10

121 22 15
                                    

Yoongi' nin bütün dediklerini duyuyordum ama cevap veremiyor sadece ağlamak ile yetiniyordum.

Buradan çıkmamın hiç bir yolu yoktu, diktiği ay çiçeğinin enerjisini hissediyordum, elimi sarkan köke bastırdığımda ışıldadı ve kök enerji dolup eğik olan çiçeği ait olduğu gibi güneşe kavuşturdu.

Burada saat ve ya gün belli değildi, sadece karanlık ve sesler, kimse yoktu ve soğuktu.

"Seni özledim yoongi, çok özledim Ay çocuk"

"Yaşamak isteyecek kadar çok"

Göz yaşlarım akmaya başladı ve ben kendimi tutmadım, şuan sadece yoongi'nin kokusunu solumak ve sarılmak istiyordum.

Tanrım neden beni ondan ayırıp yakıyosun, neden bize azap çektiriyorsun.

Birden toprak beni olabildiğince içine çekmeye başladığında korkarak tutunacak bir şey aradım.

Çiçeğin kökünü tuttuğumda oda benim ile beraber aşşağı çekildi.

Ağlıyor ve hiçbir şey yapamıyordum, daha da aşşağı çekiliyor ve ne olduğunu,nereye gideceğimi bilmiyordum.

Birden her yer parlamaya başladı ve ben gözlerimi açamadım, gözlerim kapalı olsada ışık yakıyordu, elimdeki çiçek kaybolmuştu, yoongi'nin bana bahşettiği çiçek yok olmuştu.

Gözlerim doldu, ellerim kollarıma tutundu, ışık hala vardı ve korkuyordum.

Birisi omuzuma dokundu,korkarak gözlerimi açtığımda bir adam feneri gözlerime tutmuş duruyordu.

"Akşam, akşam ne yapıyorsun burada"

"N-ne"

"Akşam oldu diyorum, uyuya kalmışsın, evine git çocuk"

"B-beni görebiliyorsun"

"Evet evet görüyorum, kalk hadi"

Kalkarak çıkışa koştum, tanrım tanrım biri beni görüp duyuyor hatta konuşuyordu.

Mezarlıktan çıkarak eve koştum, saat çok geç olmalıydı ama umurumda değildi, yolda geçen bir kaç kişiye çarpmıştım ve gerçekten bir bedende olduğumu anladım.

Bu farkındalık ile durdum, ya başka bir bedendeysem ve yoongi beni tanımazsa, yandaki mağazaların vitrinine yaklaştım ve yansımama baktım, tanrım bu benim vücudumdu,kanlı ve canlı.

Yeniden koşmaya başladım ve kestirmelerden geçerek sonunda eve ulaştım, ışıkların hepsi kapalıydı ama bu umurumda değldi.

Sweatshirt' ün kapşonu nu kafama geçirdim ve bahçeye girdim, kapı zilini çaldım.

Bir kaç dakika sonra kapıyı kırmızı ve şiş gözleri ile yoongi açtı, kısık ve pürüzlü sesi kulaklarıma dolduğunda gözlerim doldu ve akmaya başladı.

"Kimsiniz? Saat kaç biliyormusunuz siz"

"Burada Ay çocuğun yaşadığını söylediler"

Kapşonu indirip konuştuğumda şaşkınca gözleri açıldı, dudakları titriyordu.

"H-hoseok"

"Benim, geldim"

Kollarımı beline sarıp kafamı göğüsüne bastırdığımda elleri yanağımı ve saçlarımı buldu.

Kafamı kaldırıp siyah gözlerine baktığımda eğilerek dudaklarımızı birleştirdi.

Hemen karşılık verdim, kolları mı çekerek bu sefer boynuna doladım, belime kollarını sardı.

Nefessiz kalsak da ayrılmadık, dayanamamaya başladığımda geri çekildim, anlıma dudaklarını bastırıp öptü.

"Gelmeyeceksin sandım, çok korktum"

"Bende çok korktum,sensiz olmak ölmek ile aynı şeydi"

Eğilerek beni kucağına aldığında gülerek boynundaki kollarımı sıklaştırdım ve burnumu saçlarına daldırdım.

Kapıyı sesli şekilde kapattı ama umurumuzda olmadı, odasına götürdü beni, içeri girip kapıyı kapattı ve yatağa oturdu, elini yanağıma koyduğunda gözlerimi kapatarak avucuna yaslandım, bileğini tutarak avucunu koklayıp öptüm.

"Yaşadığımı hissediyorum,senin ile yaşadığımı hissediyorum"

"Bende,bende şimdi yaşıyorum, huzurluyum"

Alınlarımızı birleştirdiğimizde kapı aniden açıldı, içeri jin girdiğinde korkarak ayrıldık.

Korkmuş gözleri bizi buldu, daha sonra bende takılı kaldı.

"Namjoon"

Dedikten sonra bayıldığında korkarak kalktık ve yanına koşup oturduk.

"Ne,ne oldu şimdi"

"Bilmiyorum hoba"

Namjoon da geldiğinde korkarak geri gitti.

"B-bu yaşıyor"

Beni gördüklerini anladığımda güldüm, yanımıza gelerek jin'i kucağına alarak odalarına götürdü ki önce bize baktı.

"Konuşacağız"

Kafamızı salladık, yatağa giderek oturduk, yoongi kalkarak dolaba gitti, eşofman takımı çıkarttı ve yanıma geldi.

"Alt olmaz ama üst olur gibi, dene"

Kalkarak sweatshirt'ü çıkarttım, gözlerini kaçırdığında gülerek elindeki t-shirtü aldım ve giyindim, baldırlarımı kapatıyordu.

Kot pantolon'u da çıkarttım ve kenarı koydum, alt bana büyük olduğu için giymedim,yatağa uzarak örtüyü üstümüze çektik.

Kafamı yoongi'nin göğüsüne koyarak gözlerimi kapattım ve kokusunu derince içime çektim, saçlarımda burnunu hissettiğimde gülüşüm büyüdü.

Ellerimizi kenetlenerek uyumaya başladık, herkesin bir sorusu vardı ve cevaplamak zor olucak gibiydi.

sope : sun&moon childHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin