Bir Ahmak İle Randevu
"Jeong In hadi ya! Bir kerecik!"
"Felix saçmalama lan! Manyak mısın sen?"
Koridorda peşinden koştuğum Jeong In'in koluna yapışmış vaziyette onu bunaltıyor ve öğrencilerin bakışlarını üzerime topluyordum, ama umurumda sayılmazdı.
"En yakın arkadaşın için yapmayacak mısın gerçekten?"
Aniden durup sinirle döndü, "En yakın arkadaşım olduğun için yapmıyorum ya zaten! Oğlum, Aryeol ahmağın teki! En yüksek notu elli olan bir kızdan bahsediyoruz. Sense Seoul birincisisin, zekan sayesinde bir sene direkt sınıf atladın. Nasıl sana o salakla randevu ayarlayalım? Yazık değil mi?"
Ağzım açık kalmıştı, kolunu bıraktım.
"Sen sevgilinin arkadaşı hakkında böyle mi konuşuyorsun gerçekten?"
"Azul ile ne alakası var ya?"
"Var tabii ki! Hem Azul da pek parlak bir öğrenci sayılmaz ama kıza ölüp bitiyorsun?"
"Canım şimdi iş başka aşk başka-"
"Aynısı benim için de geçerli! Ya çok hoşlandım diyorum oğlum, bi' buluşma ayarlayamaz mısın cidden?"
"Off Felix... Neyinden bu kadar hoşlandın ki?"
Aklıma gelen suratı ile gülümsedim, düne gittim adeta.
"Bilmiyorum, bana farklı şeyler hissettirdi. Kötü notlar almasına rağmen hayatı akışına bırakmış olması o kadar rahat hissettirdi ki, sanki bütün stresimi attım onunla konuşurken. Hem eğlenceli birisi, ahmak falan da değil. Bilmiyorum Jeong In! İlk görüşte aşk işte. "
Yüzünü buruşturdu, "Defol git ya! İlk görüşte aşkmış, film çekiyor sanki..."
Derin bir iç çektim bıkkınca, "Yapmayacak mısın?"
Gözlerini devirdi, o da iç çekti.
"Yapacağım geri zekalı, yapacağım.""Süpersin be!" sevinçle omzuna vurdum. Ellerini cebine koydu ve işaret parmağını yüzüme doğru sallayarak, "Ama bak, sonrasında pişman olursan karışmam ha."
"Olmam olmam. Sen de sakın benim hakkımda zeki falan deme, kız beni inek olarak bilmesin. Dün neredeyse anlayacaktı."
"Demem kardeşim çünkü zaten zeki kelimesi seni tanımlamak için yetersiz kalıyor."
Şımarıkça güldüm.
"Hadi ara!"
"Şimdi mi?"
"Yok, dur şimdi olmaz. Çıkışta ara, okullarına gidelim."
Kafasını salladı, "Azul'u almaya gidecektim zaten."
Rahat bir nefes alarak ellerimi hırkamın ceplerine soktum, "Benden hoşlanır mı dersin?"
"O kadar da geri zekalı değildir herhalde, seni kaçırmaz."
"Ne gömdün sen de ya..."
Kantine doğru yürümeye devam ettik. İçime şimdiden bir heyecan yerleşmişti. Fazla mı abartıyorum ya?
ฅ^•ﻌ•^ฅ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENIUS | Lee Felix
FanfictionBir dahi ile sevgili olduğumu fark etmeden iki ay geçirmiştim. Onu tanımadan önce uyumlu olduğumuzu sanardım, tanıdıktan sonra ise uyumun pek önemli olmadığını anladım; hissettirdiği sevgi yetiyordu ve bu asla basit anlamda değildi. 08.08.2023 ©adoy...