Mavi'nin En Güzel Tonu ~ Chuuya x Reader

~28~

Gözlerimi açtığımda Chuuya bana sıkı sıkı sarılıyordu. Bu istemsizce gülümsememe sebep oldu. Kafamı yavaşça Chuuya'ya çevirdim hala uyuyordu. Aslında kalkıp ona kahvaltı hazırlamak isterdim ama o kadar sıkı sarmıştı ki hareket etsem bile bu onun uyanmasına snep olurdu ki bu istediğim en son şeydi o kadar tatlı duruyordu ki... Sonsuza kadar onu izleyebilirdim. Ona böyle bakmak düşünmeme sebep oldu. Çok değil daha bir ay öncesine kadar Chuuya'ya böyle sarılacağım aklımın ucundan dahi geçmezdi. O... Kadar harika ve o kadar büyüleyici ki her mimiği her ses tonu bana o kadar harika geliyor ki... Bazen bunların bir rüya olmasından korkuyorum. Ama bunlar gerçek şuan yanımda yatan turuncu saçların sahibi büyüleyici mavi gözlere sahip olan Nakahara Chuuya... Benim sevgilim... Bazen gerçekten rüyada olmaktan korkuyorum.

Ben hayranlıkla ve düşünceli bir ifadeyle Chuuya'ya bakarken o kıpırdanmaya başladı büyüleyici mavi gözlerini hafifçe açıp bana baktı. Uykulu olmasına rağmen sırıttı. Dur yeni gülüş kilidi açıldı 'Uykulu sırıtış' bu adam çoı harika çok büyüleyici yaa. Ben ona hayranlıkla bakarken onun surıtışı genişledi
"Ne o benimle gelecek
hayalleri mi kuruyorsun~"

Gülümsedim

"Imm~ sayılır. "

"Ne düşünüyordun? "

"Senin ne kadar harika olduğunu ve şuan benim sevgilim olmanın inanılmaz olduğunu düşünüyordum. Birde bunların rüya olmamasını diliyordum"

Gülümseyip dudağıma kısa bir öpücük bıraktı. Galiba öpmekten oldukça fazla zevk alıyor. Bana oldukça içten ve gülümseyerek baktı

"Bu bir rüya değil. Rüya olsa bile uyandığında eninde sonunda seni bulurdum."

Daha sonra kendini beğenmiş bir şekilde sırıttı ve

"Gerekirse seni bulana kadar tüm dünyayı yerle bir ederdim"

Kıkırdadım

"İyiki bir rüya değil o zaman zavallı insanlar"

Bunu söyledikten sonra kıkırdamam küçük bir kahkahaya dönüştü. Bana gülümseyerek baktı ama o kadar tatlı ve içten gülüyordu ki o güldükçe ben ediyordum.

Yavaşça doğruldum. Daha sonra Chuuya'ya bakıp

"Sonsuza kadar böyle kalmak isterdim ama kahvaltı hazırlamam gerek ayrıca daha sonrada mafyaya gitmeliyiz Mori-san ile sorun yaşmanızı istemiyorum"

"Bu gün görev almamıza gerek yok. Ben sürekli görev alan birisi değilim biliyorsun sadece orada oluyorum. Sende benim yanımda. Patron bu günlük izin verebilir olduki önemli bir şey olursa en kötü Abla'yı gönderir"

Chuuya Kouyou-san'a Abla diye hitap ediyordu o kadar ki ilk gördüğümde onları ciddi kardeş sandım. Bunu düşününce istemsiz kıkırdamıştım. Chuuya bana anlamaz gözlerle baktı

"Ne oldu?"

O kadar masum bakıyor ki... Gülümsemeden edemiyorum Chuuya çok nadir masum bakıyor ve bu çok tatlı oluyor

"Yok bir şey aklıma bir anım geldi sadece"

"O kadar komikse duymak isterim. Ayrıca ben konuşunca aklına geldi benimle ilgili değil mi? Amlatsana~"

Benimle oda doğrulmuştu. Ama biliyorum! Anlatırsam dalga geçer. Asla anlatmam.

Kalkıp Mutfağa doğru yürümeye başladım.

"Olmaz. Kesin gülüp dalga geçeceksin"

Peşimden geliyordu

"Hayır geçmem. Ayrıca benim hakımda düşündüğün her şeyi bilmek istiyorum"

"Ya hayır bak yeni katıldığım zamandı çok komik ve saçma. Olmaz. Anlatamam yani. "

"İlk izlenimin ile ilgili yani? Anlat yoksa öperim"

"Bu bir ceza olmaktan çıktı sanki keyfin ve kahyan ne zaman isterse öpüyorsun zaten"

Beni kendine çekti. Yüzlerimizi yaklaştırdı ve tam olarak gözlerime baktı

"Bununla ilgili bir sorunun mu var? "

Çapkınca sırıtıyordu. Ve bu konuşmamı zorlaştırıyordu

"Ha... Hayır... "

Gülümseyip beni bıraktı

"Anlatsana"

Bıkkınca bir nefes verdim. Chuuya'ya döndüm

"Bak ciddiyim o kadar büyük bir şey değil merak ettiğine değmez"

"Umurumda değil"

"Ta'mam"

Gözlerine bakıp sahte bir sinir takındım.

"Bak dalga geçmek yok! Trip atarım"

"Peki peki, anlat"

Sandalyeye oturup çocuksu bir merakla bana baktı. Bilmiyor ki değmeyecek

"Bak, hani sen Kouyou-san'a Abla diyorsun ya"

"Evet? "

Bir an duraksadım gözlerimi kapatıp nefes aldım

"Ya ben ilk geldiğim zamanlar sizi ciddili kardeş sanıyordum. Hatta bu 1-2 hafta sürdü taa ki ben Tachihara'ya bundan bahsedene kadar. Benimle dalga geçti yaa"

Gülmemek için kendini zor tutuyor gibiydi. Aşırı utanmıştım ve bir şekilde düşüncemi savunmaya çalıştım.

"Ama ne bileyim ben be! İkinizde turuncu saçlısınız yüz hatlarınız felan da benziyor tek fark göz oda olabilir dedim yani. Off ama gerçekten! ne bileyim be!"

Daha fazla kendini tutamayıp kısa bir kahkaha attı. Sonra büyüleyici mavi gözleriyle bana bakıp

"E her bir haltı sorup onu niye sormadın? " dedi hala gülüyordu

"Ya of ne biliyim benziyordunuz zaten bide fazla gereksiz olur dedim zaten saçma sapan soru sorup duruyordum felan ya"

"Ablayla o kadar benziyor muyuz ki? "

"Evet! Gerçekten hatta senden hoşlanmaya başladığım dönem kısknadığım isimlerden di çünkü kardeş olmadığınızı öğrenmiştim ama sonra çok büyük deyip bıraktım kıskanmayı bide Abla diyordun felan yanii"

Kahkaha atmaya başladı ama cidden kahkaha yani. Daha sonra meraklı ve biraz kurnaz bir ifadeyle bana baktı ve

"Dur beni kıskandın mı? "

Hassiktir- pot kırdım. Baya baya pot kırdım. Ben niye böyleyim anasını satayım ya

"Chuuya! Yeter bu günlük bu kadar ifşa kahvaltı yapıp çıkalım artık! "

"Tamam tamam. Giderken anlat ama"

Ve bu gibi diyaloglar ve Chuuya'nın kahkahalarıyla kahvaltı yaptık. Tam evden çıkmış mafyaya gidiyorduk ki Pedofili moruk Chuuya'yı arayıp Dedektiflik ajansına gitmemizi söyle gene anlaşmamsı bişeymiş e buda bizim işimize geldi tabii zaten oraya gidecektik. Ve şuanda tekrardan Chuuya ile dedektiflik ajansına gidiyorduk
.
.
♡
.
.
791 kelime

Selam! Artık erken atıyorum git gide daha erken olacak neyse Dazai kitabı yazmaya başladım bu arada Yarın duyuru atarım daha bir sürü yazdım da onları da atarım duyuruda zaten şarjım bitiyo ben kaçar
!!!! OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!!