#Bölüm Şarkısı: Dolu Kadehi Ters Tut - Madem
Arkadaşlar lütfen satır arası yorum yapar mısınız?
Yıldıza dokunmayı unutmayın!
3. bölümü okumayanlar onu okuyup gelebilirler***
"Ayla betin benzin attı ne oluyor?"
"Ayla sana diyoruz."
"Alooooo"
"Ha? Ne dediniz?" Gelen mesaj kafamı karıştırmıştı. Ne olmuştu az önce?
"Ohoooo kafa uçmuş senin"
"Ayla hayırdır ne oluyor?"Telefonumu onlara doğru uzatıp okumalarını sağladım. Su mesajları okudukça yüzündeki sırıtma genişliyordu. Ateş çenesini sıkmaktan dişlerini kıracak duruma gelmişti. Deniz'in yüzünden hiç bir şey okunmuyordu.
"Ay ne kadar romantiiik. Şimdi bu benim eniştem mi?" Su'ya sadece göz devirmekle yetindim. İlk soru Deniz'den geldi.
"Ne yapmayı planlıyorsun?"
"Tabiki konuşacak, engelini açmalısın." dedi Su.
"Asla başımıza iş açma o herifle konuşmayacaksın. Gidip dövdürtme o çocuğu."dedi Ateş.
"Sen önce bi sakin ol. Şu an engelli zaten."dedim. Şuan bu sinirle gidip çocuğu bulup dövebilirdi. Daha okulun ilk gününden başıma gelenlere bak ya!"Tamam işte sen de engeli aç."dedi Su.
"Su, canım ikizim, çocuğu tanımıyoruz bile kız konuşsunda başına iş mi alsın?"
"Aman sende felaket tellallığı yap! Ne güzel enişte bulmuşum hem de 4 sene boyunca seven bi insan bu devirde bulunur mu?"
"Al senin olsun o zaman." En akıllıca çözüm Deniz'den geldi:
"Bence engeli kaldır fazla samimi olmadan konuş bakalım derdi neymiş. Ona göre muamele edersin." Aslında olabilirdi.
"Ne dersin?"
"Bilemedim şimdi, olabilir aslında."
"Aynen aynen öyle yap bence de."
Tek düşünceli görünen Ateşti.
"Sen düşünüyorsun ikiz?"
"Çenesini mi kırsam kafasını mı?"
"Off Ateş kardeşimiz, arkadaşımız, canımız ciğerimiz burada mutluluğa bi adım atacak senin derdine bak ya!"dedi Su. Yuh! Kız iki dakikada evlendirdi beni.
"Senin beni bi evlendirip kucağıma da iki çocuk vermediğim kaldı. Ne yaptın ya?!"4 senedir sevdiğini söylüyordu. Yani 9.sınıftan beri. 4 sene boyunca sevmek akıl kârı iş değildi. Yani daha önce kimseyi sevmemiş kimseden hoşlanmamış bana göre. Kim bıkmadan usanmadan sevebilirdi ki. İlla ki bi karşılık beklerdi insan. Yani bana yazan numaranın yerinde ben olsaydım illa ki karşılık beklerdim. Kim beklemezdi ki. Düşüncelerimden Ateş'in sesiyle sıyrıldım.
"Bak seninde Deniz'in de Su'dan hiç bir farkı yok ikinizi de kardeşim gibi seviyorum. Ama üzülmeni de istemiyorum. Yani konuşmaya başlarsın sonra alışmaya başlarsın. Sonra birden bırakıverir yıkılırsın toparlanamazsın. Ben seni düşünüyorum. Yanlış anlama mutlu olmanı çok isterim." Ah bana olan bu sevgin gözlerimi yaşarttı.
"Canım benim ya seni çok seviyorum." Kollarımı Ateş'in boynuna doladım.
"Aa kıskanıyorum ama." Yanımıza Deniz'de gelmişti. Ardından Su kollarını kocaman açıp hepimizi kollarının arasına almaya çalıştı.
Ayrıldığımızda gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirdim.
"Şimdi ben bu engeli kaldırayım mı? Kaldırıyorum o zaman." dedim.Hepsinden onaylayıcı mırıltılar yükseldi. Sohbete girip engelini kaldırmamla ekrana bildirdim düşmesi bir oldu.
Bilinmeyen Numara: Sonunda be!
Bilinmeyen Numara: Biraz daha açmasaydın yeni hat almaya gidecektim.
Yok artık Whatsapp'ta mı yatıyordu?
****
Sizce Ayla ne yapacak?Yıldıza dokunmayı unutmayın lütfen
Hem yıldızı hem de beni mutlu edersiniz :")
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Her Şey Bi Fısıltıyla Başladı •texting•
Short Story''Dünya ne kadar diye sorsalar, 'Onun gözleri kadar' derdim." --- Bu neydi şimdi? Bilinmeyen Numara: Hangi çiçekten çalıntıdır huyun? Bilinmeyen Numara: Hangi ırmağın peşinde kaybolur güzün? Bilinmeyen Numara: Çok yürüsen ormanında bulur muyum? Bil...