~38~

229 23 51
                                    

Birlikte Ranpo ve Elena önde Kenji ve ben arkada yürürken Ranpo sürekli abur cubur istiyor Kenji ise benimle konuşuyordu çok sempatik ve tatlıydı. Kenji fazla iyi niyetli ve masumdu sanırım 13-15 li yaşlarındaydı. Bildiğim kadarıyla da yeteneği insan üstü kuvvetti. Bu kadar tatlı birinin içinde böyle bir güç yattığını düşünmek garip geliyordu. Ayrıca neredeyse her şeyin sonunda 'waow büyük şehir bir harika' demesi oldukça komikti.

"Elena-chan yeteneğin kukla gibi insanları kontrol etmene mi yarıyor? "

Kenji'nin sorusuyla düşüncelerimden çıkıp gerçek dünyaya dönünce gülümseyerek ona cevap verdim

"Evet, yani sayılır. Yada öyle ama yeteneklerini de kontrol etmemi sağlıyor ve bunun için bana belirli bir mesafede olmaları gerekiyor. Gerçi belirli bir mesafeye geldiklerinde bir daha çıkamazlar"

Hayran olmuşcasına bir ifade ile bana baktı

"Waoow Harikaa! "

Gerçekten çok tatlıydı ama savaşırken de bir o kadar korkunçtu.
...

Bir süre sonra Elena ve Ranpo durdu. Bizde durduk onlara baktığımda ikiside ciddi bir ifade takınmıştı. Hatta Ranpo gözlerini bile açmıştı! Gözlüğünü takmadan gözü açık bir halde ilk defa gördüm onu.

Geldiğimiz yer genelde mafyanın savaştığı yerlerin aksine bir limandı. Evet şuan boştu muhtemelen mesai saatleri bittiği içindi. Ranpo ve Elena bize döndü ve Ranpo ciddiyetle bize baktı

"Birazdan saldıracaklar ve Muhtemelen az da değiller. "

Bunu söylemesiyle hepimiz ciddileşmiş ve gelecek saldırılara karşı temkinli bir hal almıştık.

Daire benzeri bir şekil oluşturmuş dikkatle etrafa bakıyorduk. Kenji hala yanımdaydı başımı ona çevirdim

"Kenji, Ranpo-san'ın yeteneği ne? Yani anladım zeki felan ama öngörü gibi bir şey mi? "

İçten bir şekilde gülümsedi ve yumuşak sesiyle

"Ah, Ranpo-san'ın yeteneği üstün çıkarım. Yani fazla zeki gibi... Evet evet yani her şeyi tahmin ediyor ve bu hep doğru çıkıyor"

Sona doğru parmağını çenesine  götürmüştü. Sonra tekrar genişçe gülümsedi

"Aslında kısaca ajansın beyni! "

Neşe dolu bir sesle söyleyip gülüm demişti ona teşekkür ettim ve tekrardan etrafa dikkat kesildim acaba Ranpo'yu daha doğrusu yeteneğini kontrol edebilir miyim? Zihinsel bir yeteneği kontrol etmek zor olsa gerek.

Acaba Chuuya ne yapıyordur... Onu görmek istiyorum. Yani o yanımdayken oluşan güven hissini seviyorum. Keşke şuan burada olsaydı...

Denizden sıçrayan yoğun miktarda su ile -daha doğrusu denizde oluşan patlama ile- düşüncelerimden kopup o tarafa döndüm benim gibi herkes o tarafa dönmüştü. Elena Ranpo'ya döndü hızla

"Ranpo! Sen geri çekil kristal küre oluşturacağım"

Ranpo'nun gözleri hala açık ve hala oldukça ciddiydi.

"Gerek yok kitap var yanımda"

Ne dediğini anlamamıştım ama Elena anlamış olacak ki üstelemedi

Su şekil alıp sertleşti ve canavarımsı bir hal aldı. En sonunda ortasında bir surat ve göz belirdi. Ben şaşkınlıkla ona bakıyordum. Böyle bir yetenek... Hiç rastlamamıştım. Evet Atsushi yada Akutagawa da canavarımsı güçlere sahipti ama doğrudan bir canavardı bu...

Canavarın gözlerinin beni bulmasıyla ben pozisyon aldım ve oda saldırdı ama saldırısının beni ıskalamasıyla hedefinin ben olmadığımı anladım ve hızla saldırının isabet ettiği yöne döndüm.

.
.

.
.
513 kelime

Selaaam! Vallahi zar zor yazdım kötü olduysa kusura bakmayın bu bölümde Chuuya yoktu ama bölüm hikayenin devamı için önemli

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Selaaam! Vallahi zar zor yazdım kötü olduysa kusura bakmayın bu bölümde Chuuya yoktu ama bölüm hikayenin devamı için önemli. Bu arada 40. Ve 45. Bölüm gibi final olacak galiba. Neyse telefonum değişti ve Whatsapp'ım yedeklememe rağmen resetlenmiş! Ağlamak istiyorum çizgiroman projesinde çizerim ve birsürü önemli mesaj vardı ağlıycamm delirdim resmen bugün eski telefonumdan ss alıp Bluetooth ile aktarcam artık waaa

Mavi'nin En Güzel Tonu ~ Chuuya x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin