Ailesi yüzünden sevgilisinden ayrılıp başka şehire götürülen Melis İmge senelerce sevdiği çocuktan haber alamaz. İstanbul'a babasının işi yüzünden geri dönmek zorunda kaldıklarında Uras Barlas ile karşılacağından habersizdir.Bu beklenmedik karşılaşm...
Sınır sayısı geçtikten sonra bölüm gelecektir. İyi okumalar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oda kapısının tıklatılması ile anında gözlerimi açtım. Görüş açıma ilk önce Uras'ın yüzü girdi. Başımı kolundan kaldırdım ve oturur pozisyonu aldım. Sessiz olmaya çalışarak Uras'ı dürttüm. Kapının tıklatılmasına lanet ettim. Bizi aynı yatakta görmeleri güzel sonuç doğurmazdı. Her ne kadar sevgili olsak bile.
Uras ağır ağır gözlerini açtı ve bana baktı. Elini alnına bastırarak kaşlarını çattı. "Güller teyze kapıda," dedim sessizce. Tam o anda Güller teyzenin sesi geldi.
"Guzum! Uyan hayde, kahvaltı hazır." Uras yattığı yerden doğruldu ve üstünde ki yorganı köşeye sıyırdı. Görüş açıma çıplak vücudu girdiğin de bakışlarımı kaçırdım.
"Kalktım Babaanne," dedi Uras içeriye doğru. "Sen geç geliyorum!" Güller teyzenin ayak sesleri bizden uzaklaşırken derin bir nefes aldım. Uras, kendini geri yastığa doğru bıraktığın da gülümsedim.
"Günaydın cancağızım!" Bir kolunu yastığın altına aldı ve bana taraf yan döndü.
"Cancağızım ne sevgilim? Başka lakap mı bulamadın?" Başımı yana yatırdım.
"Beğenmedin mi?" Elini saçına geçirdi ve sessizce güldü. Kısılan gözlerine baktım. Bu çocuk sabahları bu kadar yakışıklı mı uyanıyordu? Allah'ım kim bilir ben nasıl gözüküyordum!
"Beğendim beğenmesine de tuhaf geldi." Omuz silktim. "Bir daha demem o zaman!" Sessizce söylediğim kelimeler karşısında dudakları yukarı kıvrıldı. "Sabah sabah trip mi yedik şimdi?" Omuz silktim tekrar.
Ensemi kavrayıp beni yanına çektiğin de tavana bakmaya başladım. "Sabahın bilmem kaçında bu tripleri hak edecek adam mıyım ben?" Tam omuz silkecektim ki omzuma elini koydu. "Alışkanlık oldu sanırım?" Kaşlarımı çatarak Uras'a baktım.
"Çekil, odama gidiyorum ben!" Üstünden atlamak için bir bacağımı üzerine doğru atmıştım ki ayağımın yorgana takılması ile yere kapaklandım. Yere sert bir şekilde düştüğüm de inledim. Uras'ın anında yataktan kalkıp yanımda belirmesi ile kızaran yanaklarımı gizlemek istedim. Çok fena düşmüştüm.
"İyi misin diye sormak dahi istemiyorum," dedi söylenerek. "Yüz ifadenden her şey ortada." Dizimi hafifçe yere sürttüğüm için kızarmıştı. Bacağımı tuttu ve kendine doğru çekti.
"İyiyim," dedim ayağa kalkmaya çalışarak. "Senin yüzünden oldu bir kere." Çocuksu tavrıma karşı kaşlarını çattı.
"Ciddi misin?" Başımı salladım. "Hem ben açım," dedim ağlamaklı bir ses tonuyla. "Kahvaltıya gidiyorum o yüzden." Kapıya doğru ilerliyordum ki Uras'ın sesi ile durdum.
