balo ( minsung)

122 7 2
                                    

        sabah sabah kolumdan sürüklenip getirildiğim avmnin yemek salonunda oturmuş karşımda duran minikle yemek yiyordum yakında bir balo vardı anlıyorum jisung güzel biseyler almak istiyordu ama sabahtan beri sabrımı taşırmıştı. Gidip nerde açık kıyafet varsa ona bakıyordu resmen.

     " Ne yiyelim " jisungun bana yönelttiği minik soruyla kafamı listelerin yazdığı yere kaldırıp kafa salladım " bilmem sen seç " aklım çok doluydu bu yüzden ondan istemiştim o da beni kırmamış ikimizede bibimbap almıştı. Muhtemelen bu yemekten sonra yine avmyi turlardık bu yüzden tabağımı bitirdikten sonra iki tane dondurma alıp masaya döndüm onlarıda yedikten sonra seung ve Chan hyungla buluşup gezinmeye devam ettik.

     " lan sik kafalı benim parmağımla jisungun parmağı aynımı " sabahtan beri sadece aynısını diyordu ne vardı yani biraz olsun bana yardımcı olsa. Jisunga evlenme teklifi edicektim bunun içinde yüzük almam gerekiyordu fakat bu ona sürpriz olucağından hyungdan yardım istemiştim gerçi keşke istemeseydim şu an bana hiç yardım etmiyordu. "Hyung napiyim jisunga gel sana sürpriz yapıcam yüzük bak kendine mi diyim" söylediklerime ufak hayıflanıp seungmini aradı " seung jisungdan bı tane yüzük alıp gelirmisin ama belli etme " çok geçmeden yanımıza elinde jisungun yüzüğüyle gelen seungmin yüzüğü üzerime atıp gitti.

    Sonunda yüzük işini halletmiştim geride sadece teklif ve jisungun bu teklifi kabul etmesi kalmıştı.

           Balo günü geldiğinde hazırlanmış ve yukarda hazırlanan bebek sincabı bekliyordum uzun zamandır birlikteydik ve bana jisungun en sevmediğin özelliği diye sorsanız muhtemelen bu huyu derdim markete bile gidicek olsak aşırı yavaş hazırlanırdı.

      Merdivenden gelen ayak sesiyle o tarafa döndüğümde karşımda gördüğüm güzellikle adeta olduğum yerde donmuştum. Altına giydiği yüksek bel ince ve geniş bol pantolon üzerine giydiği sadece boğazlı geniş siyah Kazak ve tabikide beline bağladığı yine gri olan kemer o kadar hoş gözüküyorduki bu benim aklımı başımdan almaya yetiyordu. Muhtemelen bu gün onun yanında sönük kalıcaktım jisunga kıyasla benim altımda krem rengi açık tonda geniş yumuşak kumaş pantolon üzerimde ise siyah düz bir kazak vardı pek ayrıntı yok üzerimde sanırım hatta tek ayrıntı belime bağladığım krem rengi olan kemer olabilir ha bide jisungu deli eden açık kalan birkaç gömlek düğmem ...

        Bı süre birbirimizi süzdükten sonra arabaya binip okula gelmiştik balo bu sene okulda olucaktı bu iyiydi en azından etrafımızda bizi yargılayan insanlar olmazdı.

      Çocuklarla buluşup olduğumuz yerdeki masaya yaslanıp bir kaç kadeh icmistik ve garip olan bu gün jisungda içmişti normalde içmez sürekli bana kızardı.

       Bir süre sonra hapörlerden yükselen yüksek sesle jisung şarkıya eşlik etmeye başladı gerçektende bu şarkı bizi anlatıyordu çalan şarkı bad blooddu kısa süre jisungu izleyip bende şarkıya eşlik etmeye başladım artık insanların beni durmasından korkmuyordum yanımdaki bu minik beden bana yardım ediyordu yanımdaki bu minik beden bana cesaret veriyordu.

I can't take it back, look where I'm at
(Onu geri alamam, bir bak nerde yaşıyorum)
I don't hate you but I hate to critique, overrate you
(Senden nefret etmiyorum ama eleştiriden ve abartılmandan nefret ediyorum)
No I don't fear no more
(Hayır, daha fazla korkmuyorum)
Better yet, respect ain't quite sincere no more
(Daha da iyisi, saygı çok samimi değil)
Oh it so sad to think about the good times
(İyi zamanları düşünmek çok üzücü)
   
     Şarkı bittikten sonra terler içinde nefesi tükenmiş bir şekilde kucağıma sokulan jisungun saçlarına minik öpücükler kondurup yere oturdum hiç istifini bozmadan kucağıma oturan bu sincapla bu sefer kahkahalarımı tutamamıştım.

little squirrel || Minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin