~24~

284 38 11
                                    

Chuuya bana bakıp sırıttı 

''Emin ol süreyi azıcık bile umursamıyorum"

Dudaklarıma kısaca dokunup çekildi

"Bence sende umursamazsın~"

"Ha-hayır yani umursamak değil ya-yani-"

"Bazen bu kadar telaş yapman hoşuma gitsede bazen yanımda rahat hissetmediğini düşünüyorum"

Bunu söylerken yüzünün düşmesi benide üzmüştü

"Ö-öyle değil Yani... Bak! Fazla mükemmelsin ve bu yüzden ne diyeceğimi şaşırıyorum yani bilmiyorum her yakınlaşmada dilim düğümleniyor yani. Yani Hepsi mükemmel olmanın suçu! "

Küçük bir kahkaha attı ve bana dönüp pis pis sırıttı suratlarımızı daha çok yakınlaştırdı ve burunlarımızı birbirine değidirdi pişkin bir şekilde gülümseyip

"Şakaydı~" dedi

Lanet olsun! Sesinde yaptığı şu vurgu başımı döndürüyor ve elim ayağıma dolaşıyor!!!

Ben kızarıp başımı döndürünce kulağımın boynumla birleştiği yere ufak bir öpücük bıraktı. Ben telaşla tekrar ona dönünce bana bakıp yine pişkin bir şekilde sırıttı ve

"Bana bir film sözün yokmuydu? Şuan görev bittiğine göre boşuz"

Aslında evet bu çok güzel olurdu ve bende istiyordukm ama ya pedofili moruk kızarsa?

"Ben gerçekten çok isterim hatta şuan gerçekten çok da güzel olur ama ya Mori-san kızarsa? "

"Kızmaz merak etme görev bitti nasılsa sadece Akutagawa'yı arayıp şunları almasını söylemeliyiz"

"Akutagawa'ya niye ayak işi yaptırıyoruz ki biz bırakabiliriz"

İlk defa gördüğüm ego ve bıkkınlık karışımı mimiğiyle bana baktı ve

"Üstü değil miyim? Boş yere mi üst oldum mafya da"

"O da doğru. Ama onunda görevi yok mudur? "

"Neden herkesi bu kadar düşünüyorsun? Biraz da bizi düşünsene"

Haklıydı. Fazla düşünüyorum. Yüzüne yaklaşıp gülümsedim -gerçi daha çok sırıtmaydı ama olsun-

"Tamam o zaman bu gün sadece seni düşüneyim. Olur mu~"

"Olur. Ama önce eve gidelim mi? Yoruldum. "

"Ta'mam"

Ve birlikte eve gittik.
...

Eve vardığımızda içeri girince kapıyı kapattım Chuuya son derece sakin ve rahattı ama bu halini seviyordum. Koltuğa geçip oturdu ve Akutagawa'yı arayıp bağlı şahsiyetleri almasını söyledi. Bende yanına gittim. Yanına gider gitmez mavinin en güzel tonuna sahip gözlerini bana çevirdi ve gülümseyerek bana baktı. Ve ben eridim.

"Neden ayakta duruyorsun? "

Ardından kolumdan çekerek beni kucağına oturttu. Belimden tutarak kendine çekti

"Oturabilirsin~"dedi

Ve benim suratım kırmızının her tonunu sırayla sergiledi. Zar zor konuştum

"Be-ben mısır patlatayım mı ister misin diye soracaktım"

Sırıttı ve beni kendine daha çok çekti suratlarımız dip dibeydi ve dudaklarımız değmeyi bekliyor gibi arada o kadar az bir mesafe vardı ki...

"Mısır istiyorum~"

Dudağıma kısaca dokundu ve pişkin bir şekilde sırıtarak gözlerime baktı

"Senide istiyorum~"
.
.

.
.
402 Kelime


Of ne güzel yerde kestim dini yaaaa! Ay ay ay ben harikayıım🤗 neyse zor yetiştirdim zaten

!!!! OY VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN!!!!

Mavi'nin En Güzel Tonu ~ Chuuya x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin