Sabah uyandığımda garip ve huzursuz edici bir sessizlik vardı. Evet yani herkes uyuyordu bundan sessizdi ama bu sessizlik... çok rahatsız edici. Üyeleri kontrol etmek istedim. Jeongin'in odasının önünde dikildim. İçeriden kısık bir ses geliyordu. Kulağımı kapıya dayadım. O... ağlıyordu... sessizce ve sakince odanın kapısını açtım. Odasında yere çökmüş başını kolları arasında kapatmıştı... o an ona doğru yürüdüm. Önüne eğildim. Sonrasında ise sarıldım. Ben sarılınca kafasını omzuma gömdü ve ağlaması iyice şiddetlendi.
Yeon: tamam sakin ol bakalım. Hadi ama bebek ekmeğe bu yakışır mı?
Jeongin: sorunda bu zaten. Bebek gibi olmam. Ben neden hep şımarık, kaba,ara bozucu olmak zorundayım?
Hala omzumda ağlıyordu. İstemsizce dudağım titredi. Ağlaması aşırı derecede üzmüştü.
Yeon: jeongin sen şımarık değilsin. Sadece küçüksün. Diğer üyeler olgunluk yaşlarında. Senin bu yaşta olmana rağmen böyle olman normal birşey. Hem sen ara bozucu değilsin ki.
Hala ağlıyordu. Bir süre sakinleşmesini bekledim. Sakinleşince mayışmış gibiydi. Galiba uzun süredir ağlıyordu. Bacağına küçük bir minder koydum. Mindere uzandı.
Yeon: daha iyi misin?
Jeongin: sadece başım ağrıyor
Yeon: kaç saattir ağlıyorsun peki?
Jeongin: galiba 1 saate yakın
Yeon: göz yaşlarına değmez.
Gözleri kapanacak gibiydi. Onu kolundan tutup kaldırdım. Yatağına doğru yürümesinde yardım ettim. Sonrasında ise üstünü örttüm. Uyumuştu bile... diğer üyelerin odalarına bakmak istedim. Seungmin uyuyordu. Odadan çıktım ve han'ın odasına girdim. Uyanıktı.
Yeon: Günaydın
Han: Günaydın yeon
Yeon: neden bu kadar erken uyandın?
Han: bilmiyorum
Yeon: neyse birşey olursa yanıma gel tamam mı?
Han: tamam
Odadan çıktım ve minho'nun odasına girdim. Minho uyanıktı ama durgun gibiydi.
Yeon: Günaydın
Minho: Günaydın yeon
Yeon: İyi misin?
Minho: biraz kötüyüm ama iyiyim
Yeon: sorun nedir?
Minho: şey bana duygusuz denmesi canımı sıkıyor.
Yanına gittim ve sarıldım. İlk şaşırsa da bana karşılık verdi.
Yeon: merak etme sen duygusuz değilsin. Belli etmemen senin sorunun da değil.
Suratına baktım. Biraz daha iyi duruyordu.
Yeon: daha iyi misin?
Minho: evet
Yeon: ben üyeleri kontrol edeyim. Han uyanık. Birşey olursa gel yanıma
Minho: tamam
Kapıyı açtım ki minho bana seslendi.
Minho: yeon. Birşey söyleyeceğim
Arkamı döndüm ve minho'ya baktım.
Yeon: tabikide
Minho: yanımda olduğun için teşekkürler
Yeon: bunun için teşekkür etme. Yinede seni mutlu ettiysem ne mutlu bana.
Kapıyı kapattım. Hyunjin'in odasına girdim. Derin uykudaydı. Odanın kapısını kapadım ve çıktım. Felix'in odasına baktım. Oda uyuyordu. Changbin'in odasına girdim. Changbin uyanıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~My love is a curly haired boy~ /// BANGCHAN
FanfictionGüzel ve kıymetli okuyucu bu kitaba bir göz atar mısın? Hem Türk hem de g.koreli olan yeon aylardır shifting deneyip bir türlü bunu başaramayan kızımız bir gece ilk defa bunu başarmıştır. acaba gittiği yerde idolü olan Christopher bang ile neler yaş...