Bölüm 16

17 5 2
                                    

🎶Çağan Şengül - Çok Yazık

Yazarın Anlatımıyla

2 Ay Sonra

Masal komaya gireli 2 ay olmuştu ama hâlâ uyanmamıştı. Herkes perişan bir halde Masalın uyanmasını bekliyordu. Bir gün bile tek bırakmıyorlardı Masalı. Yanına oturuyorlar sohbet ediyorlardı. Belki duyar diye olan biten her şeyi anlatıyorlardı. Geçen ay doktoru Masalın şimdiye kadar uyanması gerektiğini söylemişti. Ardından da Masalın ağır depresyonda olduğunu ve uyanmak istemediğini belirtmişti. Beklemekten başka çareleri olmadığını elbet bir gün uyanacağını söylemişti.

O günün ardından 1 ay geçmişti ama Masal uyanmıyordu. Ailesi her gün bir umutla yanına gidiyordu ama gün geçtikçe umutları azalıyordu. Babası Ufuk 1 aydır yanlarındaydı ama bugün tekrardan göreve gitmek zorunda kaldı. Aklı Masalda olmasına rağmen gitmeye mecburdu.

Annesi Deniz her gün hastaneye gidiyor Masalla sohbet ediyordu. Birlikte sohbet etmeyi çok severlerdi. Rastgele bir konu açıyor ve yorulana kadar anlatıyordu Masala. Kızının uyanmasını ve tekrar sesini duymayı çok istiyordu. 

Abisi Cenk şehir dışında okuduğu için sadece hafta sonları geliyor ve gelir gelmez soluğu hastanede kardeşinin yanında alıyordu. Onun neşeli hallerini görmeyi gülümsemesini çok özlemişti. Onunla imkanı varken daha çok vakit geçirmediği için çok pişmandı.

Cansu da okulu yüzünden hafta sonları görmeye gidiyordu ablasını ama her gün iyileşmesi için dua ediyor, ağlıyordu. Ablasını çok özlemişti. Onunla kavga etmeyi, bir şeyler izlemeyi en çokta yanında olmasını özlemişti. 

Son olaraksa Kamer, hastaneye gitmeye cesareti yoktu. Vicdan azabı çekiyordu. Çok ağır konuşmuştu. Yazdıkları doğru değildi Masalı çok seviyordu ama söyleyemezdi. Onunla sevgili olamazdı. Kamerin önünde çok büyük bir engel vardı o da babasıydı. Babasından çok korkuyordu. Sevgili yapmaya cesareti yoktu. O yüzden yazmıştı böyle ağır şeyler Masalın ondan vazgeçmesi için. Fakat Masal tek Kamerden değil kendinden de vazgeçmişti. Onu çok özlüyordu. Aşık olduğu gözleri özlüyordu.

Kamer uzanıp yastığının altındaki fotoğrafı çıkarttı. Masalın kanıyla boyalı olan fotoğrafı alıp her gün yaptığı gibi özlemle aşık olduğu gözlere baktı. Bir süre baktıktan sonra kalkıp hazırlanmaya başladı. Bugün gidecekti hastaneye. Gidecek ve sevdiği kızı görecekti. Hazırlanıp evden çıktı ve hastaneye doğru yürümeye başladı.

Hastaneye girip Masalın odasına doğru ilerledi. Görünürde kimse yoktu. Kamer derin bir nefes alıp odaya girdi. Masal beyaz yatağın üzerinde yatıyordu. Odada sadece kalp sesleri duyuluyordu. Yatağa yaklaşıp oturdu. Buğulu gözleriyle kızı izlemeye başladı. Çok zayıflamıştı. Tekrar derin bir nefes alıp elini tuttu. Kızın kapalı gözlerine bakıp titreyen sesiyle

"Uyan artık lütfen, aç o güzel gözlerini. Çok özledim Masal seni, konuşmanı, gülmeni, gözlerini, etrafa ışıl ışıl bakmanı çok özledim. Seni seviyorum Masal. Seni çok seviyorum ama olamayız. Hani dedim ya sevmiyorum diye yalandı o. Ben seni her şeyden çok seviyorum ama benim sevgilim olamaz. Özür dilerim sen bunların hiçbirini hak etmedin. Ben sana layık değilim Masal. Bana kalsa seni her şeyden çok istiyorum ama bana kalmıyor ki." dedi ağlayarak ve devam etti. "Hatırlıyor musun yaralarımı temizlediğin gün öpmüştün beni. Çok minik bir öpücüktü ama kalbim yerinden çıkacaktı Masal. O an çok istedim öpüşüne karşılık vermeyi, bende seni seviyorum demeyi ama yapamadım. Affet beni." deyip odadan çıktı.

Gözyaşları içinde eve doğru yürümeye başladı. O sırada Deniz de arabaya binip hastaneye doğru gidiyordu.

🎼

SOL ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin