Yazardan:
Jisung dershanedeydi ve deli gibi telefonu çalıyordu dayanamayıp kimin aradığına baktığında sevgilisi olduğunu görmüştü ama bı dk minho eve gitmemişmiydi acaba yine neyi yapamadı diye düşündü jisung telefonu açıp çok kısık bir sesle " minho şu an dersteyim çabuk söyle " demişti lakin telefondan gelen ses minhonun sesi değildi.
Telefondaki adamın verdiği adrese gelmişti jisung. Minhonun hayati tehlikesi olduğundan bahsetmişti adam ve o gerçekten bilmiyordu buraya nasıl geldiğini. Sadece bı adam arayıp
" telefonun sahibini ormanlık bir alanda bulduk kanlar içindeydi ve şimdi hastaneye geçiyoruz anne veya baba diye kayıtlı biri olmadığı için sizi aramaliyim diye düşündüm " adam uzun uzun konuşmuştu gerçi jisung *kanlar içinde * kısmına kadar dinlemiş sonrasında direkt hastaneye gitmek için çıkmıştı.
Sadece ağlamıştı minhoyu görünce sevdiği adam burda yatıyordu ve tek kelime etmiyordu. Chan jisungun morali biraz yerine gelsin diye " o seni duyar " demişti ama jisung buna inanmamış sadece ağlıyordu. Düşündü küçük olan nedenini ama bulamadı. Sahi neden sevgilisi burdaydı? Ne zaman uyanırdı? Kim yapmıştı bunu ona?Birkac saat geçmişti koşar adımlarla biri gelip chana yöneldi " oğlum nerde " Chan sinirlenmişti belliydi derin bir nefes aldıktan sonra adamın kolunu tuttu ve çocukların yanından uzaklaştırdı. " Sanane cokmu seviyorsun oğlunu " bu adam minhonun babasıydı ve Chan bu adamın nasıl biri olduğunu biliyordu. Karısının cenazesinde oğluna dokanmaya çalışmıştı bu adam , şimdi oğlum diye ağlaması sinir bozucuydu. Adamdan çok geçmeden chane cevap geldi " imm evet çok seviyorum mükemmel fiziğiyle altımda çok güzel inliyor" Chan dayanamamıştı adamı yere serip defalarca yumrukladiktan sonra zafere ulaşmış gibi güldü. Yerde yatan adama doğru haykırdı " BANA BAK LAN Bİ DAHA SAKIN SAKIN MİNHOYA BULAŞMA! SIRF O İSTEDİ DİYE EN SON YAPTIĞINA SES ETMEDİM BU SEFER ÇIKTIĞIN DELİGE SOKARIM SENİ" jisung , Felix ve jeongin chane hayretle bakıp olayı anlamaya çalışırken diğer üçü ise chani o adamın üstünden almaya çalışıyordu.
Jisungun artık bedeni dayanamıyordu Chan hyungu yoktu güvenlik dışarı atmıştı onu , diğerleri vardı evet ama hiçbirini istemiyordu. Jisung gözleriyle etrafı tararken birden ağlayan jeongini gördü onun ağlamasına dayanamazdı , dayanamadıda zaten. Kendini unutmuş gibi gidip jeongine sarılıp onu teselli etti " ağlama Yang bak o iyi olucak sonras sana oyuncak almaya gidicez yine yapma lütfen ağlama " jeongin kollarını hana sarıp mızmızlandı " sende ağlama o zaman " sonunda jisungun kendisi aklına gelmişti hemen gözyaşlarını sildi sonrasında ise jeonginin kollarind uyumasını izledi o da minhonun kollarında uyurdu hatta uzun zamandır peluşlarına bile sarılmamıştı.Dünden beri burdaydı minik olan, özlemişti büyük olanı. Bı an önce başını büyük olanın göğsüne yaslamak istiyordu yine. Minho miniğin tek ailesi olmuştu belki , doktor gelmiş ve jisunga durumu anlatmaya başlamıştı " iç kanamasını durdurduk..." Doktor uzun uzun konuşmuştu falat jisung onu dinleyemiyordu , sadece doktorun dediği şu kelime dinlemesini ve keyfinin yerine gelmesini sağlamıştı " hayatı tehlikesi geçti"
Sonunda minhoyu odaya almışlardı. Yavaş yavaş gozlerini araladı koltukta oturur pozisyona gelip uyuyakalmis minigine baktı. Sanki ölmüştü cennete gitmiş gibiydi , özlemişti onu belkide Chan haklıydı minho duymuştu onun ağlamalarını.İçerde uyurken meleğini ve annesini görmüştü rüyasında annesi onu istiyordu o da özlemişti annesini. Bı tarafta bı tarafta sincabı bı tarafta annesi vardı jisung ağlıyordu gitme diye canı çıkar gibi ağlıyordu, annesi ise sadece gülümseyip oğlunu istiyordu. Sarılmak hiç bırakmamak istesede annesinden özür dilemis ve vaz geçmişti. Biliyordu annesi onu izliyor ve koruyordu ama ya jisung nolucaktı onun kimsesi yoktu jisung için tek ailesi minho olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
little squirrel || Minsung
FanfictionHayatı aileleri tarafından mahvolan iki çocuğun aşkı nasıl olur sizce?