Bölüm 9

26 14 8
                                    

🎶Berk Baysal- Yaralarını Ben Sarayım

Kamer'in anlatımıyla

Sofrada oturmuş sessizce yemeğimizi yiyorduk. Her zaman ki gibi gerginlik vardı ortamda. Babam değişik bir adamdı. Bomboş bir adam. Ne çalışır, ne konuşur, ne de mutlu olurdu. Halinden hiç memnun olmazdı. Evrene devletin verdiği bakım parasıyla geçinirdik. Çünkü babam çalışmıyordu, işini beğenmiyordu. İş aramak yerine de evde oturup her şeye kavga çıkartıyordu. 

Hissediyordum yine bir bahane bulup kavga çıkartacaktı. Dışarıdan gören birisi babamın çok iyi bir baba olduğunu düşünürdü. Bizim gözümüzden görmüyorlardı tabii, onun nasıl bir canavar olduğunu bilmiyorlardı. Düşüncelerim Evrenin sesiyle bölündü.

"Abi, yemekten sonra bana çikolatalı kek yapar mısın?" dedi.

 Gülümseyip "Yarın yapsam olur mu abicim, hem evde çikolata da kalmamıştı. Yarın alır yaparım." dedim. Evren başını sallayıp "Tamam, olur." dedi. 

Babam birden elini masaya vurup "Evrenin canı çektiyse şimdi yapacaksın yarın değil." diye bağırdı. Evren korkuyla sıçrayıp elleriyle gözlerini kapattı. Korktuğunda hep böyle yapardı. Daha fazla korkmasın diye sakince babama dönüp "Baba bu saatte bakkal kapanmıştır nereden bulayım çikolatayı?." dedim. 

Babam hiddetle ayağa kalkıp "Sen bana nasıl cevap verirsin lan." diye bağırdı. Konuyu uzatmamak için sustum ve önüme döndüm. Babam beni kolumdan tutup hızla ayağa kaldırdı. "Yüzüme bak yüzüme cevap ver bana." diye hırladı.

Sakinliğimi korumaya çalışarak "Az önce cevap vermememi istiyordun." dedim. Sanki çok ağır bir laf söylemişim gibi daha da sinirlenip yüzüme sertçe tokat attı. Annem sinirle ayağa kalkıp "Bırak, dokunma oğluma. Sakın bir daha vurayım deme öldürürüm seni." dedi. Babam beni itip Evreni kucağına aldı. Anneme dönüp "Al oğlunu ne yaparsanız yapın." dedi ve kapıya doğru yürümeye başladı. Evren ağlayarak " Baba bırak beni ben annemi istiyorum." diyordu.

Annem peşlerinden koşunca bende yanlarına gittim. "Bırak kızımı, götüremezsin onu bir yere." diye bağırdı. Babam Evreni yere bırakıp anneme doğru ilerledi. Elini havaya kaldırıp tam tokat atacakken sertçe elini tuttum. Bana vurmaya kalksa elimi kaldırmazdım ona ama annem veya Evrene bir şey yapmaya kalksa asla sakin kalamaz öldürürdüm o adamı.

Elini sıkıp " Sakın! sakın bir daha anneme elini kaldırma yoksa-" babam sözümü kesip "Yoksa ne olur lan." diye bağırdı. Ben de onun gibi bağırıp "Kırarım lan o elini" dedim. 

Babam elini sertçe çekip diziyle karnıma bir tekme attı. Acıyla yüzümü buruşturup iki büklüm oldum. Acım geçmeden yine aynı yere bir tekme daha attı. Dengemi sağlayamayıp yere düştüm. Hırsı geçmemiş olacak ki bu seferde yüzüme yumruk atmaya başladı. Karşı gelecek halim kalmamıştı. Annem dış kapıya koştu ve " Komşular yardım edin." diye bağırdı. Babam bana vurmayı bırakıp anneme doğru yürüyünce yerden kalkıp anneme vurmasına engel oldum. Komşular gelip babamla beni ayırmaya çalışıyordu ama ben bu adamı öldürmeden rahat etmeyecektim. Birden Masalın bağırmasıyla şok olup ona doğru baktım. Hiç yüzümüze bakmadan direkt Evrenin yanına diz çöktü. Evren kollarını kaldırdı Masal da onu kucağına alıp benim odama girdiler. O an kendime çok kızdım. Evreni nasıl unutabilmiştim. Onun gözünün önünde kendimi kaybetmiştim. Kendimi yere attım ve ellerimi yüzüme kapattım. Her yerim kan içindeydi. Babamı komşular dışarı çıkarırken annemde odama girdi. Bir süre sonra Masal yanıma geldi. Görmemiştim ama onun geldiğini anlamıştım. Kokusu çok güzeldi. Çiçek gibi kokuyordu. Ellerimi tutup yüzümden çekti. Gözlerimin içine bakıp "Kalk hadi bizim eve gidelim yaralarını temizleyim." dedi. 

SOL ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin