~şirket ~

179 18 41
                                    

Sabah uyandığımda içimde tuhaf bir his vardı. Sanki birşey olmuş veya olacakmış gibi... kalktım ve banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkadım. Odaya geri dönüp saate baktım. Daha 6'ydı. Chan'a baktım. Hala uyuyordu. Fazla yorulmuştu sanırım. Uyuması için odadan çıktım. Üyelerin odalarına baktım. Hepsi uyuyordu. Jeongin'in odasına girince çığlık atmamak için kendimi zor tuttum. İrem ve jeongin birbirine sarılmış aşırı tatlı bir şekilde uyuyorlardı. Sessizce odadan çıktım. Odama gittim. Dışarı çıkabilirim herhalde.  Üstümü giyindim.

Telefonumu yanıma aldım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Telefonumu yanıma aldım. Sonrasında ise kapıya yöneldim. Kapıyı açıp ayakkabılarımı giyindikten sonra Kapıyı kapattım ve yürümeye başladım. Tam anlamıyla evden çıkmıştım. Aslında deniz kenarına gitmek istiyordum. Yani ana fikrim buydu tabi. Deniz kenarına doğru yürümeye başladım. Biraz fazla yürüyecektim ama o görüntüye değerdi.

Deniz kenarına geldiğim de orası fazla esiyordu. Çok güzel bir havaydı yine de. Biraz oturmaya karar verdim. Oradaki banklardan birine oturdum. Aşırı güzeldi manzarası. İnsanı içine çekiyor bırakmıyordu.

<Bangchan bakış açısı>

Uyandığımda etrafıma baktım. Yeon yanımda yoktu. Yine erken kalkmıştı anlaşılan. Yataktan kalktım ve mutfağa su içmeye gittim. Suyumu içtikten sonra salona geçtim. Yeon salonda yoktu. Aşağı kata odasına baktım ama orada da yoktu. Hemen telefondan aradım. İlk aramaya cevap vermedi. Tekrar aradım. Yine açmadı. Telefon çalıyordu ama açılmıyordu. Üstüme bir şeyler giyinip hemen dışarı yeon'u aramaya çıktım.

<yeon bakış açısı>

Telefonumdan müzik dinliyordum. Saate baktığımda bir saat falan olmuştur ama saat daha 7'ydi. Yani üyeler büyük ihtimalle uyanmamıştı. Telefonumun ekranına bildirim gelince baktım ki chan beni ard arda birçok defa aramıştı. Hemen telefondan geri aradım.

Yeon: alo

Bangchan: yeon neredesin?

Yeon: ilk öncelikle sakin ol koştun mu sen nefes nefese kalmışsın.

Bangchan: neredesin sen korkuttun beni. Birşey oldu sandım sana.

Yeon: ben iyiyim sevgilim beni merak etme. Şimdi nefesini toparla. Olduğun yerde biraz soluklan. Sonrasında ise eve git ben zaten gelicem

Bangchan: ama ye-

Yeon: hadi ama sevgilim lütfen üzme beni gelicem eve. Hadi sen git. Hem bak beni ararken bile yorulmuşsun. Hadi seni seviyorum

Bangchan: Bende seni seviyorum meleğim

Telefonu kapattım. Şarkı dinlemekten duymamışım bile. Boş boşuna koşturdum onu. Olduğum yerden kalktım. Galiba eve dönme vakti gelmişti. Aynı yolu geri yürümeye başladım.

Evin önüne geldim ve anahtar ile kapıyı açtım. İçeri girince chan bana koşup sarıldı.

Bangchan: birşey oldu sandım

~My love is a curly haired boy~ /// BANGCHAN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin