ŞOK EDİCİ İTİRAFLAR

153 6 49
                                    


İyi okumalar canlarımm.

"ama sen beni dinlemiyorsun ki baba!" İsyan ederek bağırdım. Yine ben ve yine babam ile konuşma zamanı. Elin de kumanda ile sabah haberlerini izliyordu. Elimi eline atarak kumandayı bırakması için uğraştım, En sonun da yarışmanın galibi oldum ve babam kumandayı bıraktı, tam olarak bana döndü. "Ne oldu kız yine?" Her Zaman ki gibi, 'bana para veğr' diye bağıracağımı düşünüyordu galiba. Çok para istemesem de istediğim zaman bu taktiği uyguluyordum. "Bana ne kadar miras bırakacaksın?" Diye sordum. Konudan oldukça uzaktı ama merak etmiştim işte. Yarım bir gülüş attı ve, "mirasımız mı varmış bizim?" Dedi. Şaka yapıyordu şaka.

"Yok muydu?" Kolunu omzuma attı, "Zengin olduğumuzu şimdi öğreniyorum vallah." Ne demek yoktu? "Ağabeyim hep sen sonradan geldin, mirası senin yüzünden bölündü diye dövüyor beni!" Benim acılı sesimin aksine babam kahkaha attı. "Yok len miras falan. Ağabeyin sırf seni dövebilmek için öyle yapmış, olsa da kuruş koklatmam ben size," dedi. Şu evlat aşkını görüyor musunuz? Aklıma yeni dank eden şeyle dona kaldım. Bunca sene boşuna mı dayak yemiştim şimdi ben? Yandın sen ağabey yandın! Yansın bu olmayan miras, yansınnn.

Hiç bir şey demedi, çünkü sinirlenmek ve babamın bu mutlu hâlini bozmak istemiyordum. Daha fazla uzatmadan,"Bugün bize biri gelecek." Dedim, kendimi fazlası ile kasıyordum. Her an kalpden gidebilirdim. Annem her yediğim boku bilir, babam ise kaç arkadaşım olduğunu bile bilmezdi. Geçen hafta senin yks ne oldu diye sormuştu bana. 22 yaşında olmam dışın da bir sorun yok.

"Hoş gelecek o zaman," dedi ve tekrar kumandaya uzanmaya çalıştı. Kollarına sarılarak, "baba önemli biri bu ama!" Yok ol Çağan! Senin yüzünden düştüğüm hallere bak.

"Kim?" Dedi. Hâlâ umursamadığı fazlası ile belliydi. Neden benden yana hiç umudun yok baba?

Eve geldiğimiz de annem beni köşeye çekmiş, didik didik didiklemişti.

Gözlerimi kapattım, omuzlarımı indirdim ve bir elim ile yüzümü kapattım. Zarar görmeyeyim diye de biraz kenara çekildim ve bir çırpı da söyledim.

"Erkek arkadaşım tanışmaya gelecek." Dedim hızlıca. Eline yeniden aldığı kumanda ile eli havada kaldı, Sakince bana döndü ve güldü. Bu neydi şimdi?

"Seni alacak adamın anlından öperim ben," dedi. Şok olmuş bir vaziyette ona bakmaya başladım. "Baba! Ciddiyim, öğleden sonra gelecek. Bak gerçekten ciddiyim!" İnandırmak için başka ne yapabilirim? Demek mahalle masasın da dediklerin de ciddiymiş. Kırk yerimden tekrar ve tekrar bıçaklandım.

Ciddi yüz ifade mi görmesi ile kaşları çatıldı, yüzü sertleşmeye başladı. "Valla?" Dedi. Korkak, Ürkekce başı mı salladım. Babam sonun da kendine çeki düzen verdi ve resmi bir şekil de bacak bacak üstüne attı, elini de bacağına koydu.

"Sen o yaşa geldin mi ya?" Dedi. Sanki karşım da babam değil de, kırk yıllık kahvehane arkadaşım vardı. "Yirmi iki yaşındayım baba ben." Hüzünle dile getirdim. Başını salladı ve, "kimmiş, neyin nesiymiş?" Dedi. İşte şimdi sesi katılaşmıştı.

"Diş doktorluğu okudu, babası değil, annesi zengin. kardeşi falan yok, bayramlar da namaz kılar." Dedim bir çırpıda.

"Bayramlar da?" Dedi soru sorarcasına. Kaç yıllık ilişki ki bu bayramlar da diyorsun, demeye çalışıyor Mavi.

"Aman Allah söyletti işte, bayram da diyecektim. Bir buçuk falan,"
Gelen ses ile merdivenlere döndüm.

"Çüş! Ben bile bilmiyordum baba! Daha bir kaç hafta önce söyledin ya bana sevdiğini! Ne ara bir buçuk yıl oldu?! Abo ayakta uyutmuşlar bizi baba!" Ablamın konuşması ile yerle bir oldum. Ne olur yapma! Bahsettiğim kişi Çağan değil!

KÜL SOKAĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin