Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın, şuradan beni takip edebilirsiniz. → nurgullcelik
"Kaderimi yazan kimse o da istemedi izin..." –No.1
10. BÖLÜM
"Toprak Kokusu""Onlara şu an ihtiyacın var," diye mırıldandı. "Empati kurmaya çalışsam bile seni anlayamam, Dolunay. Ama en azından Gülay ablaya ihtiyacın olduğunu biliyorum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum, kızların beyni biz erkeklerden çok farklı çalışıyor ama en azından seni az çok tanıyorum ve onları özlediğini biliyorum."
Gözlerimden firar etmek için hazırlanan gözyaşlarına engel olup kendimi tebessüm etmeye zorladım. "Hadi, Sarp eve gitmeden evde olmalıyız. İnelim." Başımı heyecanla aşağı yukarı sallayıp mahcup olmuş bir ifadeyle gözlerine baktım.
"Şey... Teşekkür ederim Kadir abi. Cidden sana minnettarım, iyi ki varsın." Tebessüm edip cevap vermeden arabanın kapısını açacakken kurumuş dudaklarımı tekrar aralayıp konuşmaya başladım. "Senin gelmeme gerek yok, beş dakika kalıp geleceğim."
Yalnız kalmaya ihtiyacım olduğunu anladığından başını onaylarcasına salladı. "Peki, ama en fazla on dakika sonra burada ol. Başına bir şey gelme riskini göze alamam." Gözlerimdeki heyecan pırıltılarıyla, "Tamam," diyerek gülümsedim ve zaman kaybetmeden arabadan inip mezarlığa doğru ilerledim.
Kadir abinin arabada kalmayı kabul etmesi hoşuma gitmişti, mezarlığa gittiğim anlarda birilerinin yanımda olması hoşuma gitmemesine rağmen genellikle abimle gelirdik. Doğrusunu söylemek gerekirse abim oraya gitmemi istemezdi, beni götürdüğünde bile tek bir an bile yalnız bırakmamıştı.
Onu anlamıyordum; düşünceleri, fikirleri, aklından geçirdikleri... Ne yapacağını ya da ne düşündüğünü kestiremesem de beni sevdiğini ve her şeyi iyiliğimi düşündüğü için yaptığını bilmek hoşuma gidiyordu.
Mezarlığın demirden yapılmış ve neredeyse her zaman açık olan çift kanatlı devasa kapısına geldiğimde derin bir nefes alarak ciğerlerime hava gitmesini istedim. Adımlarımı durdurmadan yürümeye devam etsem de ellerimin titremesine engel olamamıştım.
Toprak kokusu ciğerlerimi dolduruyordu, ilk defa topraktan bu kadar çok nefret etmiştim. Aylar öncesine kadar çiçek dikerken hissettiğim ve müptelası olduğum toprak kokusu artık düşmanım olmuş ve hayatımı benden çalmıştı.
Toprak aldığını geri verse keşke...
İkili mezarın başına geldiğimde harelerimin kesiştiği yazılar kalp atışlarımı hızlandırmaya yetmişti.
Gülay Soylu
Yusuf Soylu
"Anne, baba... Ben geldim," diye fısıldadım. "Nasılsınız? Umarım mutlusunuzdur. Sizi çok özledim. Abime kızın olur mu? Buraya gelmeme izin vermiyor." Dolan gözlerime inat konuşmaya devam ettim. "Beni sevdiğini biliyorum ama bazen yaptıkları canımı yakıyor. Bugün en ihtiyacım olduğu anda yanıma gelmedi, yüzüme dahi bakmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAKETE GEBE Ailem Aşiret Mi?
Ficção Adolescente❝Hayat mucizelere gebedir, derler; peki ya felakete gebeysek?❞ Doğum gününde anne ve babasını kaybeden Almira Dolunay Soylu aylar sonra abisine gelen bir telefon çağrısıyla hastanede bebeklerin, nedeni belli olmayan bir sebepten ötürü, karışmış olma...