldiğini hatırlıyorum ama şuan yoktu. Yolun yarısında uyuya kalmış, yorgun düşmüştüm. Ağlama krizlerimden dolayı sakinleştirici vurmuşlardı. Sakinleştirici yüzünden uyuya kalmıştım.
Odanın kapısının açılması ile düşüncelerimden sıyrıldım. Odaya panikle giren annemle babama baktım. "Melis!" Annem yatağımın yanına geldi ve önüme gelen saçımı yüzümden çekti. "Annecim iyi misin?"
Sabah ki mevzu yüzünden anneme cevap bile vermemiştim. Kafamı o dağıtmıştı ve ben o ara ne tepki vereceğimi bile bilememiştim. Anneme kırgındım.
Babam elimi tuttu. "Kızım, Melis'im iyi misin?" Başımı salladım babama. "İyiyim baba," diyerek elinin üstünü okşadım. "Merak etme." Başını salladı bana dolmuş gözleri ile gülümseyerek.
Babam, onu gerçekten çok seviyordum. Her fırsatta yanımda olmasını, beni kıracak kişilerden uzak tutmasını çok seviyordum. Annem babama göre daha baskındı. Annem kalp kırarak konuşurdu oysa babam karşısına alır sakince konuşurdu.
Babam, saçımı okşadı. "Yemek getireceğim sana. Annen yanında olacak bebeğim. Hemen geliyorum," diyerek odadan çıktı.
Anneme bakmadan ona soru yönelttim. "O nerede?" Annem sinirle soludu. "Şuan derdimiz o çocuk mu Melis?"
Ona doğru döndüm. "O benim için endişeleniyor anne. Onu senin yüzünden terk edip gitmeme rağmen benim için endişeleniyor! Senin yüzünden onun gözünde bencil görünmek istemiyorum."
"Babandan önce hastaneye girdim ve onu senin odanın kapısında gördüm. Gitmesini söyledim ve gitti. Seni pek umursamıyor gibi. Bana karşı bile gelmedi. İki endişelendi diye bana yine onu savunma."
"Sana bir şey demek istemiyorum." Ona arkamı döndüm ve kolumu başımın altına aldım.
"Sınav senende onunla olduğunu öğrenirsem seni silerim Melis. Duydun mu beni kızım?" Cevap vermedim.
Odanın kapısı tekrar açılıp kapandığında babam elinde bir tepsi ile girdi. Kapı arkasından kapattı ve tekli koltuğa oturdu. "Yemeğini yedikten sonra evimize gidebiliriz babacım. Kahvaltı da yapmamışsın sabah, duyunca sinirlendim haberin olsun. Yemek yemeden okula gitmek yok."
"Aç değilim." Babamın anneme baktığını gördüm. Kısa, sessiz bir bakıştan sonra babam bana baktı. "Benim hatrıma hadi kızım."
Zorla o çorbayı içmiştim. Çorbayı içtiten sonra doyduğumu söyleyip sudan bir kaç yudum aldım. Eğildim ve ayakkabılarımı giyindim. Annem ve babam sessizce beni izliyordu. Ceketimi de üstüme giyindikten sonra odadan çıktım. Arkamdan konuştuklarını duyabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVSENE BENİ! | Yarı Texting
Chick-LitAilesi yüzünden sevgilisinden ayrılıp başka şehire götürülen Melis İmge senelerce sevdiği çocuktan haber alamaz. İstanbul'a babasının işi yüzünden geri dönmek zorunda kaldıklarında Uras Barlas ile karşılacağından habersizdir.Bu beklenmedik karşılaşm...