Bölüm 1

58 16 8
                                    

🎼Merhaba,bu benim ilk hikayem uzun zamandır aklımdaydı ama yazıp yazmamak konusunda kararsızdım. Umarım çok beğenirsiniz. Yazım yanlışım olursa şimdiden kusura bakmayın. Oy verirseniz çok sevinirim. Sizi seviyorum<3

🎶Kaan Boşnak - Benimle Kayboldun

                                                                                                                                                                       Temmuz 2017

"Eee eee eee ee , uff hadi Eymen uyu artık bacaklarım ağrımaya başladı." Ben böyle konuşuyordum ama Eymen hiç oralı olmuyordu. Minik ellerini havaya kaldırmış kendi kendine oynuyordu. O an gözüme o kadar tatlı gözüktü ki kaldırıp yanaklarından kocaman öptüm. Tam ağlayacak gibi oluyordu hemen geri yatırdım. Eymen, karşı komşumuzun oğluydu. Daha 5 aylıktı ve çok tatlı bir bebekti. Annesi Hatice Teyzenin dışarıda işi olduğu için birkaç saatliğine bize bırakmıştı. 15 dakika daha ayağımda salladıktan sonra nihayet uyumuştu. Dikkatlice yatağa bırakıp, üstünü örttükten sonra kapıyı kapatıp odadan çıktım. Annemin yanına mutfağa gittim. Sandalyede oturmuş bir video izliyordu. Mutfağa girdiğimi görünce telefonu bırakıp;

"Ne yaptın Masalcım uyuttun mu Eymeni"diye sordu. "Evet uyuttum anne, sen ne izliyordun?" dedim. "Baban bir ev bulmuş beğenirsek taşınacağız, gel sen de bir bak" deyince heyecanla videoyu izlemeye başladım.

Evi çok beğenmiştim şimdiki evimizden çok daha büyüktü. Bu evimiz 2+1 olduğu için sığamıyorduk. Kardeşim Cansu ile birlikte mecburen salonda yatıyorduk. Abim Cenk, üniversite sınavına çalıştığı için bizi odadan kovmuştu. O yüzden taşınmamız şarttı. Videodaki ev hem okulumuza çok yakındı hem de bizimde ayrı bir odamız olacaktı. Annem de evi çok beğenmişti. Annem, babamı arayıp, evi çok beğendiğimizi bir de gidip kendisinin bakmak istediğini söyledi.

Ertesi gün annem ve babam eve bakmaya gitmişlerdi ve tutmaya karar vermişlerdi. Hepimiz çok heyecanlıydık. Annemle birlikte şimdiden eşyaları toplamaya başlamıştık. Cansu daha küçük olduğu için bizi izlemekle yetiniyordu.

3 hafta sonra...

Sonunda taşınma günü gelip çatmıştı. Geçen 3 hafta içerisinde sık sık yeni eve gidip temizlik yapmıştık. Nakliyatçılar gelip eşyaları indirmeye başlamıştı. Odalar teker teker boşaldıkça üzülmeye başlamıştım. Her ne kadar bu evden sıkılmış olsam da komşularımızı özleyecektim.

Eşyaların hepsi indirildikten sonra bizde evden çıktık. Komşularımızla vedalaşmaya başladık. En son Hatice Teyzeyle vedalaşırken kulağıma " Yeni taşındığın evin anahtarını yastığının altına koyarsan gördüğün rüya gerçek olur." diye fısıldadı. " Yok artık Hatice Teyze gerçekten böyle saçma şeylere mi inanıyorsun " diyerek güldüm. " Sen dene bir bence Masalcım "deyip göz kırptı. Tekrar gülümseyip arabaya bindim. Yeni eve doğru yola çıktık. 

Yol boyunca Hatice Teyzenin dediği şeyi düşünüp durdum. Gerçekten böyle bir şey olabilir miydi? Denemekten zarar gelmezdi değil mi? Ben bunları düşünürken gelmiştik bile. Annem, babam, abim ve Cansu eve girerken; ben eşyalar yukarı çıkana kadar bahçede beklemeye karar vermiştim. Bu sırada da evin dışını incelemeye başladım. 3 katlı bir apartmandı ve 6 daireden oluşuyordu. Fazla daire olmamasına sevinmiştim. Kalabalık yerlerde çok rahatsız olan biriydim. Biz orta katı tutmuştuk zaten sadece orası kalmıştı tutulmayan. Arka bahçeye doğru yürümeye başladım. Bir çok kez gelmiştim buraya ama hiç bahçeye bakmak aklıma gelmemişti. Arka bahçe çok genişti burayı da çok beğenmiştim.

Eve çıktığımda eşyaların çoğu yerleşmişti bize sadece kolileri yerleştirmek kalmıştı. Onunda acelesi yoktu, yavaş yavaş hepsini hallederdik. Nakliyatçıların işi bitip gittiğinde, Cansu ve ben kendi odamızı düzenlemeye başladık. Daha doğrusu Cansu sadece beni izliyordu. 7 yaşında ve aşırı derecede tembel bir kardeşim vardı. Her şeye çok üşenirdi. Bu akşam yeni evimde, yeni odamda ve yeni yatağımda yatacaktım. Oda takımımızı yeni almıştık. Diğer evde abim bizi odadan kovmadan önce ranzada yatıyorduk ama bu sefer baza istemiştim.

Akşama doğru odamızı düzenlemiş ,eşyalarımı yerleştirmiştim. Odamız çok tatlı olmuştu. Kapının solunda duvar kenarında benim bazam, pencerenin yanında Cansu'nun bazası, ortada da komodinimiz vardı. Bazalarımız krem rengindeydi, başlıkları ise pudra pembesiydi. Kapının sağında çalışma masamız, kapının karşı duvarında ise gardıropumuz vardı. Onlarda krem rengindeydi. 

Benim odadaki işim bittiği için anneme yardım etmeye gittim. O da kendi yatak odalarını düzenlemiş, mutfağa geçmişti. Mutfak dolaplarını yeni sildiğimiz için kolilerden mutfak eşyalarını çıkarıp yerleştirmeye başladık. Gece yarısına doğru mutfaktaki işimiz de bitmişti. Çok yorulduğum için hemen yatmaya gittim. Pijamalarımı giyip yatağa girdim. Tam uykuya dalacakken Hatice Teyzenin söyledikleri aklıma gelmişti. Kalkıp anahtarı almaya üşensem de bir yandan da merak ediyordum. Kalkıp anahtarı aldım ve yastığımın altına koydum, bu sırada Cansu ne yaptığımı sorgular gibi bakıyordu. Ona gülümseyip geri yattım. İçimde garip bir heyecan vardı. Çok yorgun olduğum için uykuya dalmakta zorlanmadım.

'Elimde birkaç tepsiyle birlikte merdivenlerden çıkıyordum. Ne yapacaktım ki bu tepsilerle. Kapının önüne geldiğimde ellerim dolu olduğu için kapıyı açamadım. Tepsileri merdivene bırakacağım sırada yukarı kattan ayak sesleri duydum. Kafamı kaldırdığımda bi erkek merdivenlerden iniyordu. Tahminen benim yaşlarımdaydı. Belki 1 - 2 yaş büyük olabilirdi. Kimdi bu oğlan? " Kimsin sen " diye sordum. Hafif bir tebessüm etti, biraz yaklaştı ve " Sen bana aşık olacaksın " dedi. Çok şaşırmıştım. Bir şey demeden yüzünü incelemeye başladım. En çok dikkatimi çeken gözleriydi. Koyu kahverengi gözlerini upuzun kirpikleri süslüyordu. Bir erkeğin nasıl bu kadar güzel kirpikleri olabilir?  Ben kendi gözlerimi güzel sanardım. Onun gözlerini görene kadar. Ben yeşil gözlüydüm. Benim gözlerim ormandı, onun gözleri ise o ormanı yaşatan topraktı...'





SOL ANAHTARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin