Mavi'nin En Güzel Tonu ~ Chuuya x Reader

~3~

Chuuya-san bağırdıktan sonra gölgelerden birisi ona cevap verdi
"Övmedim aslında amaa~ onlar büyütmüş demekki~"

Chuuya-san elini yumruk yaptı ve o kadar sıktı ki kemiklerinin çıtırtısını duydum resmen.Aynı ses tekrar
"Oh yeni takım arkadaşın mı Chuuya"
"Evet. Senden daha çekilir olduğu kesin ayrıca"
"Ah! Kalbimi kırıyorsun! "

Onlar atışmaya devam ederken gitgide dört gölge netleşmeye başladı kısa saçlı bir kız galiba küçük yaşlarda sırtında şapka olan bir çocuk uzun uzun alttan atkuyruğu saçlı bir erkek galiba büyük bu. birde ona yakın yaşlarda uzun ceketeli bir erkek vardı Chuuya-san'a döndüm sırıtıtordu ama sinirli gibiydi bana dönüp
"En köşedeki ceketliyi ben alacağım diğerleri sende halledebilirsin değil mi? "
Güldüm.
"Beni fazla küçümsüyorsun."

Yine "tch" layıp uçtu resmen. Kız olan bana seslendi
"Oh galiba seni yalnız bıraktı ha! üzgünüm ama sana kibar olmayacağım teksin diye! "
"Hemen saldırma Yosano-san daha yeteneğini bilmiyoruz sende kenji önce gözlemleyelim."dedi atkuyruklu adam.
" Tamaaaaam"diye bağırdı kenji dediği çocukda

Sırıttım ve
"Yumşak davranmanıza gerek yok...~ Hepinizi halledebilirdim"dedim kız ise
"Uzuvlarını koparttığımda da konuşabilecek misin acaba" dedi
"Görelim."

İyice yaklaşmışlardı eğildim ve yere dokundum bununla birlikte herkes savaş moduna geçti evet artık alanımda ve kontrolümdeydiler bitti.
İlk başta çaktırmamak için
Bir şey yapmadım ama Kunikida dedikleri elini defterine atarken buna engel oldum.
"Ha-Hareket edemiyorum"

Sırıttım. Artık hepsi kontrolümdeydi
"Hey benim yerime arkadaşının uzuvlarını koparmak istermisin"

Yosano dedikleri kızın gözleri büyüdü çünkü şuan elindeki kılıcımsı şeyle Kunikida'ya doğru yürüyordu sonra vazgeçtim Kunikida'nın yeteneğini kullanırım ben kendini kesmesini sağladım bağırma sesi yükseldi ama daha sonra kolu yeniden çıktı
"Hah yeteneğin bu demek hadi diğerlerini de deneyelim"

Kunikida'ya döndüm
"Senin yeteneğini tahmin edebiliyorum defetere yazıdığın veya çizdiğin şeyler gerçek oluyor değil mi?"
Buna karşılık sadece dişlerini sıktı bende küçüğe döndüm
"Ama seni bilmiyorum... Deneyelim mi!"
Küçük olan şaşırdı ve gözleri büyüdü diğerleri de farklı değildi. Onu kontrol etmeyi bıraktım elini oynatabildiğinde bunu fark etmişti Ve alanımdan hızlıca çıktı doğrusu bunu bekliyordum zaten Yosano'yu ona doğru hareket ettirdim elindeki kılıcımsı şeyi ters çevirdim kesmemesi için ve sert bir şekilde vurdum ama ne kadar sert olsada kenji'ye hiç bir şey olmamıştı.
"Demek yeteneğin böyle bir şey... Anlıyoruum ama şu defterciyi aradan çıkarsam iyi olacak"

Bunu dememle hepsini gözü açıldı ve kendilerini kontrol etmeye çalıştılar ama bu imkansızdı.
"Üzgünüüm ama buna izin veremem dikkat et lütfeen"
Kenji bunu diyerek yanındaki devasa kayayı bana fırlattı bu beni yenemeye yetmezdi. Benim yerime Yosano'yu öne aldım nasıl sa ölmüyor kenji "Yosano-san!" diye bağırdı kayanın altından çıkarttığımda tahmin ettiğim gibi bedeni iyileşti bu kez kesin öldüreceğim bu defterciyi. Kunikida'yı hareket ettirdim bu kez Yosano'ya yaklaştırdım ve tam öldürüyordum ki sarı kristaller bana engel oldu dur- yoksa bu? İleride iki gölge göründü birisi konuştu
"Bizsiz de hiç bir şey başaramıyorsun Kunikidaa!"
Bir erkek sesiydi bu ama kristaller ona ait değildi çünkü diğer gölgenin eli havadaydı tam onlara bakarken Kunikida konuştu
"Saolun Ranpo-san Elena-san"

Elena!? Hayır o olamaz burada şuan olamaz! Elena dedikleri kişi konuştu
"Sorun değil. "

Bu ses! Kafamı çevirdim bu oydu! Gerçekten oydu birlikte büyüdüğüm asla ayrılmayacağımızın sözünü verdiğim Elena'ydı
Elena da beni görmüştü yüzünü buruştuburuşturdu
"Kaeda... "
Üzülmüştü her halinden belliydi bende üzgündüm ama kader buydu
"Üzgünüm Elena kader"
Yanındaki çocuk konuştu bu kez
"Tanışıyor musunuz? "
Elena kaşlarını çattı şuan oldukça ciddi olduğunu anlayabiliyordum.
"Eski... Bir dost önemli değil"
Eski... Bu acıtıyordu ve bu beni sinirlendiriyordu!
"Eski ha öyle olsun"
Beklemedikleri bir anda Yosano'nun elindeki kılıcımsı şeyi Kunikida'nın karnına geçirdim o acıyla inlerken Diğerleri şok olmuştu hatta Elena'nın yanındaki çocuk ilk defa gözlerini açtı geldiğinden beri Yosano "Kunikida! " diye bağırdı tam o sırada ilk baştaki ceketli adam hızla yanımıza uçtu önce bana sonra acıyla yerde duran Kunikida'ya baktı
"Kunikida-kun!"
Çok bir şey diyemeden Chuuya-san bağırarak geldi
"LANET DAZAİ BİR KEZ OLSUN KAÇMA SENİ PİÇ! "

Tam Dazai'ye yumruk atıyordu ki adam arkaya kaçtı ve yer parçalandı hala bu Chuuya-san'ın gücü ne bilmiyorum ya!
"DAZAİ! "
"Chuuya-san dikkat edin! "

Elena kristalleri chuuya-san'a yönlendirmişti neyseki chuuya-san onaları fark etti daha sonra yanıma geldi
"Şimdilik dönmeliyiz lanet Dazai etrafta ve yeni üyeleri var. "
"Biliyorum."

Bunları konuştuktan sonra chuuya-san beni yine bileğimden kavradı ve hızla arkaya uçtuk. Bir yandan motora biniyor bir yandan da ''Lanet Dazai" diye söyleniyordu bana döndü
"Hadi." dedi
Bende peşinden motora bindim ve aynı şekilde gidiyorduk tek fark bu kez o kadar abest gelmemesiydi yaptığımın.
...

Gelmiştik ama mafyaya veya evime değil bir bara!
"Chuuya-san bu yorgunlukla içmemelisiniz ayrıca içmek gerçekten zararlı zaten vücudunuzu bu kadar yoruyorsunuz"
"Çocuk değilim geliyor musun gelmiyor musun? "

Ayaklarım istemeden onu izledi içerisi pek tekin olmayan tiplerle doluydu chuuya-san bir yere oturdu bende karşısına barmen geldi chuuya-san sipariş verirken ben bir şey istemediğimi söyledim Chuuya-san bana baktı ve
"Fena değilsin"
"Teşekkür ederim ama sizin yeteneğiniz ne?"
"Anlamadın mı? "
"Anlasam sormazdım. "
"Tch. Yer çekimi manipülasyonu"
"Ah harika oldukça verimli kullanıyordunuz. "
"Bilmiyorum~"

O sırada barmen geldi ve chuuya-san'a içkisini uzattı
...

Chuuya-san sarhoş olmuştu! Ciddi anlamda! beni buraya onunla uğraşmam için mi getirdi bu adam!
"Hey güzellik~" sesin geldiği yöne döndüm oldukça yapılı bir adam dibime girmişti tam bana dokunacaktı ki bir el sıkıca adamın kolunu kavradı kafamı elin sahibine çevirdim bu chuuya-san dı! Ama sarhoştu hala... !
"Ne bok yiyorsun lan sen!"
Adama beni bile korkutan çatık kaşlarıyla bakıyordu adam bu zerre takmadan
"Sanane lan sanki sevgilin"
"Öyleyse ne bok yiyecen"

Adam tıslayıp uzaklaştı chuuya-san'ın ise gözleri git-gide sertliğini kaybediyordu daha sonra bana döndü ve suratıma yaklaştı tamam dudağı dudağıma değiyordu ki yere düştü. Adam cidden yere yığıldı!!! Ben dedim içme diye! Dedim! Offf chuuya-saaan çok zahmetlisiniz... O BU DEĞİLDE ADAM DÜŞERKEN DUDAĞI ALT DUDAĞIMLA ÇENE SÜRTTÜ BEN ADAMIN SURATINA NASIL BAKICAM!
...
Chuuya-san'ı odasına götürüp yatağına yatırmıştım üstüyle sikseler uğraşmam olmaz! Yatağının yanına oturdum iki saniyeliğine kafamı yatağına koydum ki vücudum kaskatı kesildi gözlerim kapandı ve gerisi yok...

.
.
.

Selam aslında ben etkileşim çok vermeyecektim daha ama chuuyayageberirim29 bu it zorladı beni TvT neyse oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfeeen!!