♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
BÖLÜM 18: KUTLAMA GÜNÜ
Gözlerimi açtığımda kendimi, Barışın yanında buldum, tabi ya dün sohbet ederken koltukta uyuya kalmışız..
Derin bir uykudaydı anlaşılan hareketlenince hemen anlardı çünkü, ama şimdi farkında değildi. Kalkıp odadan çıkıp kendi odama girdim, ve hızlıca duş alarak güne başladım..
Bu gün Çiçek’in doğum günüydü,19 yaşına giriyordu. Bu tür kutlamaları sevmeyen hatta gitmek istemeyen ben, bu gün çok istekli ve hevesliydim uzun bir aradan sonra bu kutlama bize iyi gelecekti.
Üstümü giyindim ve kuruttuğum siyah saçlarımı yavaşça taramaya başladım, kapı hızla çalınca korkuyla ne yapacağımı düşündüm ve kapıya baktım. Kapıyı açtığım gibi Barışın bana sıkıca sarılması ile karşı karşıya kaldım. Duşa gireceğim için kapıyı kilitlemiştim.
“B-Barış ? Ne oluyor ? İyi misin ?” Kollarını sarıldığı bedenimden ayırıp bana baktı..
“İyiyim iyiyim, seni korkutmak istememiştim, âmâ bir rüya gördüm seni yine kaçırmışlardı hiç bir yerde bulamıyorduk, uyanınca da seni yanımda görmeyince çok korktum”
“Merak etme, iyiyim”
“merak etme ne demek ya, aklım çıkıyor tekrar aynı şeyleri yaşarım diye, o günler öyle çaresiz hissediyordum ki, bilemezsin, düşünsene beni kaçırıyorlar ve 2 gün hiç bir şekilde haber alamıyorsun, nasıl hissederdin ?”
Onu kaybettiğimi düşündüm, rahatça güvendiğim, görünce kalbimi hızlandıran adamın yok olduğunu, bir daha hiç göremeyeceğimi düşündüm. Hayatıma bir anda girip, hem ailem hem dostum olan bu adamın bir anda beni öylece bıraktığını ve ondan haber alamadığımı düşündüm, kalbimde büyük bir burukluk ve üzüntü filizlenerek, yavaşça tüm düşüncelerimi kapladı.
Her şeyimdi o benim, onu kafamda öyle bir yere koymuştum ki, bunu şimdi anlamıştım. Onsuzluğu düşünmek bile beni ağlatmaya yetmişti. “K-kaçırmazlar değil mi ? Gitmezsin benden, seni kaybetmem değil mi ?” diyerek sıkıca sarıldım ona. Bunu bana niye düşündürmüştü ?
“ ağlıyor musun ? Hayır ağlamanı istememiştim ki, sadece soru sordum. Kızım ağlamasana “ bana sarılarak, saçlarımı okşamaya başladı. “bir daha, böyle düşünmemi sağlayacak, sorular sorma Barış. İkinci defa hayata seninle tutundum ben ve inan ki seni kaybedersem, asla kendime gelemeyeceğim, ölsem daha iyi” dedim burnumu çekerek.
“Şşt ölmek yok, ben buradayım, seninleyim, sadece soru sordum, ne düşüneceğini merak ettim, söz bir daha böyle soru sormam. Tamam mı ? Ağlama nazlı kızım” gözlerimi silerek dediğinde, kafamı sakince salladım. Tamam, ağlamıyorum artık, değişelim mi konuyu ?”
“Değişelim, gel gidelim, kahvaltı yapalım kızım”
“Tamam, dur saçımı toplayayım da aşağıya inip kahvaltı masasını hazırlayalım” Sakince kafasını salladı, saçlarımı toka ile yukarıdan sıkıca tutturunca canım acımıştı, saçlarım bu konuda çok hassastı, toplayınca hemen başım ağrımaya başlardı, ama toplamayınca da, yüzüme düşüp beni rahatsız ediyordu.
Barışın dikkatle beni izlediğini fark ettim. “ne oldu, niye öyle izliyorsun beni ?”
“Yok bir şey, Canını acıtmasına rağmen saçını toplaman ilgimi çekti”
“nereden anladın acıttığını ?”
“gözlerini kıstın toplarken, acımasa yapmazsın böyle” dedikleri hoşuma gitti, her hareketimi böyle biliyor muydu ? Güldüm. “niye güldün ?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Peşimde Birisi Var
ChickLit"Bakma öyle, tamam, sor ne soracaksan ama sınırları aşmak yok !" "Tamam sınırları aşmak yok. Soru 1. Ne zamandan beri peşimdesin ? Soru 2. Sen seri katil falan ola bilir misin acaba? Yada psikopat, manyak, vampir falan ?" İlk soruyu ciddi bir ifadey...