Küçük Tatlı Hisler
Heyecanla etrafımızdaki kocaman oyuncaklara bakarken ilk hangisini seçmemiz gerektiği hakkında Felix'e soracaktım fakat onun gözlerindeki endişeyi görünce duraksadım.
"N'oldu? Yoksa korkuyor musun?"
Bana baktı, "Yalan söyleyemeyeceğim; evet, açıkçası biraz tırstım. En son dokuz yaşımdayken lunaparka gitmiştim ve o zaman oyuncaklar bu kadar devasa değillerdi."
"Ben sürekli geliyorum buraya, gerçekten çok güvenli. Kemerleri oldukça sıkı ve her hafta kontrol ediliyor. Korkmana gerek yok."
"Öyle mi dersin?"
Gülümsedim, "Bana güven. Keyifli bir hafta sonu olacak. İlk önce gondola binelim, ne dersin?"
Kafasını salladı, "En korkunç olanını atlatalım, mantıklı."
Dediğine güldüm ve bilet almak için gişeye gittim. Birkaç tane aldıktan sonra Felix'in kolundan tuttuğum gibi gondola gittim. Her ne kadar sevsem de gondolun en ucuna oturacak kadar manyak değilim, bu yüzden ortanın bir arkasına geçtik.
Başka insanlar da bindikten sonra sonunda çalıştırıldı. Yavaş başlayıp hızlanan gondol, her aşağı inişinde içim adeta gıdıklanıyor ve bu hissiyatı çok seviyordum. Mutlulukla kollarımı yukarı kaldırdım ama Felix anında geri indirmiş ve önümüzdeki demiri tutmamı sağlamıştı.
"Ne yapıyorsun?! Bu çok tehlikeli!"
"Asıl böyle eğlencesi çıkıyor!" tekrar kollarımı kaldırdım ve diğer insanlar gibi çığlık attım. Felix gözlerini kapatıp demiri sıkı sıkı tutmaya devam etti. Fakat bir ara o kadar hızlandı ki ben de korkmuş, demiri tutmuştum. Sağ elim, Felix'in sol elinin üzerinde yer edinince ne kadar soğuk olduğunu fark ettim. Gerçekten korkmuş olmalıydı.
Elimi çekmedim belki daha iyi hisseder diye. Gondol biraz daha yavaşlayınca gözlerini açıp bana baktı. Ben de ona baktım, şimdi o korkmuş ifadesi silinmişti. Bana odaklıydı.
İyice yavaşlayınca önüme döndüm ve elimi çektim, "Ay çok güzeldi."
"Aynen, öteki tarafa gidip geldik resmen."
Dediği şeye gülmeden edemedim. Gondol tamamen durunca görevliler demir korumalığı kaldırdı. Gondoldan inip parkta dolanmaya başladık, neye binsek diye düşünüyorduk ki Felix sağ tarafı işaret etti. Bu Disco Pang Pang dedikleri şeydi.
"Bunda hiç iyi değilim, asla dengede duramam. Hadi gidelim!" diyerek o yöne ilerlemeye başladım. Elbette iyi olmadığım şeylerin üzerine gidecektim.
Biletleri görevliye verdikten sonra içeri girdik. Fazla kalabalık sayılmazdı. Felix ile yan yana oturduktan sonra sıkıca tutundum arkadaki demirlere. Yer çekimsiz ortamda dengede durmak benim için imkansızdı biliyorum, ben yolda yürürken bile dengede duramıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENIUS | Lee Felix
Fiksi PenggemarBir dahi ile sevgili olduğumu fark etmeden iki ay geçirmiştim. Onu tanımadan önce uyumlu olduğumuzu sanardım, tanıdıktan sonra ise uyumun pek önemli olmadığını anladım; hissettirdiği sevgi yetiyordu ve bu asla basit anlamda değildi. 08.08.2023 ©adoy...