Aşk,Nefret,Ateş ve Oburluk;Savaş'ın yanına gelmişlerdi.
"Çok özür dilerim,kanka!Kıskançlık'ın böyle bir şey yapacağı hiç aklıma gelmedi."
"Senin suçun değil,Oburluk.Kıskançlık ile konuşmam lazım.Yeraltına portal açabilir misin?"
"Tabii ki."
Oburluk Yeraltına bir portal açtı ve ikisi içeri girdiler.
"Burası yine çok sıcak!"
"Her zaman öyle,kanka.Hadi,Kıskançlık'ı bulalım."
"Tamam."
Oburluk ve Savaş Kıskançlık'ın yaşadığı saraya geldiler.Kibir buradaydı.
"Kibir."
"Ne istiyorsun,Oburluk?Ve o cadı neden yanında!?"
"Kıskançlık burada mı?"
"Kızımdan uzak durun.Sizin yüzünüzden üzüldü!"
Sonra bir odadan yorgun ve üzgün bir Kıskançlık çıktı.Üzerinde açık mor renkli ve dağınık bir pjama vardı.
"Baba?Neler oluyor?"
"Odana geri dön tatlım.Önemli insanlar değil."
Kıskançlık,Oburluk ve Savaş'ı görünca korkmuştu.Ona ne diyeceklerdi?Ona kızacaklar mıydı?
Oburluk Kıskançlık'a yaklaştı ve ona sarıldı.Kıskançlık da ona sarıldı.
"Seni özledim,Oburluk."
"Niye kendini bu kadar üzdün ki?"
"Korktum.Savaş'ı bir daha göremeyeceğim diye korktum..."
Savaş da Kıskançlık'a yaklaştı.Ona ne demeliydi bilmiyordu.
Savaşın ağzından tam bir şey çıkacaktı ki,Kibir ona doğru ateş büyüsü attı.Kıskançlık hemen onu tuttu ve kendisini çekti.
Ama Savaş biraz yaralanmıştı.Sırtı kanıyordu.
"Uzak dur ondan,Kıskançlık!"
"Onu seviyorum!Benden nefret ediyor olabilir,onu seviyorum!"
Savaş ne demeliydi emin değildi.Kıskançlık onu deli gibi seviyordu ama o sevebilir miydi öyle?
Kibir kızgın bir şekilde Savaş'ı yakasından tuttu ve onu kendisine doğru çekti.
Savaş cebinde duran bıçağı kınından çıkardı ve Kibir'in yüzüne doğru savurdu.
Kibir'in yanağı biraz kanıyordu.
"Yapabileceğin tek şey bu mu,Savaş?"
Savaş Kibir'e tam saldıracaktı ki,Oburluk onu ve Kıskançlık'ı aldı ve portal oluşturdu.Cadı diyarına gelmişlerdi.
Oburluk hemen portalı kapattı.Kibir buraya her an gelebilirdi ama sonuçta onun da güçleri aynı sayılırdı.
"Kankalar!İyi misiniz-"
"Ben iyiyim,Oburluk.Bence sen Kıskançlık'a bak."
"Oh,hayır.Ona sen bakıyorsun,kanka."
"NE-?"
Oburluk büyü ile ışınlandı.Savaş ne diyeceğini bilememişti.
Savaş ve Kıskançlık yanlız kalmışlardı.Cadı diyarının sahilinde oturdular.İlk Savaş konuşmaya karar verdi:
"Kıskançlık,sana beni ısırdığın gün seni birine benzettiğimi söylemiştim, hatırlıyor musun?"
"Evet, hatırlıyorum.Bana kim olduğunu söyleyecek misin?"
"Benim bir tane daha kardeşim vardı."
"Gerçekten mi?"
"Evet,Ölüm'ün savunduğu kişi oydu."
"Peki ismi neydi?"
"...Barış."
"Barış mı?"
"O sana benzer bir kızdı.Sarı saçlı ve yeşil gözlü..."
Savaş ağlamak üzereydi.Kıskançlık ona sarıldı ve onun başını okşadı.
"İstersen ağla."
Savaş'ın bu zamandır tuttuğu gözyaşları birden Kıskançlık'ın üzerine boşaldı.
"Her şey için özür dilerim,Savaş."
"Ben de özür dilerim,seni öyle düşünmemeliyim!Sen o değilsin ve asla olmadın."
"Haklısın.Ondan çok daha kötüyüm."
"Kendini düzeltebilirsin ama.Önemli olan şey de bu."
"Bana ikinci bir şans veriyor musun yani?"
"Evet."
Savaş, Kıskançlık'ı hafifçe öptü.Kıskançlık şaşırmıştı.
"A-ama Savaş,Ateş ne olacak?"
"Bilmiyorum.Onu düşünmemeye çalışacağım."
"Ben size küçük bir tavsiye verebilirim!"
Bunu söyleyen kişi denizin içinde duran yarı cadı,yarı balık birisiydi.Balık kısmı mavi renkteydi.Saçı kahverengi ve örülmüş haldeydi.Saçlarının üzerinde sudan yapılmış kanatlar vardı.
"Su,senin burada ne işin var?"
"Kuzenim hakkında konuştuğunuzu duydum!"
"Ah,evet.Ateş hakkında konuşuyorduk..."
"Onu sevdiğini biliyorum!Ama o seninle ilgilenmiyor."
"Ama ona onu sevdiğimi söylemedim ki!"
"Muhteşem bir kuzeni sayesinde biliyor!"
"Su!Bunu ona nasıl söylersin!" dedi Savaş,utanmış bir halde.
"Söylemek zorundaydım,yoksa senin yapacağın bir şey yoktu!Ama artık doğruyu öğrendiğine göre,sevmen gerekeni sevebilirsin!"
Savaş yavaşça yanında duran Kıskançlık'a baktı ve sonra onun elini tuttu.
"Bunu duyduğuma sevinmem senin için kötü değil,değil mi?"
"Değil Kıskançlık,değil."
Savaş Kıskançlık'ı bir kez daha öptü.
"Çok şirinsiniz!" dedi,Su.
"AH!Sen niye hâlâ buradasın,Su!"
Su hemen suyun içine girdi ve yüzerek oradan uzaklaştı.Kıskançlık ve Savaş utanmışlardı.
Sonra birbirlerine bakıp sarıldılar.Sonunda beraberdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×Hepimiz Günahkâr Değil Miyiz?× /bxb/gxg/bxg/
Fantastik"Yıllar önce,dünyada farklı canlılar yaşardı. İnsanlar,şeytanlar ve cadılar. Eminim zaten insanları biliyorsunuzdur. Cadılar ise güçlüdürler ve hepsinin farklı birer büyü sanatı vardır ve bunlara göre adlandırırlar. Onlar güçlerine göre sınıflara...