Uyandığımda yoongi'nin üstündeydim, kalkarak güzel yüzüne baktım, bir eli belime sarılmıştı.
Elini tutarak kenetledim ellerimizi, bacaklarımı iki yanına koyup karnının üstünde oturdum.
T-shirt yukarı çıktığı için bacaklarım tamami ile açıktaydı, eğilerek yanağına dudaklarımı bastırdım.
Geri çekildiğimde elimi sıktı, yeniden dudak kenarına dudaklarımı bastıdığımda gülümsedi, bana döndüğünde dudaklarını öptüm.
Elini yanağıma koyarak karşılık verdiğinde kenetli ellerimizi ayırıp ellerimi yanaklarına koydum.
Ellerini bacaklarıma koyarak okşadığında kafamı yana eğerek öpüşümüzü derinleştirdim, elleri yukarı çıkarak bacaklarımı sıktı.
Hiç bir ses duymuyor sadece ona kapılmıştım, yoongi geri çekildiğinde kafamı boynuna koydum, kapı açıldı, yoongi örtüyü üstüme çektiğinde güldüm.
Taehyung'un sesini duydum.
"Hyung kahvaltı hazır"
"Geliyoruz güzelim"
"Bu abi kim?"
"Tanıştırıcam"
"Hadi çabuk gelin"
Kapı kapandığında yoongi'nin boynunu öptüm, gülerek yanağımı okşadı.
"Hoseok"
"Efendim"
"Neredeydin? Bunca zaman neredeydin"
Geri çekilerek yutkundum ve gözlerine baktım, kaşlarını çatarak bakıyordu, elimi yanağına koyarak gülümsedim, yanağını elime yasladı.
"Mezarın içindeydim, seni duyuyordum ama cevap veremiyordum, zaman ve ya mekan yoktu, çiçeği ektiğini hissettiğimde mutlu oldum, daha sonra birden aşşağı çekildim, köke tutundum ama oda benim ile aşşağı çekildi, bir den kayboldu,ışık gözlerimi yakıyordu. Bir adam beni uyandırdığında koşarak sana geldim"
Gülümseyerek ellerini yanaklarıma koydu ve göz altlarımı okşadı.
"Çiçeğin nereye gittiğini biliyorum"
"Nereye gitti, bahçede mi?"
"Gözlerinde"
Gözlerimi kırpıştırdım ve kaşlarımı çattım, gülerek yanaklarımı sıktı.
"Ciddiyim hoseok, gözlerin ay çiçeğine benziyor, kahve gözlerin yerine ay çiçeği gelmiş"
Telefonu alarak kamerayı açtı, bana verdiğinde baktım, cidden gözlerim sarı, göz bebeğimin etrafında çiçek yaprakları gibi duruyorlardı.
"B-bu nasıl olur"
"Bilmiyorum ama sana çok yakışmış"
Gülerek ona baktığımda bacaklarıma ellerini getirip okşadı.
"Hadi kahvaltıya inelim"
Kafamı sallayarak üstünden kalktım, banyoya giderek işlerimizi hallettik, eşofman alarak bana verdiğinde giydim ama belimden kayıyordu, ipleri ile belimi ayarladığında yanağını öptüm.
Elimi tutarak odanın kapısını açtı, aşşağı indik ve mutfağa girdik, diğerleri bize bakarken jin'e baktım, dün akşam çok korkmuştum onun için.
Yoongi beni masaya çekerek oturttu ve yanıma oturdu, jungkook bana bakarak güldüğünde bende ona güldüm, jimin şaşkınca bakıyordu.
"Bu abi kim, çok güzel"
Yoongi gülerek bana baktı.
"Hoseok, sevgilim"
Taehyung gülümsedi.
"Babamlar gibi mi?"
Kafamızı salladığımızda jungkook güldü.
"Çok sevindik"
Jin bardakta meyve suyu getirip önüme koyduğunda ona baktım.
"Teşekkür ederim"
"Afiyet olsun"
Namjoon merak ile bana baktı.
"Nasıl oldu?"
"Bilmiyorum, sadece biri zamanımın gelmesini söyledi ve gitti"
"Gözlerin?"
"Yoongi'nin hediyesi"
Yoongi'nin elini tutarak sıktığımda gülerek bana baktı,jimin kaşlarını çatarak baktı.
"Göz hediye edilmez ki"
Güldük,jungkook jimin'in saçlarını okşadı.
"Lens ler var jimin"
"Aa doğru"
Taehyung biraz üzgün biraz kıskanç şekilde bakıyordu, dudaklarını büzerek konuştuğunda yanaklarını ısırasım gelmişti.
"Abimi bizden alma,tamam mı"
"Abini almayacağım taehyung, öyle bir düşüncem yok"
"İyi o zaman"
Kafamı salladığımda yoongi elimi sıktı, yemekten sonra bahçeye çıktık ve sandalyelere oturduk, kafamı yoongi'nin omuzuna koydum.
"Seni seviyorum"
"Bende seni seviyorum güzelim,çok seviyorum güneş çocuk"
"Ay çocuk"
Dudaklarını öptüğümde karşılık verdi, ellerimi omuzlarına koyduğumda elini yanağıma koyarak okşadı, geri çekildiğimde anlımı öptü.
"Ay, güneşine kavuştu, bir daha ayrılmamak üzere"
"Ayrılmamak üzere, bir ömür boyu"
Sıkıca sarıldığımda belime sarılarak burnunu saçlarıma daldırdı, huzur ve güven, gelecek ve yaşam sadece tek bir kişideydi ve ben Ay çocuğuma bağlıydım,tıpkı onun bana olduğu gibi.
/+/+/+/
Aga bee buda bitti,içim gitti :(
Ee nasıl dı? Beğendiniz mi ☺