#Bölüm Şarkısı: Justin Timberlake - What Goes Around... Comes Around
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen
Keyifli okumalar canlarım...
****
Deniz ve Emir balayından döneli 2 hafta olmuştu. Evlerinin tadilatı, tekrar işe dönmeleri falan derken eski kendi evine dönme fırsatı bulamamıştı.
Şimdi beraber sessiz sessiz buradaki eşyalarını topluyorduk.
"Ev ne halde?"
"Tadilat bitti. Temizlik kaldı sadece. Emir temizlik şirketinden birilerini çağırmış kabasını onlar alacak. Sonra ben kendim detaylı temizlik yapacağım."
"Bir şeye ihtiyaç duyarsanız haber verin."
"Haber veririz. Merak etme."
"1 fincan kahve için vaktin var mı?"
"Sana her zaman."
Deniz son kısmı toplarken ben mutfağa kahve yapmak için gittim.
Artık Deniz'in 'ocağın altını kapat' diye bağırmayacak olması tuhafıma gidiyordu.
Deniz topladıklarımızı kapının önüne koyunca yanıma geldi.
"Bir kere daha büyüdüğümüzü anladım." dedim.
"Bende."
Kahveler hazır olunca masaya bıraktım. Evde Dicle'nin merak edip aldığı çikolata kaplı portakal kabuğu vardı. Küçük kaselere ondan koydum.
"Dicle mi aldı bunu?"
"Evet. Nereden bildin?"
"'Bayılıyor antin kuntin şeyleri denemeye. Sonra mideyi bozuyor."
"Sorma. Kaç kere hastaneye gitti serum yedi bu yüzden. Dokunuyor."
Deniz benimle 1 saat daha oturduktan sonra kendi evine gitmişti.
Benimde evde yapmam gereken işler vardı. Önce evi süpürüp sildim. Sonra nevresimleri değiştirip yenilerini serdim.
Yeni nevresimler, ılık bir duş, yıkanmış pijamalar... Asıl terapi buydu bence.
Evin işlerini bitirdikten sonra duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra gömlekli pijama takımımı giydim. Saçımda hâlâ havlu sarılıydı.
Bir yandan yüzüme krem sürerken bir yandan Gossip Girl izliyordum. Liseden beri sayısız kere izlememe rağmen hiçbir şey eksilmemişti. Kendimi daha iyi hissediyordum daha izlediğim bir şeyi izlerken.
Kendime bir bardak yeşilçay demleyip tekrar yatağımın üzerine kuruldum.
Saçlarımı kendi kendine kuruması için bırakmıştım. Saç kurutma makinesini elimden geldiğince kullanmıyordum çünkü çok yıpratıyordu saçlarımı ve uçları zarar görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Bi Fısıltıyla Başladı •texting•
Short Story''Dünya ne kadar diye sorsalar, 'Onun gözleri kadar' derdim." --- Bu neydi şimdi? Bilinmeyen Numara: Hangi çiçekten çalıntıdır huyun? Bilinmeyen Numara: Hangi ırmağın peşinde kaybolur güzün? Bilinmeyen Numara: Çok yürüsen ormanında bulur muyum? Bil...