17 yıl önce..
Mert:
Yetimhanede yatış saati geçmişti. Ancak biz Ceren'le hala bahçedeydik. Ne yapacağımızı bilmiyorduk ama yine de beraber olmak istemiştik. Gün içinde zaten çok fazla görüşme imkanımız olmuyordu. Arka bahçeye geçip duvarın üzerine oturduk, konuşuyorduk. Biraz zaman geçtikten sonra arkamızdan güvenlik görevlisinin sesi geldi: ''Ne yapıyorsunuz lan orada!!'' Kaçmaya fırsatımız olmadan ensemizde elini hissettik. Tutup beni biraz hırpaladıktan sonra odama gönderdi ancak Ceren hala yanındaydı. ''Gel bakalım senin cezanı ayrı keseceğim'' dedi ve kızı götürdü. Korkmuştum odamdan çıkamıyordum ama Ceren'i de çok merak ediyordum. Bunu düşünürken uykuya dalmışım. Gözüme çarpan ışıkla kendime geldim. Yataktan kalkar kalkmaz odadan çıkıp Ceren'i aramaya başladım. Hiç bir yerde yoktu. Başka çarem kalmamıştı. Yasak olmasına rağmen kızların tarafına gidip Ceren'in odasını buldum ve içeri daldım. Yatağında öylece yatıyordu.
-Ceren iyi misin, bir şey söyle?
Cerenden cevap yoktu. Üzerindeki örtüyü açtığımda kan beynime sıçramıştı. Kolunda morluklar vardı ve altındaki çamaşırda kan vardı. O orospu çocuğu tecavüz etmişti Ceren'e..
Koridoru ne ara geçip güvenlik odasına geldiğimi bilmiyorum ama kendime geldiğimde ellerim o orospu çocuğunun boğazındaydı ve artık nefes almıyordu. Ellerimi çektim bir süre ne yapacağımı bilemeden odanın içinde döndüm. Sonra çıkıp Ceren'in odasına gittim tekrar onu alnından öperek ''Merak etme intikamını aldım'' diye fısıldadım kulağına. Koridordan sesler gelmeye başlamıştı. Olayın farkına varıp benim için geldiklerini anladım ve koşarak önce odadan sonrada yetimhaneden çıktım. Kalacak bir yerim yoktu ve daha kötüsü artık bir katildim..
Mert bu olayı olduğu gibi anlatmıştı İbrahim'e çekinmeden utanmadan. İbrahim biraz şaşırmış birazda korkmuştu ancak sesini çıkartmamıştı. Sonuçta uzun zaman önceydi ve Mert'in zararlı olabileceğini düşünmemişti. Tanıştıkları o günden beri birbirlerinin en iyi arkadaşları olmuşlardı.
6 yıl önce:
Gamzeyle olduğu gibi Mertle tanışması da çarpışarak olmuştu İbrahim'in. Hoş daha Gamzeyle tam olarak tanışmış sayılmazdı. Haftanın ilk günü ayarladığı iş görüşmelerinin ilkine gidiyordu İbrahim. Geç kalmıştı bu yüzden koşuyordu. Mahallenin sokağından çıktıktan sonra köşeyi dönerken bir şeye çarptı.'' Elektrik direği ya da sokak lambası herhalde'' diye düşündü bu derece sert başka bir şey olamazdı. Başını kaldırdığında karşısında birini gördü.
-Abi ben sana mı çarptım, arkanda direk falan mı var yoksa?
-Özür mü dilersin bir tane de kafa mı atayım?
-Pardon ben bir an sarsıldım da şey özür dilerim abi.
-Neyse hadi tamam. Buralarda kiralık bir ev varmış şu adrese bir bak bakalım sonra da bana tarif et hadi güzel kardeşim.
-Emrin olur abi bakayım. Oha
-Terbiyesizlik yapma lan
-Abi pardon ben yine şaşırdımda
-Ne oldu?
-Benim ev burası. Kendime ev arkadaşı arıyorum gazeteye ilan vermiştim de buldum birini kusura bakma.
Tabiki de bulmamıştı birini ama korkmuştu Mertten ve aynı evde yaşamak gibi bir düşünce onu ürpertmişti. Gazeteyi geri verip yoluna devam etti İbrahim. Akşam son gittiği yerdende olumsuz sonuçla çıkınca çıkınca evine gidip duş aldı ve en büyük aktivitesi olan mahalle kahvesine gidip oturdu. Karşı masa da Mert vardı.
-Merhaba hızlı çocuk
-Merhaba abi. Sen ne yapıyorsun ki burada? dedi İbrahim ve aralarında ki muhabbet öylece başlamış oldu. Yaklaşık olarak 4 saat konuştular birbirleriyle. Mert durumunu ve çaresizliğini anlattı. Kendini açınca hiçte korkulacak biri olmadığını anladı İbrahim. Sabah söylediği yalanı telafi ederek ''anlaşamadık o arkadaşla gel kal benimle'' dedi ve dostlukları o günden beri hiç bozulmadı. Zamanla abi kardeş değil sadece kardeş oldular birbirlerine.
Mert'in yetimhaneyle ilgili bu itirafını böyle manidar bir hafta da yapmış olması her ne kadar konduramasa da İbrahim'in aklını karıştırmıştı. Kendisiyle koyu bir sohbete daldı İbrahim ''Oğlum adam anlattı iki gün sonra mahallede cinayet oldu. Yoksa..? Yok la yok Mert yapmaz öyle şey. Ayıp ya adamı suçladığım şeye bak 6 yıldır aynı evdesin lan hayvan.''