Bölüm 7

33 14 5
                                    

🎶M.Onur Bayraktar-Yüreğim Ağır Yaralı

                                                                                                                                                                                 Eylül 2018

Sabah alarmın sesiyle uyandım. Hiç gelmesini istemediğim güne gelmiştik maalesef. Lisenin ilk günüydü. Biz 9'lara bir hafta erken açılmıştı. Uyum haftasıymış. Yaz tatili çok çabuk geçmişti. Lise tercihi, açıklanması falan derken hemen bitmişti tatil. İstediğim liseye ortaokul ortalamamla kolaylıkla girmiştim. Tek sevindiğim şey anaokulundan beri arkadaşım olan Beyza da bu okulu tutturmuştu. Şimdi de onunla birlikte gidecektik okula. Okullar daha tam olarak açılmadığı için servisler götürmüyordu. Otobüsle gidecektik mecburen.

Yataktan kalkıp hazırlanmaya başladım. Okulumuzun okul üniforması yoktu. O yüzden istediğimi giyebilecektim. Siyah bol kot bir pantolon, siyah dar bir tişört ve üstüme de beyaz bir gömlek geçirdim. Saçlarımı dalgalandırıp açık bıraktım. Kahvaltımı yapıp evden çıktım.

Beyza ile durakta buluşacaktık. Hızlı hızlı durağa yürüdüm. Beyza gelmiş beni bekliyordu. Yanına gidip selamlaştıktan sonra otobüsü bekledik. Aslında ikimiz de hangi otobüse binmemiz gerektiğini bilmiyorduk. Şoföre soracaktık artık. 

Bir otobüs geldiğinde şoföre gitmek istediğimiz yeri söyledik. O da oradan geçtiğini söyledi ve bindik. Tam olarak hangi durakta ineceğimizi de bilmiyorduk. Okulu görene kadar gidecektik işte. 

Neredeyse yarım saattir gidiyorduk ama daha gelememiştik. Okul bu kadar uzakta değildi aslında. Endişelenmeye başlamıştık. Biraz daha gittikten sonra sanayiye gelmiştik. Şoför durup "Son durak inin hadi" diye seslendi. Otobüste sadece Beyza ve ben vardık. Şok olmuş bir şekilde "Nasıl ya, hani dediğimiz yere gidiyordun amca ya." diye söylendik. Adam bağırarak "İnin dedim lan uzatmayın son durak işte." dedi. 

Şaşırmış ve biraz da korkmuş bir şekilde otobüsten indik. Sanayinin ortasındaydık. Nereye gidecektik şimdi? Endişeyle etrafa baktık. Sabah çok erken olduğu için etrafta pek insan yoktu ama çok köpek vardı. Beyza ağlayarak "Nereye gideceğiz şimdi? Telefonlarda yanımızda değil. Masal çok korkuyorum." dedi. Bende çok korkuyordum ama sakin kalmalıydık. Elbette buralarda bir otobüs durağı vardır diye geçirdim içimden. Beyzaya dönüp "Sakin ol, gel etrafa bakalım durak vardır buralarda otobüse biner eve döneriz." dedim. Okulu kaçırmıştık zaten uyum haftasında olduğumuz için devamsızlıkta yoktu. Tanışılacaktı sadece.

Beyza başını sallayıp "Tamam hadi bulalım hemen durağı" dedi. Durak aramak için etrafta dolanıyorduk. Adamlar çok tuhaf ve ürkütücü bakıyorlardı. Beyza durup "Şu adamların telefonunu alıp annemleri arayalım kaybolduk diye" dedi. Onu durdurup "Hayır dur, aramayalım onları da telaşlandırmayalım." dedim. 

Beyza beni onaylayıp biraz daha etrafa bakındık. Sonunda bir durak bulup beklemeye başladık. Yirmi dakika beklememize rağmen otobüs gelmemişti. Sonunda yürümeye karar verdik ve yolu tarif etmesi için bir adamın yanına gittik. 

Adam yolu tarif ettikten sonra yürümeye başladık. Etrafta çok fazla köpek vardı. Dikkatli bir şekilde gitmeye çalışıyorduk. Tam sanayiden çıkmak üzereyken yanından geçmekte olduğum ağacın arkasından siyah kocaman bir köpek çıktı ve bana havlayarak yaklaşmaya başladı. Ben daha ne olduğunu anlamadan bacağımdan ısırdı. Acı içinde çığlık attım. Etraftaki insanlar koşarak yanımıza geldi ve köpeği benden ayırmaya çalıştılar.

Canım o kadar acıyordu ki daha çok bağırmaya ve ağlamaya başladım. Sonunda etraftaki adamlar sayesinde zor da olsa kurtulmuştum. Adamlardan biri hemen ambulansı çağırdı. Ambulans gelene kadar bana getirdikleri sandalyede oturmuş acıdan ağlıyordum. Yanıma sarışın bir çocuk geldi ve "Bakabilir miyim bacağına ne halde?" diye sordu. Başımı sallayıp yavaşça bacağımı açtım. Çocuk yüzünü buruşturup "Çok derin ısırmamış ama çok kanıyor." dedi. 

SOL ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin