Her şey bitti direnmeyi bıraktı ama neden bilmiyorum... Ki bu beni korkutuyor...
Yine de onu yukarıya çektim herkes denizden çıkacak kişiye dikkat kesilmişti. Nihayet onu gördüğümde ise şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim. O... O bir çocuktu küçücük bir kız çocuğu. Ben şaşkınlıkla ona bakarken göz bebeğinin olmadığını fark ettim. Ölü gibiydi... Elena'nın sesiyle dikkatimi kızdan kopartıp ona döndüm.
''O bir çocuk değil.''
Anlamaz bakşlarla Elena'ya döndüm oda açıkladı
''Muhtemelen küçük olan tek şey vücudu belki de yaşı ile görünümünün ters olmasını sağlayan ikinci bir yeteneği vardır''
''O zaman amacı bizi kullanmak.''
''Muhtemelen''
Bu çok sinir bozucu insanları öldürmek için küçücük bir çocuğun görünümünden yani insanların vicdanından yararlanması... Bu bende ki onu öldürme isteğini daha da çoğaltıyor!
''Elena şuan onu o kadar öldürmek istiyorum ki anlatamam''
''Öldür o zaman şuan her şey senin elinde değil mi?''
Bunu yeni fark etmiş olsam da şuan onu sadece sabit tutabiliyordum normalde yakaladığım kişilerin yetneklerini kullanabilsem de muhtemelen şuan aramızda ki güç farkından dolayı onu sadece sabit tutabiliyordum.
''Hayır''
''Ne?''
''Muhtemelen aramızda ki güç farkından dolayı ama şuan onu sadece sabit tutabiliyorum az önce izin mi verdi ne oldu da kontrol ettim bilmiyorum ama şuan ne hareket ettirebiliyorum ne de yeteneğini kullanabiliyorum.''
''Bir de çocuk gibi görünüyor şerefsiz!''
Biz ne yapacağımızı düşünürken arkamızdan gelen Ranpo-san'ın sesile ona döndük
''İnsan da olduğunu düşünmüyorum. O sadece kullanılan bir beden.''
Elena ile birbirimize baktık. İyide eğer kuklası bu kadar güçlüyse kendi bedeni ne kadar güçlüdür kim bilir.
Aslında o kadar da güçlü değildi. Tek yaptığı gölgelerden savaşmaktı sonuçta göremediğin biriyle savaşmak da zor olur.
''İyide o zanman bu bedenini yok etmemizin bir anlamı yok''
Ranpo-san elinde ki telefonu gösterdi
''Atsushi'ye asıl bedenin konumunu attım. Yani şuan senin yapman gereken tek şey onu sabit tutmak''
Elena bana döndü
''Onu daha ne kadar tutabilirsin''
''Bende bilmiyorum. Ama tutabildiğim kadar uzun tutacağım''
Biz bunun üzerine konuşurken arkamızdan gelen gümbürtü ile korkuyla arkamıza döndük ki bu korku uzun sürmedi.
Chuuya Dazai'nin kafasına yada neresi gelir neresi gelmez eline ne geçerse fırlatıyordu. Buna karşılık Dazai ise sadece gülüyor ve Chuuya ile dalga geçip onu daha çok kışkırtıyordu.
Tamam kabul ikiside buradaki herkesden hem daha güçlü hemde daha tecrübeli ama CİDDEN ŞUAN BULUNDUĞUMUZ ORTAMA UYGUN MU BU?!
Elena yanlarına yürüdü ve aralarına kristal bir bariyer oluşturdu.
''SİZ CİDDİ MİSİNİZ YA?!''
Dazai Chuuya'yı kışkırtmaya devam edince Chuuya tekrar bağırmaya başladı ve Elena aradaki bariyeri kalınlaştırdı. Ranpo-san ise keyif alıyor gibi görünüyordu çünkü garip bir gülümseme ile onları izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi'nin En Güzel Tonu ~ Chuuya x Reader
FanficSelam Chuuya x Reader Kitabımla karşınızdayım Umarım hoşunuza gider bu arada YORUM YAPIN LÜTFEN !!!!!!!!!!!!!!! bu kitabı @chuuyayageberirim29 için yazıyorum onunda kalemi güzeldir takip ederseniz sevinirimm 07.01.2024 #1 anime 18.03.2024 #1 chuuya...