Takip etmeyi unutmayın
⬇️4. BÖLÜM
“Ay ve Yıldız”“Yiğit, beni bekleyin.” Yapmacık sesiyle yanımıza yaklaşan Sarya şahsı ile izah edemediğim bir duygudan ötürü saç diplerim acıyordu.
“Bir sorun mu var, Sarya? Bir şey mi oldu?” Yiğit’in mesafeli olan sesi içten içe zafer kazanmışım hissi verirken Sarya saniyeler içinde yanımıza gelip Yiğit’in sağ tarafında durdu. İkisinden biri azıcık kıpırdasa birbirine değeceklerdi neredeyse.
Sinirden tırnaklarımı avuç içlerime bastırırken bir hemcinsimin nasıl bu kadar vasıfsız olabileceğine anlam veremedim. Bir insan neden onu asla sevmeyecek birinin peşinden koşardı ki?
“Ha, yok. Bir şey olmadı. Kantine mi gideceksiniz?”
Anlık dürtüyle sanane diyecekken Yiğit’in konuşacağını anladığım an sustum. “Evet, neden sordun?” Sarya’nın Yiğit’in dibinden ayrılmak istemediğini olaylara yabancı olan bir insanın bile yüz kilometre öteden anlayabileceği tarzdaydı.
Benim hemcinsim olan biri nasıl bu kadar itici olabilirdi?
“Benimde kantinde işlerim var. İsterseniz beraber gidelim.” Dudaklarından fütursuzca çıkan kelimeler sabrımın son demlerini de yok etmişti. Bu kız kendini ne sanıyordu böyle? Cidden ben varken benim sevgilime sırnaşma haddini kim ona veriyordu.
“İstemiyoruz, Sarya.” Kesin bir dille kendimi ifade ederken bana kısa süreliğine göz devirip Yiğit’in koluna girdi. “Sana sormadım, tatlım. Ne dersin Yiğit, beraber kantine gidelim mi?” Yiğit’in vereceği cevabı bekliyordum, ne diyeceğini bilsemde onun sesinden duymak istiyordum. Kendimden emin bir şekilde Sarya’ya bakarken Yiğit’in, “Dolunay’la konuşmam gereken şeyler var. Belki başka sefere,” diyen sesini işittim. Dudaklarımda çarpık bir gülüş belirdi. Beklediğim bir cevap olsa da sevdiğim adamın dudaklarından döküldüğünü görmek mutlu olmama sebep olmuştu.
“Sorun değil, ben sizin konuşmanızı beklerim–” diye utanmadan devam edecekken sözünü kestim. “Sen ne kadar yüzsüz bir kızsın ya! Utanmıyorsun değil mi başkasını seven bir erkeğe yaklaşmaya? İstenmediğin yerde durmak çok mu hoşuna gidiyor? Söylesene bana Sarya; sevilmemek çok mu acı verici? O yüzden mi sevgi dileniyorsun? Bana söyleseydin sana yardımcı olurdum, en azından sevilmediğini hissetmezdin.”
Çok mu ileriye gitmiştim?
“Çok yükseklerde uçuyorsun kendine dikkat et, Urfa Kızı. Aniden yere düşmeni istemeyiz,” dedi ancak birkaç kelimeden anladığım kadarıyla Kürtçe konuşmuştu ama onu anladığım pek söylenemezdi.
Sarya’nın söylediklerini anlamazken Yiğit sertçe onun kolunu tutup dişlerinin arasında, “Haddini bil Sarya! Sınırını zorluyorsun. Saçma sapan emellerine ana dilimi ekleyip damarıma basma,” diye, âdeta haykırdı. Ne olduğunu anlamazken şaşkınlıkla onları izliyordum.
Sarya’nın bakışları beni bulduğunda gözlerindeki şeytani parıltıyı görmemek imkansızdı. “Merak etme, Dolunay. Çok yakında acı verip vermediğini anlayacaksın. Bu egoistliğin seni yiyip bitirecek. Yok olacaksın, ” diyip yanımızdan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FELAKETE GEBE Ailem Aşiret Mi?
Novela Juvenil❝Hayat mucizelere gebedir, derler; peki ya felakete gebeysek?❞ Doğum gününde anne ve babasını kaybeden Almira Dolunay Soylu aylar sonra abisine gelen bir telefon çağrısıyla hastanede bebeklerin, nedeni belli olmayan bir sebepten ötürü, karışmış olma...