Aptal Değil, Sadece Üşengeç
Test kitaplarımı düzenleme işi bittikten sonra çekkopar testlerimi aramaya giriştim. Yarın onları Aryeol ile birlikte çözeceğimiz için hazırlık yapıyordum. Bu esnada Jeong In ile görüntülü konuşuyorduk. O da cilt bakımı yapıyordu. Tabii, sevgilisi var sonuçta. Benim de olsa ben de kendime dikkat ederim böyle.
Gerçi bakımsız bir erkek de değilim şimdi, doğruya doğru.
"Yani üç buçuk saat boyunca birlikteydiniz ve o aptal sana hiç sinir krizi geçirtmedi mi?"
"Hayır diyorum ya Jeong In, niye anlamıyorsun?"
"Ben ona üç buçuk saniye bile dayanamıyorum da o yüzden! Bugün ettiği lafları duymadın mı? Azul'un kankası olmasa benden çekeceği vardı. Kendimi zor tuttum konuşmamak için."
Ekrana baktım, "Pek de tutmuş sayılmazsın. Elli iki dedin kıza ya..."
"E haksız mıyım? Hangi salak en iyi olduğu dersten bile elli iki alır ki? Gerçi yiğidi öldür hakkını yeme derler, alan derisinde doksan altı almış sonuçta. Hiç değilse yemek yapmayı biliyor."
"Öyle söyleme, bence onu yeterince tanıyamamışsın bugüne kadar. Aryeol aptal değil, sadece üşengeç. Bugün ders çalışmaya başlamadan önce çok uykulu görünüyordu ama ilerleyen dakikalarda o kadar aktif bir şekilde soruları çözdü ki hayret ettim. Birazcık gayret ederse tüm sınavlardan rahatça geçebilir."
Yüzünü temizlediği pamuğu çöpe attıktan sonra ne işe yaradığını bilmediğim bir losyonu yüzüne uygulamaya başladı.
"Haklı olabilirsin. Aslında bence asıl mesele okulda. Saçma sapan öğrencileri toplamışlar, geri kalanlar da onlar yüzünden bozuluyor. Yani anlayacağın kurunun yanında yaş da yanıyor."
Güldüm, "Bunu sadece Azul Chan için söylemiyorsundur umarım?"
"Aryeol mükemmel demiyorum sana, ama Azul ile aynı durumda işte. Dediğin gibi kendilerini biraz zorlamaları gerekiyor. Azul'a bugün tarih çalıştırdım ve neredeyse kriz geçirip bayılacaktı. Ders çalışmaktan nefret ediyor."
Çalışma masasının önündeki sandalyeye geçerken telefonu da tam karşıma sabitledim, "Bir de bana laf yapıyorsun Aryeol'un neyinden hoşlanıyorsun diye! Sen Azul'un neyinden hoşlanıyorsun bu kadar? Nefret ettiğin Aryeol'den pek de farkı yok, baksana."
"Aynı şey değil ya! Bir kere biz Azul ile ilkokuldan beri tanışıyoruz, çocukluk aşkı gibi bir şey. Ayrıca Azul Chan o zamanlar başarılı bir kızdı aslında. Büyükannesi ölünce çok kötü etkilendi ve ondan sonra toparlayamadı."
"Ah... Şimdi anladım. Gerçekten çok üzüldüm Jeong In."
Kafasını salladı, "Ben de bunları bildiğim için yanında olmaya çalışıyorum, çünkü içini biliyorum o kızın. Kolay şeyler yaşamadı. Kötü bir liseye geçince de iyice batırdı, halbuki aynı liseye gitme gibi hayallerimiz vardı bizim."
"Ve şimdi onu çalıştırıyorsun ki aynı üniversiteye girebilin."
"Aynen öyle! İşim biraz zor gibi ama pes etmeyeceğim."
Anladığımı belirtircesine kafamı salladım. Jeong In sonunda bakımını bitirmiş, odasına geçmişti. Yatağına uzandı, "Ama seni hala anlamış değilim. Okulda o kadar zeki ve güzel kız var, sen gidip Aryeol'e tutuldun. Üstelik okuldaki kızların yarısı da sana aşık!"
"Zekayla ne alakası var ya? Hem onların hiçbiri samimi gelmiyor bana. Bilmiyorum Jeong In, Aryeol'de farklı bir şey var sanki. Daha ilk saniyeden hissettim. Hem düşününce kader gibi değil mi?"
"Kader mi?"
"Hm. Onunla tesadüfen parkta karşılaşıyorum ve o en yakın arkadaşımın sevgilisinin en yakın arkadaşı çıkıyor! Her şey evren tarafından ayarlanmış gibi."
Gözlerini devirdi, "Aynen ya, yüzyılın aşkı! Bi' Romeo ile Juliet, bir de siz."
"Dalga geçmesen olmaz!"
"Tamam tamam sustum. Ee, ne yapacaksın peki? Açılacak mısın?"
"Hemen değil. Önce beni tanıması için biraz bekleyeceğim, reddetme ihtimali var sonuçta."
"İyi de sen kendini yanlış tanıtıyorsun ona." dediğinde kaşlarımı çattım, "Ne?"
"Kendini sıradan bir öğrenci olarak lanse ettin. Ama sen Seoul birincisi bir dahisin. Aryeol bunu öğrenince üzülmeyecek mi ona yalan söylediğin için?"
Yutkundum, "Üzülür mü?"
"E yani. Eğer gerçekten dediğin kadar ondan hoşlandıysan dürüst ol, seni olduğun gibi sevsin."
İneklerden nefret ediyorum.
Böyle diyen bir kız, benim kim olduğumu öğrendiği anda arkasına bakmadan kaçacaktır. Nasıl dürüst olayım ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENIUS | Lee Felix
FanfictionBir dahi ile sevgili olduğumu fark etmeden iki ay geçirmiştim. Onu tanımadan önce uyumlu olduğumuzu sanardım, tanıdıktan sonra ise uyumun pek önemli olmadığını anladım; hissettirdiği sevgi yetiyordu ve bu asla basit anlamda değildi. 08.08.2023 ©adoy...